Sezai Matur, dünkü duruşmadan onra kaleme aldığı yazıda gün boyu yaşananları anlattı ve gözlemlerini aktardı. 

Salonun küçüklüğü nedeniyle duruşmaya alınmayan fabrika çalışanlarıyla görüştüğünü, dinlediklerinin iddianamede okuduklarından çok daha ürkütücü olduğunu ifade eden Matur, düşüncelerini  "Onları dinlerken fabrikada önlem almayan ve bu patlamaya göz göre davetiye çıkaranlara isyan etmemek mümkün değildi" diye dile getirdi.


Fabrika sahiplerinin avukatlığını üstlenen Sakarya Barosu Başkanı Abdurrahim Burak'ın, dün çok tepki gören savunmasına da değinen Sezai Matur, şunları kaydetti:
 

"Patlama anında fabrikada olan işçiler ihmalin çok açık olduğuna ve sabotaj ihtimalinin hiç olmadığına vurgu yaptılar.
Baro Başkanı Abdurrahim Burak bu iddiasını duruşma salonunda da dile getirmiş.
PKK'nın sosyal medya hesaplarından Ateşin Çocukları adlı hesabın patlamanın ilk günlerinde dile getirdiği fabrikayı kendilerinin yaktığı yönündeki iddianın araştırılmasını istemiş.
Bu sözler duruşmaya katılan müştekiler ve avukatların büyük tepkisini çekmiş...
Bir Baro Başkanı'nın bu tür bir davada şüphelinin avukatlığını üstlenmesi başlı başına yanlıştı..
PKK'nın sırf propoganda amaçlı dile getirdiği bir iddiayı, savunma argümanı olarak ortaya koyması ise çok daha büyük bir yanlış...
Bir kere iddianamede yer alan işçi ifadelerini ve bilirkişi raporlarını okuduktan sonra patlamaya başka gerekçeler aramanın bir vicdan sorunu olduğunu da düşünüyorum...
Dün medyada, bugün duruşma salonunda PKK'nın iddiasını yüksek sesle dile getiren Baro Başkanı Abdürrahim Burak'ın bu akşam yattığında bir vicdan sorgulaması yapması gerektiğine inanıyorum...
Ve yarın Baro Başkanlığı cübbesini bir kenara bırakıp bundan sonraki duruşmalara sade avukatlık cübbesiyle katılmasını öneriyorum..."

Yazının tamamını okumak için tıklayın