İzmir Barosu Başkanlığı, bugün resmi internet sitesinden yaptığı yazılı açıklama ile, suç örgütü lideri Sedat Peker ve videosunda anlattığı eylemleri gerçekleştirdiği iddia edilen kişilerle ilgili suç duyurusu yaptı.

Suç duyurusunda, 2 Mayıs - 23 Mayıs arasında Sedat Peker’in YouTube hesabında yayınlanan 7 ayrı videoda belirttiği konularla ilgili, Sedat Peker, Süleyman Soylu, Mehmet Ağar, Tolga Ağar, Erkan Yıldırım ve videolar incelenip gerekli araştırmalar yapıldığında savcılıkça tespit edilecek diğer kişilerden şikayetçi olundu.

Ayrıca, İçişleri Bakanı Soylu’nun görevden alınması istendi:

“Soruşturmanın selameti açısından, söz konusu iddiaların odağında bulunan Süleyman Soylu'nun amir sıfatıyla soruşturmayı sürdürecek kişilerin üstü konumunda bulunması sebebiyle derhal İçişleri Bakanlığı görevinden alınması, soruşturmanın hızla başlaması gerekmektedir.”

“Hukuk devleti olma iddiasının gereği”

Baronun açıklamasında, “Sedat Peker’in konuşmalarının, devlet ve mafya ilişkileri açısından çok önemli itiraflar barındırdığı” ifade edildi:

“Bu itiraf ve açıklamaların ciddiyetle ele alınması ve bağımsız yargı tarafından değerlendirilmesi, hukuk devleti olma iddiasının gereğidir. Ne var ki, üzülerek takip etmekte olduğumuz üzere, bir aya yakın sürede bahsi geçen açıklamalar milyonlarca kez izlenmesine ve konunun tarafları defaatle açıklamalar yapmasına rağmen; Başkanlığımız tarafından bilinen, açılmış bir soruşturma bulunmamaktadır.

“Anayasa'nın 2. maddesi uyarınca demokratik bir hukuk devleti olmanın ön koşulu, yasama, yürütme ve yargı erklerinin birbirinden tamamen ayrı olması ve yargının bağımsız hareket edebilmesidir.

“Toplumun çoğunluğunu ilgilendiren, erki dar bir suç grubuna vermeyi ve bundan çıkar sağlamayı amaçlayan eylemlerin soruşturulmaması, söz konusu anayasal niteliklerin artık tamamen ortadan kalktığını gösterecek olup bugünkü kirli tabloda dahi görevinin gereğini yerine getiremeyen yargı mensuplarının, her şeyden önce bağımsız yargı yetkisini adlarına kullanmakta oldukları yurttaşlarımıza karşı asla inkar edemeyecekleri bir sorumluluk doğuracaktır.

“Türkiye Cumhuriyeti, söz konusu süreci etkin ve etkili bir soruşturma yürüterek çözmek zorundadır. Aksi durum; hukukun tamamen ortadan kalktığı, güçlü olanın, illegal işlere bulaşanın sözünün tek geçer akçe kabul edildiği bir ülke gerçeği ile toplumu baş başa bırakacaktır. Bunun kabulü asla mümkün değildir.”

İzmir Barosu, “ülkesine, yurttaşlarına ve meslektaşlarına karşı sahip olduğu tarihsel sorumluluk nedeniyle, yürütme ve yasamanın temsilcileri ile bunların yakınlarının organize suç örgütü liderleriyle geliştirdikleri hukuk dışı ilişkiler ağının açığa çıkması, iddia edilen uyuşturucu ticareti, cinayet, tecavüz, yağma ve diğer benzeri suçların ivedilikle soruşturulması için” suç duyurusu yaptıklarını açıkladı.