Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) iktidarın koronavirüs salgınıyla mücadeleye dair politikalarını eleştiren bir bildiri ile talepleri görmezden gelen sağlık emekçilerinin risk nedeniyle ücretsiz izin haklarını kullanarak, emekli olarak ya da istifa ederek görevlerinden çekildiğini ifade etti.

Ankara’da günlük vaka sayısının 2 bin olduğunu belirten sendika, sadece başkentte tedavi altında olan 3 bin 700 koronavirüs hastasının hastanelerde yattığını ileri sürdü. Açıklamada, hastaların 650’ye yakınının yoğun bakımda olduğu belirtilirken, koronavirüs nedeniyle can kayıplarının günlük 20’nin üzerinde olduğu ifade edildi.

Sağlık emekçilerinin görevden çekilmeleri sendika tarafından şöyle anlatıldı:

Hükümetin popülist, bilimden uzak yaklaşımları nedeniyle her geçen gün vaka sayıları artarken, sağlık hizmetlerinde alınmayan önlemler ve karşılanmayan talepler nedeniyle sağlık emekçileri arasında istifa, emeklilik ve ücretsiz izin başvuruları ile görevden çekilmeler yaşanmaktadır.

Ankara’da günlük vaka sayısı 2000 civarında olup, Abdurrahman Yurtaslan Onkoloji EAH ve Dr Sami Ulus Kadın Doğum Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları EAH dışında tüm hastanelerde COVID-19 tanısı ile yatan hastalar bulunmaktadır. İlimiz hastanelerinde tedavi altında 3700’e yakın pozitif tanılı ve şüpheli hasta bulunmakta, bu hastaların 650’ye yakını yoğun bakım ünitelerinde yatmaktadır. .Tedavi altında bulunan hastalar arasında ağır hasta sayısı artmakta olup COVID-19 ilişkili ölümler günlük 20’nin üzerinde seyretmektedir.

Hastanelerde yaşanan yoğunluk nedeniyle hastaların evlerinde takip edilmesi yolunun seçilmesi filyasyon çalışmalarında da yoğunluk yaşanmasına neden olmuştur. Filyasyonda görevli sağlık emekçileri günlük 16-18 saat çalıştırılmaktadır. Dolayısıyla artan vaka sayıları nitelikli filyasyon çalışması yapılmasını da engellemektedir.İlimizde başta hastaneler olmak üzere, tanı kiti eksikliği yaşanırken şimdi de filyasyon çalışmalarında COVID-19 pozitif hasta tedavisinde kullanılan ilaçların temininde güçlük yaşanmaktadır (Favipravir ve Hidroksiklorokin ). Hastalar hastane acillerinde yatış için boş yatak, evlerinde ise ilaç tedavisinin başlamasını beklemektedirler.

Vaka sayısı, ağır hasta sayısı ve ölüm oranlarındaki artışın en önemli nedenleri; ulusal bazda radikal önlemlerin alınmaması, virüsten korunmayı sadece halkın tedbirlerine indirgeyen yaklaşım ve toplumda normalleşme raporu ile rehavet oluşturulmasıdır. Hal böyle iken artan hasta sayısı kontrolden çıkmış , sağlık hizmetlerinde yaşanan başta tanı kiti ve Favipravir ve Hidroksiklorokin gibi ilaçların temininde yaşanan sorunlar, nitelikli personel sayısında yetersizlik, kurum içi ve kurum dışı görevlendirmeler, uzun çalışma saatleri, baskı ve mobbing pek çok sağlık emekçisini tükenme noktasına getirmiştir.Yöneticiler bu sorunlara çözüm bulmak yerine vatandaş ve emekçileri suçlamaktadırlar.

Kamu hastanelerinde sadece yukarıda adı geçen iki hastane temiz hastane olarak kalırken ilimizde bulunan 35 özel yataklı tedavi kurumu ve bunların sahip olduğu 3200 yataktan yararlanılmamaktadır. Kamu hastanelerinde 3700’e yakın tedavi altında hasta varken özel hastaneler ücretli tanı testleri dışında elini taşın altına koymamaktadır. Derhal özel hastanelerin imkanlarından pandemi kapsamında yararlanılmalı ve kamu hastanelerindeki temiz hastane sayısı arttırılmalıdır.

İlimizde pek çok hastanenin poliklinikleri ve klinikleri kapatılarak covid polikliniğine/kliniğine dönüştürülmüştür, sağlık emekçileri ertesi mesaisini nerde tamamlayacağını ancak iş yerine gidince öğrenmektedir.

Yöneticilerin bu sorunları görmezden gelmesi halkın ve sağlık emekçilerinin sağlığını riske atması biz sağlık emekçilerini yılgınlığa sürüklemektedir.

Pandeminin ilk üç ayında sağlık emekçilerinin görevden çekilme hakkı yasaklar ile engellenmişti ancak alınmayan tedbirler nedeniyle, 1 Haziran, sözde normalleşme adımları sonrası 500 civarı sağlık emekçisi; istifa, emeklilik ve ücretsiz izin hakları ile görevlerinden çekilmeyi tercih etmiştir.

(Halktv.com.tr)