Sözcü'den Yusuf Demir'in haberine göre, Sakarya 1000 Yataklı Şehir Hastanesi (Devlet Hastanesi) ihalesi sonuçlandı. İhale, Kamu İhale Kanunu’nun esas usül olarak belirlediği rekabete açık “Açık” usül yerine, özel olarak davet edilen firmaların katılabildiği “21-b Pazarlık” usülüyle yapıldı. 27 Mayıs’ta gerçekleştirilen ihaleye Limak, YDA, İntaş-Nesma Ortaklığı, Ekşioğlu-Ahes-Ekşihan Ortaklığı ve Mustafa Ekşi-ATR Ortaklığı çağırıldı.

1 milyar 628 milyon 465 bin lira yaklaşık maliyet belirlenen devlet hastanesi ihalesi, 1 milyar 248 milyon 61 bin liraya Mustafa Ekşi İnşaat-ATR iş ortaklığına verildi.

13 Temmuz günü yapılan sözleşmeye göre 26 Temmuz’da başlayan inşaat, 750 gün yani yaklaşık 2 yıl sürecek ve 14 Ağustos 2023’te tamamlanacak.

REKABETE KAPALI USÜL

Kamu İhale Kanunu, devletin yaptıracağı işlerde esas usül olarak “Açık” ihaleyi kabul ediyor. Çünkü, “Açık” usülde yapılan ihaleler ilana çıkılarak tüm kamuoyuna duyuruluyor. İsteyen firma ihaleye girebiliyor. Rekabet ortamı oluşuyor ve en uygun teklif veren ihaleyi kazanıyor. Dolayısıyla vatandaşın cebinden çıkacak para daha düşük oluyor.

AKP’nin büyük ihalelerde sıkça tercih ettiği Kamu İhale Kanunu’nun 21-b maddesinde ise ihaleden kimsenin haberi olmuyor. Kanunun, önceden öngörülemeyen acil durumlar için düzenlediği bu istisna maddesine göre yapılan ihalelerde duyuru şartı yok. İhaleyi yapacak idare, istediği firmayı ihaleye özel olarak davet ediyor. Kapılar kapatılıyor. Teklifler alınıyor. Açık ihaleye göre çok daha az firma katıldığı için tam rekabet ortamı sağlanamıyor. Bu nedenle ortaya çıkan ihale bedeli daha yüksek oluyor. İstatistikler açık usülle yapılan ihalelerde firmaların daha çok indirim yaptığını dolayısıyla vatandaşın cebinden daha az para çıkmasını sağladığını doğruluyor.
Sonuçta 21-b usulünde iktidar istediği ihaleyi istediği firmaya veriyor, vatandaşın cebinden de daha çok para çıkıyor.