Havalar sıcak, yazın ortası... mı? Sıcaklara bakmayın, güz belirdi ufukta! "Çınarlar tıpkı baharı müjdeledikleri gibi... şimdi de sonbaharın erken ulağı olarak döküyorlar yapraklarını..." Alıntı Geççi'den. Çınarın bu özelliğini yıllar önce farketmiştim - komik bir şekilde: Bostancı'da oturduğumuz apartman dairesi bahçedeki genç çınar ağacına bakıyordu. Doğal olarak her sabah pencereden selamlaşıyorduk. Bir Ağustos günü, baktım çınarın yaprakları sararmaya başlamış. Benden çığlıklar: "Ne yaptınız bu ağaca, kim yaptı, elleri kırılasıcalar..." Geliştirdiğim komplo teorileri fos çıkmış, kimsenin kötü bir şey yapmadığını, çınarın "sonbaharın erken ulağı" olduğunu da böylece keşfetmiştim...
 
Bu memlekette "ağaç sevmeyenler" var, var olmasına ama Akdeniz ikliminin malum bir özelliği olan mevsimsel orman yangınlarına sosyal medyada "elleri kırılasıcalar" tepkisi verip rahatlayanlara gülmek mi lazım, ağlamak mı?
 
Çınarları gözlemlemeden biz yüzümüzü çevirdik sonbahara. Büyümüş olan kışlık sebze fideleri, yerlerine taşınacak; sonbaharlık, kışlık çeşit çeşit sebzenin tohumları bu hafta ekilecek. Aslında bu mevsimde çok daha fazla ekim işi var - salatalar, otlar, kök sebzeler... Bir yandan geç kalmayalım, atlamayalım kaygısı, bir yandan çok sıcakta çimlenmez, havalar soğuyunca gelişmez hesapları...
 
Önümüz kış! Ama hala yazın, denizin, henüz kısalmamış aydınlığın tadını çıkarma şansımız var - bakarsınız bağ bahçe, eş dost izin verir de biz çiftçiler de nasibimizi alırız!
 
Haftanız verimli, sofralarınız şen olsun.