Sakarya Kadın Platformu’nun, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla düzenlediği yürüyüş ve basın açıklaması, çok sayıda kadının katılımıyla yapıldı. Yenicamii önünde toplanan kadınlar, taşıdıkları dövizler ve attıkları sloganlarla taleplerini dile getirdiler.

Adapazarı Kültür Merkezi önünde konuşan Sakarya Kadın Platformu sözcüsü Yasemin Hacıeyüpoğlu, “Ülkede yoksulluk artarken her gün bir yeni zamma uyanırken, kadınlar uzaklaştırma kararlarına rağmen öldürülürken ne hükümetin ekonomik krizi sırtımıza yüklemesini ne de erkek şiddetini önleyici politika geliştirilmeyişini kabul etmiyoruz” dedi.

SAKARYA’DAKİ KADIN CİNAYETLERİ

Türkiye de 2021 yılında 280 kadının öldürüldüğünü, 217 kadının ölümünün de şüpheli olduğuna işaret eden Hacıeyüpoğlu, “Son 10 yılda Sakarya’da 21, son iki ayda ise 2 kadın cinayeti işlendi. Cinayetlerin bir numaralı faili koca, her beş kadından biri aile içinde öldürülüyor. Cinayet mahalli ev! Ve iktidar yıllardır kadınları evlere kapatıp sosyal hayattan uzaklaştırmak için çeşitli politikalar geliştirirken bizi cinayet mahalli olan evlerimize hapsetmek istiyor. Hükümet eliyle kadın cinayetleri şüpheli hale getiriliyor. Bir de boşanmak istediği için öldürülen yüzlerce kadın varken tek güvencesi nafaka olan kadınların nafaka hakkına göz dikiyor. Kadınların nafaka hakkına göz dikilmesini de kabul etmiyoruz” diye konuştu.

‘CİNAYETLER KIRIMA DÖNÜŞTÜ’

Kadın cinayetlerinin sistematik olarak arttığını ve kırıma dönüştüğünü, iktidarın kadın düşmanı politikaları tek tek hayata geçirdiğini vurgulayan Yasemin Havıeyüpoğlu, şöyle devam etti:

“İstanbul Sözleşmesi'nin feshinin hemen arkasından gelen kadın kazanımlarına saldırılar şimdi de 6284 sayılı yasanın hedefe konulması, 6. yargı paketi ile çocuk istismarcılarına af getirilmesi, yoksulluk nafakasının süreyle sınırlandırılması, boşanmalarda aile arabuluculuğu sisteminin getirilmesi ile kadınlara aile dışında seçenek sunulmaması tartışmaları ile devam ediyor.

Kadınların haklarına ve kazanımlarına dönük tüm bu kadın düşmanı politikalarda gerici vakıf, tarikat ve cemaatler devreye sokuluyor. Müfredatta yapılan değişikliklerle hazırlanan kitaplarda kadın ve erkek arasındaki eşitsizlikler fıtrata bağlanıyor, kadınların ikincil konumda olduğu öğretilmeye çalışılıyor. Hayatın her alanının gericileştirildiği, kadınların medeni kanunla korunan hakları gasp ediliyor, yerine şerri hukuka uygun düzenlemeler yapılıyor.”

SAVAŞLAR VE UCUZ İŞ GÜCÜ

“Dünya'da ve bölgemizde savaşlar hız kesmeden devam ediyor. Emperyalistlerin çıkar ve paylaşım kavgaları Rusya/Ukrayna üzerinden yürütülüyor. Savaşta canlarımızı kaybediyor, yerimizden yurdumuzdan ediliyor mültecileştiriliyoruz. Gittiğimiz ülkelerde ayrımcılığa uğruyor, ucuz iş gücü olarak görülüyoruz.

Ve biz; Ucuz işgücü görülmeyi kabul etmedik, eşdeğer işe eşit ücret istemekte ısrar ettik. İşyerlerimizde karşılaştığımız taciz, şiddet ve mobbinge susmadık, her mecradan sesimizi duyurduk. Gelirimiz erkeğin gelirine ek gelir değil geçimlik dedik ve grev halaylarında başı çektik. Kriz karşısında grev yapan, direnen emekçiler olarak dün Migros Depo' da kazandık, şimdi sıra Farplas'ta, orada da kazanacağız.”

TALEPLER
“Biz kadınlar olarak erkek egemen sistemin bize dayattığı yaşamı kabul etmiyor,8 Mart Kadınların Uluslararası Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü'nde de taleplerimizle alanlarda, işyerlerinde olmaya devam ediyoruz” Yasemin Hacıeyüpoğlu, talepleri ise şöyle sıraladı:

-8 Mart’ta tüm çalışan kadınların ücretli izinli sayılması için yasal düzenleme yapılması için ALANLARDAYIZ!

-ILO’nun 190 sayılı şiddet ve tacizin önlenmesi sözleşmesi imzalanması, kadınlara ve LGBTİ + lara uygulanan ayrımcılık, şiddet, taciz, mobbingin son bulması, cinsiyet eşitliğinin sağlandığı bir çalışma yaşamı ve ortamı sağlanması için ALANLARDAYIZ!

-Kamu kreşlerinin yeniden açılması, tüm çalışanların ulaşabileceği yaygınlıkta ücretsiz, nitelikli, gerektiğinde 7/24 hizmet verilebilmesi için ALANLARDAYIZ!

- Doğum izinlerinin 32 haftaya çıkarılması, devredilemez babalık izninin düzenlenmesi için ALANLARDAYIZ!

-Süt izinlerinin kullanımının önündeki her türlü yasal ve fiili engelin kaldırılması için ALANLARDAYIZ!

-İstanbul Sözleşmesi’nin feshinin iptal edilmesi, 6284 sayılı yasanın etkin uygulanması, 6. yargı paketi adı altında kazanımlarımızı hedef alan nafakanın kaldırılması, "boşanma arabuluculuğu" saldırıların son bulması için ALANLARDAYIZ!

-Eğitim ve sağlık başta olmak üzere kamusal alanın tümüne yayılan dinselleştirme politikalarından vazgeçilmesi için ALANLARDAYIZ!

-Kadınlar için daha fazla yoksulluk, şiddet, göç ve ayrımcılık anlamına gelen savaş politikalarının son bulması. Eşit, özgür ve barış içinde bir arada yaşamın koşullarının sağlanması için ALANLARDAYIZ!

-Kadınların, yönetim ve karar mekanizmalarında eşit katılımını sağlayacak düzenlemelerin yapılması için ALANLARDAYIZ!

-Bütçe hazırlanırken toplumsal cinsiyet eşitliğinin esas alınması için ALANLARDAYIZ!

-HPV (rahim ağzı kanseri) aşısının ulaşılabilir ve ücretsiz olması talebiyle ALANLARDAYIZ!

-Kadın hijyen ürünlerinin ücretsiz olması, istekleri halinde iki gün regl izni düzenlenmesi için ALANLARDAYIZ!

Biz alanlarda olmaya devam edeceğiz. Siz bu mücadelelerimize ne bir set ne de bir engel olabileceksiniz. Çünkü milyonlarca kadın, isyanı direnişe direnişi özgürlüğe döndürmeden alanları terk etmeyecek.

Bizim söyleyecek sözümüz değiştirecek gücümüz var. Yaşasın kadın dayanışması…