Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Sekreteri  Fidan Ataselim, salgın sürecinde kadınların şiddet uygulayan erkeklerle aynı yerde daha fazla beraber olmak zorunda kaldığını belirterek, “Somut olarak şiddetin arttığı bulgularıyla karşı karşıyayız”  dedi.

Eğitim Sen Sakarya Şubesi’nin düzenlediği ‘Salgın Sürecinde Kadına Şiddet’ konulu canlı yayına katılan ve Eğitim Sen Kadın Sekreteri Yasemin Hacıeyüpoğlu’nun sorularını yanıtlayan Fidan Ataselim, karantina sürecinin kadınlar için şiddete açık hale getirildikleri bir dönem olduğunu söyledi.

Evlerin, olağan zamanlarda bile kadınlar için en tehlikeli yerler olduğuna işaret eden ve ulaşılabilen tüm raporların bunu doğruladığını ifade eden Ataselim,  “Evler bir tür gizli ve özel alan olarak inşa edilmiş, kadınlar oraya sıkıştırılmaya çalışılıyor. Ve kadınlar aslında oradan çıkmak istedikleri zaman, toplumsal cinsiyet rolleriniden sıyrılmak, kadınlık rollerini kırmak istedikleri zaman, eşit vatandaşlar olarak, temel haklarını talep ettiklerinde şiddetle bastırılmaya çalışılıyorlar ve büyük oranda o kapalı dört duvar içerisinde en çok da orada öldürülüyorlar” diye konuştu.

EV İÇİNDEKİ ŞİDDET YÜZDE 32 ARTTI

Fidan Ataselim, şöyle devam etti:

“Bir de şimdi virüsten korunmak için karantinaya alıyoruz kendimizi. Bu şiddet uygulayan erkekler ile kadınların aynı yerde kalmak zorunda kaldığı zaman anlamına geliyor. Bu yüzden tüm kadınların haklarına ulaşmakla ilgili çok güçlükle karşılaştığını biliyoruz. Zaten somut olarak her iki şiddetin arttığı bulgularla karşı karşıyayız. Bu durum İstanbul’da Emniyet Müdürlüğü’nün açıkladığı raporlarda da mevcut. Asayiş suçlarının azaldığı, eviçi şiddetin büyük oranda, yüzde 32 oranında arttığı yönünde veriler açıklandı. O açıdan salgın dönemi kadınlar için daha korunaksız, daha yalnızlaştırılmış, şiddete mahkum bırakıldığı bir dönem anlamına geliyor.”

BOŞANMAYI, EVDEN AYRILMAYI ERTELİYORLAR

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformunun 7/24 çalışan bir telefon hattı bulunduğunu ve bir de WhatsApp hattını devreye soktuklarını anlatan Fidan Ataselim, şunları söyledi:

“Oradan bize gelen başvurularda da kadınlar özellikle şu şikayetleri dile getiriyorlar. İşte haklarını kullanma noktasında kolluk birimlerine ulaşamadıklarını, yoğunluktan ötürü (polis imdat 155, 156 jandarma imdat, 183bakanlığın sosyal destek hattı) buralara ulaşmakta güçlük yaşadıklarını söylüyorlar. 

Sonuç itibariyle kadına şiddet artmış durumda, bize gelen üçüncü kişilerin başvuruları da artmış durumda, bunun aynı zamanda olumlu bir yönü olduğunu düşünüyorum.Kadınlar bize başvuramıyorsa da arkadaşları yakınları başvuruyor. Bizi arayan kadınların büyük kısmı haklarını kullanmakla ilgili çok ciddi endişe ve tereddütleri olduğunu söylüyorlar. Bu endişe ve tereddütler anlaşılır. işte bu endişe ve tereddütlerin giderecek olan kamu mekanizmalarının geliştirilmesi lazım diye düşünüyoruz.Çünkü hani bunun başka, şöyle bir sonucu oluyor. Kadınlar şiddet görüyorlar ama boşanma kararlarını erteliyorlar. Yahut evden ayrılma kararını erteliyorlar. Ne yapacağım dışarıda virüs var diye.. Aslında şiddet ertelenmiyor bunun altını çizmek isterim. Kadınlar o şiddet dolu dört duvar arasında yaşamak zorunda bırakılıyorlar diyebilirim.”