Klaros Yayınları şiir, öykü roman, deneme, anı gibi edebiyat türlerinin yanı sıra, önceki haftalarda duyurduğu gibi 2021’in Ocak ayından itibaren “Sinema Kitapları” yayınlamaya başladı.

Dizi editörlüğünü sinema yazarı yönetmen, Türk sinema tarihi üzerine yaptığı çalışmalarla bilinen, Evrensel gazetesi yazarı Mesut Kara’nın üslendiği “Klaros Sinema Kitaplığı”nın ‘Ocak ayı kitapları’ olarak ilk üç kitabı raflardaki, internet kitap satış noktalarındaki yerini aldı.

Sinemacı yazar Korkut Akın imzalı “Yerli Dizi Yersiz Uzun; Türkiye’de Televizyon Dizileri”, Nesrin Tan Akbulut imzalı, “Arabesk Kültür Ve Sinema” ile Mesut Kara ve N. Utku Uluer’in derledikleri “Sinematik yazılar” adlı kitaplar okuruyla buluşmayı bekliyor.

Her ay “Sinema Kitaplığı” serisinden üç sinema kitabı yayınlamayı planlayan Klaros Yayınları’nın genel yayın yönetmeni Lokman Kurucu, “bir yılda edebiyatın farklı alanlarından, önemli yazarların 500 civarında kitabını yayınlayarak bir iz bıraktıklarını, ‘iyi kitaplar’ yayınlamayı sürdüreceklerini söylüyor.

Klaros Sinema Kitaplığı editörü Mesut Kara da, “başucu kitabı olabilecek kaynak kitaplar dâhil sinema üzerine yapılan çalışmaları yayınlayarak sinema yazınına, sinema öğrencisi ve akademisyenine, sinema üzerine çalışan, araştırmacılara küçücük bir katkımız olursa, alandaki küçücük bir boşluğu bile doldurabilirsek mutu olacağız” diyor.

YERLİ DİZİ YERSİZ UZUN – Korkut Akın

Pandemi nedeniyle evlere kapandığımız şu günlerde hepimiz televizyon izlediğimiz saatleri arttırdık kuşkusuz…

Her ne kadar yeni satın alınan tv’lerin kumandalarına dijital platform tuşu eklendiyse de, büyük çoğunluk tv kanallarından dizi izlemeyi sürdürüyor.

Her şeyin hızla değiştiği günümüz koşullarında, izleyici için tv kanallarından dizi izlemek anılarda kalmış bir ritüele dönüşmesin!

Bu kitap, TV kanallarının daha fazla reklam hırsıyla yılan hikâyesine dönen yerli dizilerimizin, üretim aşamasında yaşananlara bir pencere açıyor.

Dünya pazarlarında daha çok talep edilen, kaliteli yerli dizi üretmenin yolu, süresini uzatmakta değil, kamera arkasında çalışanların koşullarının iyileştirilmesinden geçiyor. - Seyhan Akın

ARABESK KÜLTÜR VE SİNEMA - Nesrin Tan Akbulut

1950 sonrasında daha önce açıklandığı gibi köyden kente göç başladı. Popüler kültürün yeni bir boyutu işte bu akın akın kente gelen insanlar tarafından oluşturuldu. Köydeki yaşantılarını kente taşımaları kuşkusuz olanaklı değildi. Ancak genel birikimlerini ve alışkanlıklarını bir anda bırakmaları da düşünülemezdi. Bu yeni sosyal tabaka, yeni bir yaşam biçimini ve kent soylu insana aykırı gelen yepyeni bir kültürü de beraberinde getirdi.

Uyumsuzluk, statü yoksunluğu ve umarsızlık içinde kıvranan insanlar, büyük kentlerde popüler kültürün özgün bir katmanını oluşturdular. Giderek bu insanları müzikleriyle, fotoğraflarıyla, sinemalarıyla ağırlıklarını iyice hissettirdiler. Çünkü sanat üreticileri ve simsarları için artık seslenilmesi gereken bir kitle olmuşlardı. Kent- soylu çevrelerden aldıklarıyla kendi köylerinden getirdikleri arasında ilginç bir sentez yarattılar. Özellikle ikinci kuşağın gelişkin yaşlara ulaşması ile birlikte popüler kültürünün arabesk kanadı büyük bir etkinlik kazandı.

“Bir Teselli Ver” adlı filmi, Türk sinemasında arabesk şarkılı film türünü başlatan ve yaygınlaştıran ilk film (1971) olarak nitelendirilir. Filmin şarkıcı-oyuncusu Orhan Gencebay'dır. Yönetmeni ise Lütfü Ömer Akad' tır. Bu film umulduğu gibi iş yapmaz. Bir yıl sonra yine Orhan Gencebay'ın çevirdiği “Sev Dedi Gözlerim” adlı film, hasılat rekorları kırmaz ama durumu biraz kurtarır, üçüncü filmi “Ben Doğarken Ölmüşüm” adını taşır.

SİNEMATİK YAZILAR - Mesut Kara ve N. Utku Uluer

“2011 yılında aldığımız “Sinematik Yeşilçam” isimli domain sonrası, eski yazıların düzenlenmesinin ardından yeni düzenli yayınımıza 2012 yılı ortalarında başladık. Bu süreçte çok farklı dostlar aramıza katılmaya başladı. 2012 yılının yıldızı değerli dostumuz Semra Uygun idi. 2014 yılında Can Sönmez, Suzan Yılmaz, Yigilante Kocagöz, Ekrem Yaşar Pınarbaşı ve Muhammed Soysal ile sitenin çehresi değişmeye başladı. Bu süreçte özellikle Kemal Sunal filmlerinin öne çıkmaya başladığı site içeriği de gelişmeye ve genişlemeye başladı.” - N. Utku Uluer

“Günümüzde basılı eserlerin, arşivlerin dijital ortama, internetteki depolama-saklama alanlarına, hardisklere, blog, web sitesi, sosyal paylaşım ağlarına, çeşitli sayfa, uygulama alanlarına aktarıldığı bir süreçte biz yıllardır, dijital ortamda, “sinematikyesilcam. com”da yer alan, birikmiş ve saklanan, korunan bir mozaiği oluşturan parçalar olarak gördüğüm yazıları, daha kalıcı olması ve büyük mozaik için çalışan sinema yazının dünyasına katkı sunması için dijital ortamdan kitap sayfalarına aktarmış oluyoruz.

Türkiye’de yapılan sinemaya ve Yeşilçam sinemasına her biri kendi durduğu, baktığı yerden yaklaşarak yazılan yazıları, da (blog web sitesi, kitap çalışmaları, belgeseller vd. de) “Türkiye Sineması” ya da “Yeşilçam Sineması” mozaiğini oluşturan parçalar olarak görmek gerekir.” - Mesut Kara