Nasıl bir şeydir ki, gözleri hiçbir şey görmez, sorumluluklarının önemli bir bölümünü yerine getirmezler, sonra da yaşadıkları beladan kurtulmak için her türlü kirli oyunlara başvururlar.
   Tabi ki kural tanımaz sermayedarlardan söz ediyorum.
   Hendek’teki havai fişek fabrikasında çıkan yangında 7 kişi can vermişti. Günlerce ülke gündeminin ilk sıralarında kalan ve iş cinayetlerine neden olan yangının davası sürüyor. İşçilerin avukatının davadaki iddiası da, yenir yutulur gibi değil.  '

   Aşırı kâr hırsı öldürdü" diyor avukat ve tezini “İşçiler maddenin ısınıp şiştiğini söylemiş, patlama olmaması için uyarmıştı” ifadesiyle destekliyor.

   Olayın küçük bir insanoğlu hatası olmadığı, işçilerin uyarılarına rağmen işverenin üretim ve daha fazla kâr hırsından gerçekleşen bir patlama olduğu çok net olarak görünüyor. Çünkü, daha önce de birçok kez fabrikada işçilerin yanarak  yaralandığı patlamalar yaşanmış.

Bunca şey dikkate alınmaz, işveren yasa tanımaz tavrına rağmen bugüne kaşar cezalandırılmaz ve bedel ödemekten kurtarılırsa, bu ve benzeri iş cinayetlerinin önüne geçilebilir mi ?

Elbette geçilemez...

7 işçinin ölümünden elbette işveren sorumludur. Çünkü, iddialar ve ifadelere de yansıdığı üzere, günlerce süren uyarılara rağmen tedbir alınmamış, aksine İşçilere sevkiyatı yetiştirmeleri için daha çok mesai bile yazılmış. 

Pes doğrusu...

Malzeme ısınmaya başlıyor, şişme yapıyor ve patlamanın olduğu gün ustabaşı izinli olduğu için fabrikada değil. 

Bütün bunlar tesadüf müdür ? Ne dersiniz ?

Sevkiyatı yetiştirmek için işçilere baskı yapılan, işçilerin neredeyse öğlen yemeğine çıkmasına bile izin verilmeyen, işçilerin hafta tatilinde çalışmaya zorlandığı ve pandemiye rağmen çalışma şartlarının ağırlaştığı fabrikada yaşanan bu iş cinayetlerine şaşırılır mı sizce ?

İşçilerin avukatı, eldeki veriler ve tanık ifadelerine göre dayanarak patlamanın 3 aşama şeklinde gerçekleştiğini anlatıyor.

Ve diyor ki;

“Malzemenin iyice şişip, ısınması sonucunda dışarı kurutmaya çıkarıyorlar. Bu malzemeyi ve kadınların çalıştığı o masaları dışarı çıkarıyorlar ve malzemeleri kutularından çıkarıyorlar. Daha sonra malzemeyi tekrardan paketliyorlar.

İlk patlama aslında bu paketleme yaptıkları yerde gerçekleşiyor. Sonrasında depoyu patlatıyor. Arkadaki deponun patlamasının etkisiyle hammaddenin bulunduğu büyük patlama o ‘Çin Mahallesi’ olarak bilinen yer patlıyor. Yani Çin Mahallesi’ne kadar giden süreç kademeli şekilde ilerliyor. Kısacası bu insani hatayla değil tamamen iş verenin daha fazla üretim yapma isteği ve tek seferde sevk edebilme hırsından gerçekleşen bir olay.” 

Çok çarpıcı ifadeler var. Peki bu dava ne olur acaba ?

Öngörüm odur ki, para cezalarıyla geçiştirilir. Çünkü daha önceki örneklerde görülen sonuç budur.

Ne kâr hırsıymış değil mi ?