Bu hafta Eylül, yani mevsimlerden sonbahar, resmen başlıyor! Sıcaklık 30 derecelerde olmaya devam etse de, sonbahar belirtileri her yerde.
Jade'de bir hoş belirti kışlık kabaklardan geldi!  Daha hasat zamanına epeyce var - Ekim ayına hatta Ekim sonuna kadar kadar bekleyeceğiz ama birkaç aceleci kabak olgunluğa erişmiş bile. Ağustos kabağı bir başka hoş olur - kuru, tatlı... Üstelik sakız kabakların ara verdiği bir dönemde bizi kabaksız bırakmadıkları için kendilerine müteşekkiriz!
 
Bizim köyün yaşlıları anlatıyor: bir zamanlar pek ünlüymüş Maksudiye kabağı. Istanbul'da özellikle aranır, tercih edilirmiş. Şimdi bahçesine kendi kullanımı için üç beş kök eken birkaç kişi dışında yetiştiren bir biz kaldık. "Neden artık ekilmiyor?" diye sorduğumda "Tüccar almaya gelmiyor," demişlerdi. Sistemin nasıl işlediğinin tipik örneği: kapital hep ucuzdan yana! Nitelikli, değerli yerel ürünler böyle kayboluyor teker, teker...
 
Bu hafta listemizde yeni bir üretici dostumuz var: Kolektif Bahçe Edirne Lalapaşa'nın küçük bir sınır köyünde üretime yeni başladı.
Yetiştirdikleri nohut işte o eski, yok olma yolundaki ürünlerden. Kısa sürede pişmiyor -hatırlayanlar vardır, nohut öyle kısacık sürede pişmezdi eskiden- ve çok lezzetli. Biz beğendik, siz de beğeneceksiniz.
 
Bir zamanlar insan evladı ekolojik sistemin doğal bir parçasıyken, avlanmak da sistemi tehdit etmeyen, dengesini bozmayan bir eylemdi belki... Artık öyle mi? Yaşamımızı sürdürmek için avlanmak yok artık, "hobi" niyetine işlenen cinayetler var. Anadoluya özgü yaban hayvanların uluslararası pazara çıkarılması da cabası!
 
30 Ağustos emperyalizme karşı verilen mücadelenin Cumhuriyetin zaferiyle taçlandığı gün. Hepimize kutlu olsun. Yerel ürünlerimize, yaban zenginliğimize, toprağımıza, suyumuza sahip çıkarak sürdürdüğümüz mücadeleye ışık tutsun.