'Sanat tek başına sanat yapamazdı fakat dünya hakkında doğru bir görüşe sahip bir sanatçı eserleri yoluyla kitlelerle çok güçlü ve geniş bağlar kurabilirdi. Bu anlamda sanat bir silahtı…” Halkın sevgilisi bir sanatçının yaşamı...
'Aklın kötümserliğine karşı iradenin iyimserliği”nin simgesi kaç kişi tanırsınız, şu dünyada. Bir elin parmaklarının sayısını geçmez, haydi biz iki elinizi, yanına ayak parmaklarınızı da ekleyeyim… dahası yok. Hayatın içerisinde...
'Bir kuş uçacak önümüze düşecek Biz kuşun önüne düşeceğiz Gün bizim üstümüze doğacak Biz günün izinden gideceğiz” Öğretmen bir babanın, işçi bir annenin, Bulancak doğumlu oğlu Orhan Türüdü, 12 Eylül karanlığında kızlarını...
Bugün nasıl ki herkes pandemi ile zorlu sıkıntı yaşıyorsa, bundan 40 yıl önce de sadece siyasetle ilgilenenler değil yaşlı genç, kadın erkek ayırmaksızın bütün insanlar, kentte köyde, evde, işte, okulda devletin karanlık ve ceberut yüzünü...
2 Eylül öncesi sol örgütlenmelerde çeşitli görüş ayrılıkları vardı, birçoğu bilinen. Asıl ayrım Kürtlere bakış açısındaydı, kimi birlikte örgütlenme yanlısı kimi ayrı örgütlenmeyi savunan kimi ayrı devlet olmaları gerektiğini...
Ne büyük keyiftir Tarihi Yarımada'ya karşı incecik esen yelin uçurduğu saçlarla, süzülerek geçen gemilere bakmak… Ne büyük keyiftir Topkapı kulelerinin, Sultanahmet ve Ayasofya minarelerinin arkasında oynaşan bulutlarla turuncuya dönüşen...
DİSK Tarihi'nin ilk cildi 'Kuruluş, Direniş, Varoluş” alt başlığıyla DİSK-AR tarafından yayına hazırlandı. İkinci cildinin bu yıl içinde yayımlanması bekleniyor. Tarih sınıflar mücadelesidir Kolektif bir çalışmanın sonucunda...
Toplumların da bir dönüm noktası vardır, bayram sayılan önemli günlerinin dışında. Bizim ülkemizde çok var o günlerden… Belli bir yaşın üzerindekiler 1960'la birlikte düzenli ve sürekli yaşadı o dönüm noktalarını… Muhakkak...
Sinema filmini salonda izleyen insanlar hayata çok farklı açılardan, odaklanarak bakmayı bilen insanlardır. Çünkü, evde televizyon izlemek gibi sadece zaman öldüren bir eylem değildir film izlemek. Görmek, anlamak, buna da bağlı olarak hayatı...
Belli bir düzeni yok sosyal yaşamın, hele bizimki gibi ülkelerde… Hemen her gün bir şeyler oluyor, bir şeylerle manipüle ediliyor ve herkes neyi ne zaman ve nasıl yapacağını bilememenin sıkıntısını yaşıyor. Çağımız diyemesek de, bu...
Bu kez Kuzey Makedonya'dan, yine hepimizi etkileyen, ama daha da önemlisi ilgilendiren bir konu… 'Onun Adı Petrunya”, yönetmen Teona Strugar Mitevska'nın evrensel bir konuyu, alabildiğine yalın ve bir o kadar da görsel...
Geçenlerde açıklanan işsizlik oranlarına göre resmi işsizimiz yüzde 27'yi aşmış. Bu demektir ki her üç kişiden biri işsiz, yani ekmek götüremiyor evine. Yani yaşamını sürdürebilmek için verdikleri mücadele yetmiyor, siyaseten...
12 Eylül, Türkiye'yi belirleyen dönüm noktasıdır. Akla kara, geceyle gündüz gibi bir katalizör, turnusol kâğıdıdır 12 Eylül. 12 Eylül öncesinde edebiyatta da sinemada da birçok kez örneğini gördüğümüz gibi asker hep mazlumdan...
Dünyanın alev ışığıyla aydınlanması kimseye yetmeyince birçokları gibi Edison, Westinghouse gibi mucit sayılacak insanlar da araştırmaya, denemelere girişti. İki usta mucidin ışıklandırma (bu aynı zamanda 'aydınlanma” da,...
Bir zamanlar komünist icadı olduğu, ülkeye komünizm getireceği söylenen tren -ki, o zaman kara trendi- hızlanınca kapitalizmin simgesi oldu… Yer bulunmuyor artık. Bilge Olgaç, -çiçekler çelenk örsün başucunda- senaryosunu, rahatsız edilme...
Birçok insan Yeşilçam'ı kötülemek için ticari filmleri örnek gösterir. Hele bir de vurdulu kırdılı bir filmse, devreye benzetmeler girer: Cüneyt Arkın gibi… Cüneyt Arkın da ister tarihi film olsun ister günümüz filmi, ne yaralanır...
Sosyal medya yokken, onun bugün üstlendiği görevi duvarlar yapıyordu. Ya yazılar ya da afişlerle düş, duygu ve düşüncemizi aktarıyorduk hedef kitleye. Bir miting yapılacaksa, bir kampanya -tabii ki siyasi kampanya- hazırlanmışsa, özellikle...
'Benim için yazmak, bir hırs, hiddet, kariyer değil ‘namus' meselesiydi.” diyen, bana göre sadece Türkiye'nin değil, bütün coğrafyaların önemli öykücülerinden biri: Sait Faik. Zaten o nedenle de, 'Yazmasaydım deli olacaktım.”...
Merhabalar. Buralar, tam da bıraktığın gibi, hem karışık hem de darmadağınık. Benim umudum yok düzel(til)ebileceğine… Sen gittin gideli karışıp görüşeninin olmaması belki büyük rahatlık. Tabii, buralardayken, belki de hiç bu kadar...
Kapı aralanır, incecik bir ışık düşer içeri. Birden ilginiz oraya odaklanır. Birden şöyle bir dikilirsiniz, sanki umursamıyormuş gibi, ama meraktan gebererek. Bir siluet, ışık da ters olduğundan seçmek mümkün değildir. Merakınız daha...
bir tek kadınlar engelleyebilir o kirliliği. Yasadışı iş yapan kocalarının yarım bıraktığını tamamlamaya karar veren kadınlar, sıkı bir çalışmayla hedefe yönelirler. Bana sorarsanız daha da çok şey yaparlar… İzlemeyen için bir...
'Kazan-kazan” mantığını öyle bir yerleştirdiler ki beynimize… her şeyden her zaman bir kazanç (çıkar mı demeliydim?) bekliyoruz. Sırf keyif için bir şey yapılamaz mı? Örneğin oltayı alıp deniz kıyısında saatlerce öyle durmak...
'Biz ne mükemmel dostlarız ki kelimesiz ve yazısız anlaşırız…” Nâzım Hikmet Daha adını görmeden beni anlattığını düşündüm Turgut Yasalar'ın, teşekkür etmeye hazırlanıyordum, ama önce okudum. Nâzım Hikmet, sinemayla...
Hapishanelere, bizim kuşağımız 'devrim üniversitesi” derdi, halkımızın 'hayat üniversitesi” deyişinin yanı sıra. İki temel nedeni var bunun… Haksız yere düşmüşsünüzdür bu dört duvar arasına, doluya koyarsınız almaz,...