Üsküdar Üniversitesi'nden Prof. Dr. Gökben Hızlı Sayar, 7. Nörobilim G20 Zirvesi’nde Türkiye’de gerçekleştirilen Koronafobi araştırmasının sonuçlarını dünya ile paylaştı.

Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Gökben Hızlı Sayar  ‘Covid-19 ile İlgili Travma Sonrası Büyüme ve Kaygı Kaynakları’ başlıklı sunumunda Covid-19’un tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de sağlık sorunlarının yanı sıra yaygın sosyal değişimlere yol açtığını belirterek Nisan 2020’de Türkiye genelinde gerçekleştirdikleri Koronafobi Araştırmasının sonuçlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

 “En çok sürecin belirsizliği kaygı yaratıyor”
Prof. Dr. Gökben Hızlı Sayar, şunları söyledi: “Bu araştırmada toplumda salgınla ilgili içinde bulunulan sürece ve geleceğe yönelik kaygıların ve psikolojik olgunlaşma düzeylerinin belirlenmesini amaçladık. Veri toplama 17-25 Nisan 2020 tarihleri arasında çevrimiçi anket formu kullanılarak yürütüldü. Araştırmaya Türkiye genelinde 81 ilden 18-79 yaş arası bin 822 erkek ve 4 bin 496 kadın olmak üzere 6 bin 318 kişi katıldı. Araştırmada katılımcılara salgın süreci ile ilgili kaygıları soruldu. En sık bildirilen kaygılar şu şekilde sıralanmaktadır: Sürecin belirsizliği: %49,6; sosyal ilişkilerden uzak kalmak: %45.6; ölümü halinde aile bireylerinin gelecekleri: %35.3; yeterli sağlık hizmeti alamama endişesi: %31.3; ekonomik sorun yaşama kaygısı: %30.8; eğitimin aksaması ile ilgili kaygılar %28.4; aile bireylerinin ruhsal durumları %27,6.”

 “Erkek ve kadınların yaşadığı kaygılar farklıydı”
Prof. Dr. Gökben Hızlı Sayar, ekonomik sorunlar yaşamak, işsiz kalmak, sigara madde alkol gibi kimyasal bağımlılıkları sürdürememek, kumar gibi davranışsal bağımlılıkları sürdürememek, ibadetlerini istediği gibi yapamamak şeklindeki kaygıların erkeklerde kadınlara kıyasla daha sık izlenen kaygılar olduğunu ifade etti. Sayar, “Evden çıkamamak evde sürekli bir arada olma sonucunda aile bireyleri ile gerilim yaşamak kıtlık yaşanması yemek yemeyi kontrol edemeyip kilo almak, sosyal ilişkilerden uzak kalmak, artan ev işleri nedeniyle tükenmişlik yaşamak ise kadınlarda daha sık izlenen bazı kaygılardır” diye konuştu.

 “Katılımcılar bu süreçte olgunlaştıklarını belirtti”
Prof. Dr. Gökben Hızlı Sayar, araştırma kapsamında katılımcılara psikolojik olgunlaşma ile ilgili önermeler de yöneltildiğini ve salgın sürecinde bu önermeleri ne kadar yaşadıkları katılımcılara sorulduğunu belirterek araştırmada katılımcıların orta düzeyde ya da büyük ölçüde yaşadıklarını bildirdikleri olgunlaşma belirtilerinin de bulunduğunu belirterek şunları söyledi: “Salgın sürecinde elimdekilerin kıymetini daha iyi anladım %74; Salgın sürecinde yaşamda önem verdiğim şeylerin öncelik sırası değişti %59; Salgın sürecinde zorlukları göğüsleyebileceğimi daha iyi anladım %56; Salgın sürecinde her şeyi olduğu gibi kabullenebilmeyi öğrendim %56; Salgın sürecinde manevi konulara ilgim arttı %49; Salgın süreci ile birlikte ilişkilerime daha çok emek sarf etmeye başladım %48”

 “İnsanlık ciddi bir olgunlaşma sürecine girmek zorundadır”
Psikolojik olgunlaşma ile ilgili tüm maddelerinin görülme sıklıklarının kadınlarda erkeklere göre daha yüksek bulunduğunu belirten Prof. Dr. Gökben Hızlı Sayar, “Araştırmanın sonuçlarına bir taraftan tehlike hissi varken diğer taraftan ümitsizliğe düşmezsek ve doğru seçimlerde bulunursak bu süreçten kazanımla çıkmak da mümkündür. İnsanlık ciddi bir psikolojik olgunlaşma sürecine girmek zorundadır” dedi.