Adıyaman, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın Covid-19 hastalığına ilişkin söylediği “Risk kapıda” sözünü de hatırlatarak, hastalığın Türkiye’de henüz tespit edilmemiş olmasının “Hastalık Türkiye’ye gelmeyecek” olarak algılanmaması gerektiğini vurguladı. Mevsimsel grip sebebiyle her yıl binlerce insanın öldüğünü söyleyen Adıyaman, Dünya Sağlık Örgütü’nün açıkladığı Covid-19’un öldürücülük oranlarıyla kıyaslandığında gripten ölen kişi sayısının daha fazla olduğunu söyledi. Toplumda yaşanan paniğin hastalığın öldürücülük oranından daha fazla ve abartılı olduğunu söyleyen Adıyaman “Yeni Coronavirüs genel olarak bilinen bir virüs grubuna dahil olmasına rağmen hızlı yayılım göstermesi endişe doğuruyor” dedi.

TTB Yeni Coronavirüs Hastalığı İzleme Grubu,  TTB Merkez Konseyi TTB Halk Sağlığı Kolu,  TTB Aile Hekimliği Kolu Halk Sağlığı Uzmanları Derneği(HASUDER), Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği’nin (KLİMİK) virüs salgınına ilişkin paniğin sebeplerine ilişkin tespitleri ve önerileri şöyle:

Hastalıkla ilgili sürece dair yeni bilgilerin ortaya çıkması sürecin seyrini değiştirebiliyor. Bu noktada doğru ve bilimsel içerikli bilgilerin paylaşılması, kamu kurumlarının etkin ve işlevsel müdahaleleri salgın yönetimi ve halk sağlığı önlemleri kritik önem taşımaktadır.

Kamucu sağlık sistemi, modern tıbbın, aklın ve bilimin rehberliğinde yürütülen salgın yönetimin öncelikli olmalı.

Salgın gibi olağan dışı durumlarla mücadele “olağan” sağlık siteminin özellikleriyle yakından ilişkilidir. Sağlık çalışanlarında güven duygusunun korunması, toplumda panik ortamının oluşturulmaması için şeffaf bir sürecin işletilmesi önceliklidir.

Toplumdaki güven duygusunun zedelenmesine yol açan ve son günlerde ülkemizde yaygınlaşan popülist, yer yer şarlatanlığa varan, tıbbın gri alanlarını komplo teorileri ile kişisel çıkar mekanizmasına dönüştüren kişi ve kurumlara karşı tavizsiz olunmalı.

Tıbbi etiği küçümseyen, rekabet-verimlilik-kara odaklanmış ticari anlayış ile dinsel hurafelerini de barındıran kişilerle kararlılıkla mücadele edilmeli.

Bu mücadelenin RTÜK ve benzeri kurumların cezaları ve “merkezi izin” mekanizmaları ile değil Üniversitelerde liyakatin esas alınması medyanın toplumsal sorumluluk taşıması ilgili kurumların denetlenmesi ile sağlanacağını düşünüyoruz.

“Sağlık çalışanları risk altında”

Hastalıkla ilgili en önemli risk grubunun sağlık çalışanları olduğunu hatırlatan Adıyaman, bu konuda ilgili ekipmanların sağlanması noktasında beklentilerinin olduğunu söyledi.

Yapılan açıklamada korunma açısından ise şu öneriler sıralandı:

Hastalık hasta kişilerin öksürmesi aksırması ve hapşırması sonrası saçılan damlacıklar yoluyla sağlam kişilere bulaşmaktadır. Bu damlacıkların etrafa saçılması önlenmeye çalışılmalıdır.

Genel bir önlem olarak kalabalık ortamlara girilmemeli, öksüren, aksıran ve hapşıran kişilerden en az 1 metre uzak durulmalıdır.

Korunmada en etkin yöntem diğer birçok hastalıktan korunmada olduğu gibi el temizliğidir. Ellerin temiz olması, sadece Coronavirüs’ten değil, diğer tüm solunum yollarında hastalık yapan virüslerden korunmayı sağlar. Bu amaçla el temizliğine dikkat edilmesi, temiz olmayan ellerin göz, ağız ve buruna götürülmemesi çok önemlidir.

El temizliğinin sağlanabilmesi için eller sık sık parmak aralarını, el sırtını, tırnakları ve başparmağı da içerek şekilde sabunlayarak en az 20 saniye süreyle yıkanmalıdır.

Maske kullanımı genel olarak öksürüğü olan kişiler için önerilmektedir. Bu anlamda sağlam bireylerin maske takmasına gerek yoktur. Maske kullanımı el temizliği ile birlikte yapılmadığında koruma sağlamamaktadır.

Sağlık çalışanları ve hasta kişilere bakan aile bireyleri yada görevliler mutlaka maske kullanmalıdır.

Yeni Coronavirüs Hastalığı’nın (Covid-19) görüldüğü ülkelere ve bölgelere seyahat edenler yada bu bölgelerden gelen kişilerle temas edenler ateş, öksürük, nefes darlığı yakınmaları olduğunda en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıdır.