CHP Adapazarı İlçe Başkanı Ayşe Füsun Çetin, yoksulluğun fitre, zekat ve sosyete kermesleriyle ortadan kaldırılamayacağını belirterek, “Yoksulluk milli gelirin hakça paylaşımıyla azaltılabilir” dedi.

Ayşe Füsun Çetin, Yoksullarla Dayanışma Haftası dolayısıyla yaptığı açıklamada, “Amaç yoksulları yoksulluktan kurtarmak ise haftanın değil eylemin adının "Yoksulluğu Yok Etme Savaşımı" olmalı” ifadelerini kullandı.

Yoksulluğun fitre, zekát ve sosyete kermesleri sayesinde önlenemeyeceğini ifade eden Çetin, açıklamasında şunları kaydetti:

Yoksulluğun ortadan kaldırılması, yeni iş alanlarının açılması ve işsizliğin ortadan kalkmasıyla, sanayileşmeyle, tarımın gelişmesi ve bu gelişmeye bağlı olarak tarımsal sanayinin kurulmasıyla... Özel girişimin üretim alanlarına rasyonel yatırım yapmasıyla mümkündür.

Milli gelirin artmasıyla, milli gelirin hakça paylaşımıyla yoksulluk azaltılabilir.
Fitre, zekát, merhamet ve sadaka ile değil, "hak" anlayışının ete kemiğe bürünmesiyle...Anayasa’nın sosyal hukuk devletinin, toplumun bütün katmanlarında yandaş bulması ve saygı görmesi gerekiyor.
O halde köklü bir siyasal reform, dahası, köklü yapısal devrimler gerekiyor.

TBMM’nin yapısının, siyasal partilerin yapısının değişmesi gerekiyor. Bugünkü Anayasa ve yasalarla bu değişim ve dönüşümün gerçekleşmesi olanaksız. Ama bu arada, neo-liberalizmin ve dizginsiz kapitalizmin her derde deva olduğunu ileri süren dogmatizmin aşılması gerekiyor.
Dizginsiz kapitalizm ve neo-liberalizm sayesinde yoksulluk ortadan kalkmadığı gibi azalmaz da... Türkiye yoksulluk düşmanı, insancıl ve toplumcu bir Anayasa yapmadan yoksullarla dayanışma yapamaz. İnsancıl ve gerçekten demokratik bir Siyasal Partiler Yasası’na sahip olmadan yoksullardan yana olunamaz. Yoksuldan yana olmadan onunla nasıl dayanışma yapılacak?
Seçim Yasası adil ve demokratik olmalı ki adil, demokrat, hukuk ve adalete saygılı, yoksuldan yana insanlar TBMM’de halkı özgürce temsil edebilsinler; halk yararına yasama yapabilsinler.
Çalışma hayatı, sendikal haklar yeniden düzenlenmeli ki çalışanlar, emekçiler haklarını özgürce koruyabilsinler.
İflasın eşiğine gelmiş hoyrat kapitalizm, küresel sermayecilik ve neo-liberalizm egemenliğinde yoksullar ile dayanışma yapma olanağı yoktur. Sadece yoksulluk doğallaşır, yaygınlaşır.

AKP'nin iktidara gelişinin 18. yıl dönümü. 18 yılda Türkiye, dünyada dolar cinsi kişi başı gelir sıralamasında 73. sıradan 78. sıraya geriledi.

İçinde bulunduğumuz süreçte; kişi başı milli gelirde dünya sıralamasında geriledik, Türk lirası tarihin en değersiz seviyesinde, işsizlik sorunu büyüdü, yüksek enflasyon sorunu çözülemedi, en büyük sorunlardan biri cari açık, dış borç yükü arttı (2020’nin Haziran sonu itibarıyla Türkiye’nin dış borç stoku 421,8 milyar dolar.) Rezervler 26,6 milyar dolardan eksi 45,9 milyar dolara geriledi çalışanların büyük bir kesimi asgari ücrete mahkum oldu, zengin daha zengin oldu

2002 yılında nüfusun en zengin yüzde 10’luk kesimi servetin yüzde 67,7’sine sahipti. 2020 yılından bu oran yüzde 81,2’ye yükseldi. Bu dönemde nüfusun yüzde 90’lık çoğunluğunun toplam servetten aldığı pay ise yüzde 33,3’ten yüzde 18,8’e geriledi.
Böyle bir düzen yoksullarla dayanışma yapmaz, tam tersine, ayakta kalmak için, yoksulları daha da yoksullaştırır. İnsanlar hak arama onurlarını unutup sadakanın merhametine sığınır!

CHP iktidarında kurtuluş savaşı ruhuyla herkesin insanca yaşayıp hakça bölüşeceği bir düzeni yaratacağız