Emek Partisi (EMEP)  Sakarya İl Başkanı Tuncay Demirtaş, 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü dolayısıyla yayımladığı mesajda, yaşam koşulları her geçen gün kötüleşen öğretmenleri daha insanca bir yaşam, demokratik bir ülke için birlik ve mücadeleye çağırdı.

Demirtaş'ın yazılı açıklaması şöyle:

"Saygıdeğer Eğitim Emekçileri, binbir zorlukla ve gelecek endişesiyle karşıladığınız 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü'nüz kutlu olsun!.

En ağır bedelleri ödeyerek kazandığınız sendikal örgütlenme hakkı, grev ve toplu sözleşme hakkı olmaksızın iktidar ve sermaye sistemi güdümlü sözde sendikalar tarafından sürekli aşındırılmaktadır. O kadar ki anti demokratik mevzuatla tek yetkili iktidar yanlısı sözde sendikal konfederasyon; yürütmenin başı, otokrat ve tek yetkili AKP Genel Başkanı- Cumhurbaşkanı ile basına kapalı toplantı yapıyor. Gelecekte faşist kurumsal rejim hesapları içinde olduğu düşünülen iktidarın tek otoritesinin bu adımı sendikal çoğulculuk açısından da hayra alamet olmayabilir."

"SENDİKAL BÜROKRASİNİN İHANETİ" 

"Düzenle bütünleşmiş sendikal bürokrasinin emekçilere yapmayacağı ihanet yoktur. En son marifetleri, sözde karşı çıktıkları toplusözleşme taslağını iktidardan geldiği haliyle imzalamak olmuştur ki bu gelecek açısından önemsiz bir ayrıntı bile olabilir.

657 sayılı yasa değişiklikleri planları ile kamu emekcilerinin iş güvencesini sürekli gündemde tutan neoliberal iktidar, kıdem tazminatı ve emeklilik ikramiyelerini de sırayla ortadan kaldırmanın hayalini kurmaktadır. Çünkü ultra neo liberal dinci-faşist sermaye iktidarı,  yandaş tekelci sermayeye aktardığı bütün iç-dış finansal olanaklarının,  devasa vergi aflarının, ilk işe alımlarda patronların sgk prim ve maaş ödemelerini yüklenmenin yarattığı kamusal bütçe açıklarını, emekçilerin yaşlılık  güvenceleri dahil bütün kazanılmış haklarını ortadan kaldırarak, sermayenin finans faiz yükünü emekçilerin sırtına yıkarak azaltmayı planlamaktadır. Bu ise hem sermayenin emekçiler karşısında "kutsal" ve "büyük" neoliberal ideolojik başarısının ödülü hem de "azaltılmış risk" nedeniyle sermayeye yeni ve yüksek "kredibilite" demektir.

Pandemi de dünyanın en fazla kapanan ülkelerinden olmamıza rağmen on-line eğitimin bir türlü rasyonalize edilememesi, yoksul aile çocuklarının eğitime erişememesi, erişilen eğitimin katılımının denetlenmemesi iktidarın kamusal alanı ve yüzbinlerce çocuğu fırsat eşitsizliğinin mağduru olarak feda etmesi; bilinçli neoliberal gelecekteki ucuz işgücü master panları doğrultusunda gerçekleşmiştir. Sosyal sınıf ve statü aidiyetin kadar eğitim." 

YÜZ YÜZE EĞİTİMDEKİ RİSK

"Yüz yüze eğitim de bin bir kaos ve önlemsizlikle başlamış, enfeksiyon ve temas karantinaları sonucu kapanan sınıflarla yüksek oranlı fiilen on-line eğitime dönülmüştür.

Öğretmen ve öğrencileri koruyucu önlemlerin ya çok az ya da hiç olmadığı kalabalık sınıf ve okullarda bulaş ve enfeksiyon riski yani yaşamsal riskler sürmektedir. 

Bilemediğimiz bir çok idari, siyasal özlük sorunlarını günlük yaşayan ve intihar örnekleriyle canımızı yakarak sisteme ve sahiplerine öfkemizi arttıran atanamayan, ücretli, sözleşmeli tanımlarıyla maddi-manevi devlet eliyle derin eşitsizligin kölesi olan ve yaşam standartları sürekli gerileyen, iş güvencesi tartışılan öğretmenlerimizi 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü'nde daha insanca bir yaşam, demokratik bir ülke için birlik ve mücadeleye çağırıyoruz

Emek Partisi eğitim emekçilerinin haklı ve meşru bütün girişim ve eylemlerinin daima yanında olacaktır."