Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, Gezi Direnişi davasında yargılananlar hakkında verilen beraat kararlarının bozulmasıyla ilgili değerlendirmesinde, "yandaş medyada çıkan haberlerden anlıyoruz ki, istinafın beraati bozması yetmeyecek, davanın da genişlemesi yönünde çaba harcayacaklar. Buradan bir kez daha söylüyorum.  Gezi biziz, Gezi Türkiye’dir! Gezi, bu topraklarda sergilenmiş en büyük, en haklı direnişlerden biridir. İşte buradayız" dedi.

Erkan Baş, TBMM’de düzenlediği haftalık basın toplantısında Türkiye gündemine ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

Basın toplantısında “Türkiye hukuk tarihinin en karanlık günlerinden geçiyor” diyen Baş, Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararlarının AKP hükümeti tarafından ‘bağlayıcı değildir’ denilerek uygulanmadığını hatırlatı. Gezi Direnişi davasında yargılananlar hakkında verilen beraat kararlarının bozulduğuna da işaret eden Erkan Baş, şunları kaydetti:

“Açık, tartışmasız Anayasa hükmüne rağmen AHİM kararlarının uygulanmaması, en yetkili ağızlardan bağlayıcı olmadığı gibi saçma sapan iddiaların dile getirilmesi, yerel mahkemelerin AYM kararlarını tanımaması ve hukuk kurumlarının bir bütün olarak siyasi iktidarın enstüramanı haline gelmesi son derece tehlikeli bir hal almış durumda. Son olarak bir gün bile Yargıtay’da görev yapmamış bir kişinin Yargıtay üyesi olarak sözde seçimlere katılması ve ardından Yargıtay üyeleri arasından seçilen AYM üyesi olarak atanması başlı başına bir skandaldır!

Hukuk düzenin tepesi böyle dizayn edilince de olmaz denilen her şey olabiliyor. Geçen hafta İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3'üncü Ceza Dairesi’nin açıklanan kararı, Gezi Parkı davasında yargılanan tüm arkadaşlarımız için daha önce verilmiş beraat kararının bozulduğunu öğrenmiş olduk.

Şimdi yandaş medyada çıkan haberlerden anlıyoruz ki, istinafın beraati bozması yetmeyecek, davanın da genişlemesi yönünde çaba harcayacaklar.

Buradan bir kez daha söylüyorum. 

Gezi biziz!

Gezi Türkiye’dir!

Gezi, bu topraklarda sergilenmiş en büyük, en haklı direnişlerden biridir. 

İşte buradayız.

Siz gideceksiniz, Türkiye Gezi ruhuyla yeniden kurulacak.

Tüm Gezi davası sanıklarıyla, hapisteki Osman Kavala ile dayanışmamızı bir kez daha dile getirmek istiyorum.

Ve davalara filan kalmayacak: Türkiye Cumhuriyeti’nin bugünkü hükümetini elbette yıkacağız.

Elbette çevre için, kadınlar için, gençler için, emekçiler için çalışan bir hükümet kuracağız!”

‘ŞERAFETTİN ATALAY’A SÖZ VERİYORUZ’

Konuşmasının son bölümünde 1971 yılında katledilen Türkiye İşçi Partisi Amasya İl Başkanı Şerafettin Atalay’ı anan Erkan Baş, “Anısı mücadelemizde yaşayacak. Söz veriyoruz, o bayrağı, biz de daha yukarılara taşıyacağız” dedi.

Baş konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

“Son olarak, Türkiye İşçi Partisi’nin, Türkiye’de sosyalizmin tarihi açısından çok değerli bir ismi burada da anarak sözlerimi tamamlamak istiyorum.

Ne yazık ki Türkiyeli sosyalistler, devrimciler için cezaevleri ve katledilmeler yabancı değil. Bu katliamların ilk örneklerinden biri de 50 yıl önce 27 Ocak 1971 günü hain bir pusuda öldürülen Türkiye İşçi Partisi Amasya İl Başkanı Şerafettin Atalay yoldaşımızdır.

Türkiye siyasi tarihinin ilk siyasi faili meçhullerinden biri olan Atalay, bu topraklardaki sosyalizm mücadelesinin öncülerinden biriydi. Henüz genç yaşlarında katıldığı işçi sınıfının mücadelesini Amasya’nın en ücra köşesine kadar taşımış ve 1965 seçimlerde Türkiye İşçi Partisi’nin Amasya’da Türkiye’nin iki katı oy almasını sağlayan çabası kendisini de hedef haline getirmiştir. Bizler biliyoruz ki bugün bu topraklarda işçi sınıfının siyasetinden, bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm mücadelesinden bahsedebiliyorsak bu Mehmet Ali Aybarlar, Behice Boranlar kadar bu mücadeleyi ülkenin dört bir yanında örgütleyen Şerafettin Atalaylar sayesindedir.

Yarın tıpkı 50 yıldır her yıl olduğu gibi ailesi, dostları ve yoldaşları Şerafettin Atalay’ı mezarı başında anacaklar. Bizler de söz veriyoruz ki onlarca yıldır her türlü baskıya, zorbalığa karşı kuşaktan kuşağa aktarılan bu onurlu mirası taşıyıp bizden sonraki kuşaklara devretmek için elimizden gelen çabayı sarf edeceğiz.

Anısı mücadelemizde yaşayacak. 

Söz veriyoruz, o bayrağı, biz de daha yukarılara taşıyacağız."