CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Meclis'te düzenlediği grup toplantısında gündeme ilişkin konuştu. Toplantı kadın vekillerin "Susmuyoruz, korkmuyoruz" sloganlarıyla başladı. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, "Zaten kadınların bir şeyden korkması söz konusu olamaz" dedi. İstanbul Sözleşmesi'nin maddelerini tek tek okuyan Kılıçdaroğlu, "Bütün kadınların huzurunda Erdoğan'a soruyorum; bu maddelerin nesine karşısın?" diye sordu.

"Türkiye'yi aydınlığa çıkarmak namus borcudur" diyen Kılıçdaroğlu, "Öyle bir noktaya geldik ki, akşam yatarken yarın sabah ne olacağını bilmiyoruz. Sabah kalktığımızda hangi kabusa uyanacağımızı da bilmiyoruz" şeklinde konuştu. Kılıçdaroğlu, AKP-MHP ittifakına yönelik de, "Cumhur ittifakı yok, koltuk ittifakı var" dedi.

GERGERLİOĞLU'NUN VEKİLLİĞİNİN DÜŞÜRÜLMESİ

Kılıçdaroğlu, HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun vekilliğinin düşürülmesine, "Yıldırım hızıyla vekilliği düşürülüyor. Bu hangi adalet?" sözleriyle tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, iktidara, "Bu haksızlığı nasıl sineye çekiyorsunuz siz?" diye sordu.

HDP'NİN KAPATILMASI İSTEMİYLE HAZIRLANAN İDDİANAME

HDP'nin kapatılması istemiyle hazırlanan iddianamaye de değinen Kılıçdaroğlu, "Demokrasilerde parti kapatmak doğru değildir. bir parti milletten destek almazsa zaten tarihin çöp sepetine gider" dedi.

Kılıçdaroğlu, İstanbul Sözleşmesi'nin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kararıyla feshedilmesine sert sözlerle tepki gösterdi. "Kendisinin imzaladığı, yürürlüğe koyduğu bir sözleşme için 'ben feshettim' diyor. Kime danıştın, kime sordun? Bu ülkenin kadınlarına sordun mu? Bu kadınların nasıl şiddete uğradığını sen biliyor musun?" diye soran Kılıçdaroğlu, "42 milyon kadına ihanet edeni gayet iyi biliyor ve öğreniyoruz" şeklinde konuştu.

'BÖYLE BİR ANLAYIŞ ORTA ÇAĞ'DA BİLE YOKTUR'

"Sözleşmeyi neye göre feshediyorsun?" diye soran Kılıçdaroğlu sözlerine şöyle devam etti:

"'Ben zorbayım, ben despotum, istediğim kişiye hak veririm, istediğim kişiden hakkını alırım.' Böyle bir anlayış Orta Çağ'da bile yoktur. En çok itiraz etmesi gereken kişi Meclis Başkanıdır. Meclis'in iradesi gaspedilmiştir. 600 milletvekilinin arkasında milletin oyu var. Koltuğu zorbalıkla koruyanların sonu kötü olur. Kadınların oylarıyla, o zorba oradan demokratik yollarla indirilecektir. Adım gibi biliyorum, o zorbayı oradan indireceksiniz. Kimse kadınların önünde takoz olmayacak."

'O KADININ GÜNAHI SARAY'DA OTURANIN BOYNUNADIR'

Dün Antalya'da cezaevinden izinli çıkan bir erkeğin boşanma aşamasında olduğu kadını öldürdüğünü hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Daha dün hapisten çıkan adam, karısını öldürdü. O kadının günahı Saray'da oturanın boynundadır" dedi.

'GÖREVDEN ALINAN BAŞKAN '128 MİLYAR DOLARI KİMLERE PEŞKEŞ ÇEKTİNİZ' DİYE SORMUŞ'

Kılıçdaroğlu, Merkez Bankası Başkanlığı görevinden alınmasına ilişkin de şu değerlendirmelerde bulundu:

"Son 5 yılda 4 tane Merkez Bankası Başkanı değişti. Birinci başkan "faizi indirmedin" diye görevden alıyorlar, ikinci başkan "faizi niye artırmadın" diye görevden alıyorlar. Üçüncü başkanı "sen niye bu kadar faizi artırdın" diye onu da görevden alıyorlar. Dördüncü başkanı "faizi indireceksin" diye getiriyorlar. Allah akıl fikir versin. Devleti, ekonomiyi perişan ettiniz. 

Rivayet odur ki görevden alınan Merkez Bankası Başkanı, 'Ya bu 128 milyar doları kimlere peşkeş çektiniz' diye soru sormuş. Sen misin bunu soran, görevden alınmış. Fakirin fukaranın hakkını kim savunacak. 

Eğer Merkez Bankası'nı arpalığa döndürdüyseniz kimse size güvenmez. Merkez Bankası Başkanı ile Para Politikası Kurulu'nu hemen görevden alması lazım."

Kılıçdaroğlu, "ekonomik buhrandan kısa süreli çıkış" için 9 maddelik bir yapılacaklar listesi açıkladı. "Acilen alınması gereken tedbirler, mevcut güven bunalımını ortadan kaldırmaya yönelik olmalıdır" diyen Kılıçdaroğlu'nun açıkladığı  9 madde şöyle:

'İSRAFA SON PROGRAMI AÇIKLANMALIDIR'

Kamu ciddi ve anlamlı bir 'israfa son' programı açıklamalıdır. Bu çerçevede aciliyeti bulunmayan tüm kamu yatırımları durdurulmalı, Kanal İstanbul gibi irrasyonel projelerden vazgeçildiği açıklanmalıdır. Makam aracı ve uçak saltanatına son verilmeli, sınırlı sayıda makam aracı ve iki uçak dışında tüm makam araçları satılmalı, temsil tören harcamaları zorunlu hallerle sınırlandırılmalıdır.

Gelir idaresi ve vergi denetim sistemi üzerinden siyaset gölgesi kaldırılmalıdır. Vergi denetimlerinin siyasi amaçla yapılmayacağı, bütçe birliğini bozan uygulamalara son verileceği, bütçe dışı fonların bütçe içine alınacağı ve tümünün Sayıştay denetimine alınacağı açıklanmalıdır.

'BAĞIMSIZ KURUMLARA SİYASİ MÜDAHALE OLMAYACAĞI GARANTİSİ VERİLMELİDİR'

Merkez Bankası Başkanı ve tüm Para Politikası Kurulu (PPK) üyeleri görevden alınmalıdır.  Başkanlığa hem iç hem dış kamuoyunda güvenilir bir isim getirilmelidir.  Yeni Başkan, yardımcılarını ve PPK üyelerini uyumlu çalışabileceği isimler arasından kendisi seçmelidir. 2019 mart ayından itibaren satılan TCMB rezervlerinin hangi gerekçeyle, kimlere hangi yöntemle satıldığı açıklanmalıdır. Mevcut mevzuatta son dönemde yapılan ve TCMB Başkanı'nın görevden alınmasını kolaylaştıran hükümler kaldırılmalıdır.  Başkanın belli bir süre Cumhurbaşkanı ya da başka bir merci tarafından görevinden alınmaması sağlanmalıdır. Aynı şekilde BDDK Başkanı ve kurul üyeleri hemen değiştirilmelidir. Yerlerine siyaset dışından güven veren, liyakat sahibi isimler getirilmelidir.

Bir anayasal kurum olan Ekonomik Sosyal Konsey gecikmeksizin toplanmalıdır: Sorunu yaşayanlar ile sorunu çözecek olanlar aynı masada oturup, çözüm üretmelidirler.

Döviz garantileri hakkaniyet ölçülerinde Türk lirasına dönüştürülmelidir: Pandemi nedeniyle ortaya çıkan mücbir sebep koşulları dikkate alınarak anlaşmalar hakkaniyet ölçülerinde revize edilmelidir. Proje yüklenicilerinin kamuya olan yükümlülüklerinin yerine getirilmesi sağlanmalı, şayet bu yükümlülükler yerine getirilemez ise proje konusu varlıklar kamulaştırılmalıdır.

Kamu Bankalarından bazı iş adamlarına verilen döviz ve TL cinsi kredilerin geri ödemelerinin gerçekleştirilmediği, bunun için sürekli yeniden yapılandırılmalarla zaman kazanıldığı Sayıştay raporlarıyla da sabittir. Kamu Bankaları, hızla yerine getirilmeyen yükümlülüklerin tahsili yoluna gitmelidir.

'TOPLUMSAL DAYANIŞMA PROGRAMI AÇIKLANMALIDIR'

Salgının en çok etkilediği kesimler için toplumsal dayanışma programı açıklanmalıdır: Yukarıda zikredilen tasarruflardan elde edilecek kaynak hızla reel sektöre, ağırlıkla esnaf, mikro işletme ve KOBİ’lere çok uygun koşullarda tahsis edilmelidir.

Kısa vadede belli bir istihdam olanağı yaratılmalıdır: Seçici bir yaklaşımla tespit edilen kamu altyapı yatırımları vasıtasıyla kısa sürede geniş istihdam olanakları yaratılmalıdır. Bu yatırımların finansmanı için Hazine’nin bir miktar daha borçlanma alanı mevcuttur.  Ayrıca boş olan sağlık, eğitim ve engelli kadrolarına KPSS puanlarıyla mülakatsız atamalar ivedilikle yapılmalıdır.     

‘YURTTA BARIŞ, DÜNYADA BARIŞ’ EKSENİ'

Dış politika ‘Yurtta barış, dünyada barış’ eksenine oturtulmalıdır. Yanlış dış politikanın Türkiye’ye getirdiği ek maliyetler süratle giderilmeli tüm komşularımızla yeniden güven tesis edilmelidir.  Söz konusu acil tedbir paketinin açıklanmasıyla, Ak Parti ve Cumhurbaşkanı’na rağmen, güven tesisi konusunda bir miktar yol alınmış olacaktır. Akabinde daha ayrıntılı bir ekonomik programın açıklanması ve buna uyulacağının taahhüt edilmesi gerekmektedir.  Bunlardan sonra asıl yapılması gereken ise güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönüştür."

Kılıçdaroğlu, sözlerini ,"Erdoğan bundan bir süre önce, Covid-19 sürecindeki aksaklıkların sorumluluğunu almamak için 'Benim alanım ekonomi' dedi. Ekonomin geldiği yer malum. Allah yüzümüze bakmış; doktor değil. Doktor olsa memlekette yaşayacak kişi kalmaz" diyerek tamamladı.