CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gündemi değerlendirdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bugün açıkladığı seçim tarihine değinen Özkoç, "Söyledikleri neydi? Recep Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli’nin… ‘Eski zamanlardaki gibi olmayacak, seçim tarihinde yapılacak.’ Yani Haziran’ın 14’ünde. Peki o tarihte mi yapılıyor şimdi? Hayır o tarihte yapılmıyor. Peki bunun adı erken seçim değil mi? Hayır erken seçim değil, bunun adı ‘tarihi güncellemişler.’ Yani erkene almışlar ama adı erken seçim değil" dedi.

Özkoç, şöyle devam etti:

Erdoğan'dan Özel'e: Kapımız açık, konu çok! Erdoğan'dan Özel'e: Kapımız açık, konu çok!

"İşte bu insanların yönettiği Türkiye’de işler doğru gitmiyor. O yüzden Türkiye’de üretim, o yüzden işsizlik, o yüzden enflasyon, o yüzden Türkiye’nin itibarı saygın bir noktada değil. Yöneticiler Türkiye’yi itibarsızlaştıracak derecede liyakatsiz kişiler."

EYT düzenlemesinin hâlâ Meclis'e gelmediğini hatırlatan Özkoç, "Aylardan beri konuşuyoruz yok. ‘Oldu, çıktı’ dediler, açıklama yaptılar. Ama herhangi bir düzenleme yok. Bugün Erdoğan, ‘EYT’lilerin taleplerini karşıladık, sözleşmelilere kadro verdik’ dedi. Çalışma Bakanı Vedat Bilgin, ‘EYT Meclis’te milletvekillerinin iradesinde. Bundan sonrasını biz takip etmiyoruz. Mart’ta neticelenir diye düşünüyorum’ dedi. AKP Grup Başkanvekili Akbaşoğlu, ‘Maaşlar en geç mart ayında yatırılacak’ dedi. Erdoğan’ın söylediğini bakanı, bakanın söylediğini grup başkanvekili yalanlıyor. Böyle hükümet idare edilir mi? Böyle Türkiye idare edilir mi? Beklentisi olan insanlara karşı böyle bir davranış biçimi gerçekten olabilir mi?" diye sordu.

EYT’lilerin askerlik ve doğum borçlanması için evini, arabasını sattığını, kredi çektiğini ama ortada hâlâ hiçbir teklif olmadığını kaydeden Özkoç, "Talepleri nasıl karşılanmış olabiliyor? Bunu anlamak mümkün değil. Martta yasa mı çıkacak? Mart’ta EYT’liler maaş mı alacak? Bu iş için ‘Aralık ayında bitecek’ diyordunuz neden Aralık ayında bitmedi? Ne zaman bitecek, belli değil. Başvuru ve maaş bağlama derken EYT’lilerin en az 3 aylık maaşı maalesef yok edildi. Yani EYT’liler mağdur olmaya devam ediyorlar" diye konuştu.

"O orduların başkomutanı olmak senin haddin ve karın değildi'

Özkoç, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın CHP lideri Kılıçdaroğlu'na yönelik "Savunma bakanımıza, kuvvet komutanlarımıza hakaret edecek çapta değilsin" sözlerine de yanıt verdi:

"O orduların başkomutanı olmak aslında senin haddin ve karın değildi. Ama Türkiye’de demokrasiye olan saygımızdan, milletimizin aldığı karara olan saygımızdan dolayı o koltukta oturuyorsun. Ama o koltukta oturuyor olman demek onu hak ediyorsun anlamına gelmez. Bize göre hak etmiyorsun. Bu sözlerinin tamamını sana iade ediyoruz. Biz seni neden cumhurbaşkanı olarak görmüyoruz; bir kere daha söyleyeyim: Kirli bir dilin olduğu için seni cumhurbaşkanı olarak görmüyoruz. Biz seni orduların başkomutanı olarak neden görmüyoruz, onu bir kere daha söyleyeyim: Çünkü sen yalanlarınla dolanlarınla bütün milleti aldatırım sandığında oradaki fırtına obüslerini ordumuzun ürettiğini gizleyerek sanki BMC yeni bir şeyi yapmış, yeniden fırtına obüslerini icat etmiş ve üretmiş gibi yalan söylerken; Türkiye Cumhuriyeti’nin tamamen siyaset dışı olması gereken kuvvet komutanlarının orada alkışlamaları senin de onları alkışlatman doğru değildir. Bunun kesinlikle karşısındayız."

"Bir kere daha sözünün arkasında durmadın"

Erdoğan'a "Seçim tarihini belirlemişsin, hayırlı olsun" diye seslenen CHP'li Özkoç, şöyle devam etti:

"Demişsin ki, ‘Mayıs’ın 14’ü.’ Bir kere daha sözünün arkasında duramadın. ‘Seçim Haziran’da olacak, zamanında olacak’ demiştin. O sözünü dahi tutamadın. Biz sana dedik ki, ‘6 Nisan’dan önce seçim olursa bu millet içindir, 6 Nisan’dan sonraki seçim saray ve senin koltuğun içindir.’ Sen milleti düşünmediğin için, kendin için bir seçim tarihi belirledin. Biz millet olarak buna uymak zorundayız. Ama bu millet umut ediyorum ki son kez senin aldığın bir karara uymak zorunda kalır. Umut ediyorum ki Türkiye ortak akılla hareket eden, parlamenter sistemde güçler ayrılığında tekrar güçlü, itibarlı bir Türkiye Cumhuriyeti noktasına gelir.”