Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası (SATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Akgün Altuğ’un geçen ay Meclis toplantısında, Karasu’daki yatırımdan vazgeçen BMC’ye tahsis edilen arazinin ‘Serbest Bölge’ olarak değerlendirilmesi yönündeki çağrıya iki sol partiden farklı tepkiler geldi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Sakarya İl Başkanı Ecevit Keleş, “Sakarya bir ve beraber olarak buranın serbest bölge ilan edilmesi konusunda çaba harcamalıdır” diye açıklama yaparken, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Sakarya İl Örgütü, bu girişimin yeni olmadığını, birçok kez denendiğini ve her seferinde mahkemelerden döndüğünü hatırlatarak, kenti yönetenlere “‘Hukukun arkasından dolanılmasına izin vermeyin’ çağrısı yaptı.

KELEŞ’TEN TAM DESTEK

CHP Sakarya İl Başkanlığı’ndan “Başkan Keleş’ten serbest bölge talebine destek” başlığıyla yapılan yazılı açıklamada, Ecevit Keleş’in şu sözlerine yer verildi:

“Karasu’nun geçmişte de Serbest Şehir ve Serbest Bölge olması konusunda girişimlerde bulunulduğuna dikkat çeken Başkan Keleş, “BMC’nin buradaki yatırıma devam etmemesi halinde bu bölgenin “Serbest bölge” olarak değerlendirilmesi konusunda CHP olarak tam destek veriyoruz. Çünkü Serbest Bölgeler, ülkenin gümrük sınırları dışında tutulan, dış ticaretin kolaylaştırıldığı ve belirli ticari faaliyetlerin sürdürüldüğü özel bölgelerdir. Mevcut arazinin, Karasu limanına yakınlığı ve limanın aktif bir şekilde faaliyete geçmesi, Kuzey Marmara Otoyolunun açılması, bölgenin zaten münferit yatırım yeri olarak ilan edilmiş olması, stratejik konuma sahip olması gibi avantajları nedeniyle serbest bölge olarak ilan edilmesi şehrimizin geleceği açısından da son derece önemlidir. Bu konuda SATSO tarafından yapılan çağrıya Vali, Büyükşehir Belediye Başkanı, iktidar milletvekilleri kulak tıkmamalı ve birliktelik sağlanarak girişimlere başlanmalıdır.”

Arazinin konumunun serbest bölge olmaya son derece elverişli olduğunu savunan Keleş, “Üreticiler açısından, kurumlar, gelir ve damga vergisi istisnaları sağlanıyor. Bununla birlikte, ticaret kolaylığı imkanı, kar transferi imkanı, pazar ihtiyaçlarına göre serbestçe belirlenecek ticari faaliyet imkanı, mallar için süre sınırlamasının olmaması imkanı, bürokrasinin en aza indirilmesi imkanı gibi pek çok avantaj sağlıyor” ifadelerini de kullandı

TİP: BİLİMİN SESİNE KULAK VERİN

TİP Sakarya İl Örgütü, Altuğ’un talebine destek veren CHP’nin açıklaması sonrasında, “Bu gelişmeler bizi kamuoyuna bazı hatırlatmaları yapmayı zorunlu kılıyor” diyerek, kenti yönetenleri bilimin sesine kulak vermeye davet etti.

“O bölgenin ‘Serbest Bölge’ yapılması talebi yeni değildir. Bu yönde atılan adımlar üzerine TMMOB öncülüğünde açılan davalarda ilgili girişimin doğuracağı olumsuz sonuçlar mahkemelerce tespit edilmiş, ‘Serbest Bölge’ kurulmasına yönelik girişimler ya da bunu olanaklı kılan imar düzenlemeleri iptal edilmiştir” denilen açıklamada, TMMOB bünyesinde kurulan Karasu Çalışma Grubu’nun 2012 yılında hazırladığı Karasu Kıyı Alanı Kıyı Daralması raporu hatırlatıldı.

Raporda, bölgede yapılacak baraj, madencilik, sanayi kuruluşları gibi faaliyetlerin Acar Longozu başta olmak üzere bölgeye ve bölgenin ekolojik yapısına zararlarının kapsamlı biçimde ortaya konulduğuna işaret edilerek, aynı raporda bölgede hidro-jeolojik, morfolojik, meteorolojik, topografik, ekolojik, köyü ve deniz mühendisliğini ilgilendiren unsurlar üzerinde yeterince çalışma yapılmadan alınacak her yatırım kararının sakıncalı olduğu özellikle vurgulandığı kaydedildi.

Telafisi mümkün olmayacak sonuç doğuracak kararlar

Açıklamada şu görüşler yer aldı:

“Bu nedenle öncelikle buradan tüm yetkililere, karar alıcılara seslenmek istiyoruz;

Karasu’da orta ve uzun vadede telafisi olmayan, olumsuz sonuçlar doğuracak yatırım kararlarına, bu kararlar için hukukun arkasından dolanılmasına izin vermeyin.

Biliyoruz ve yaşıyoruz. Ülkemizde milyonlarca insanın iş ihtiyacı, gelecek kaygısı yakıcı bir gerçektir. İktidarın ekonomik tercihleri sonucu yaşadığımız bu tablo karşısında çaresiz kalan yurttaşlarımızın iş bulabilme umudu ile orta ve uzun vadede yaşamlarını olumsuz etkileyecek bu ve benzeri projelere mecbur bırakılmasını doğru bulmuyor, kabul etmiyoruz.

Yöre ile uyumlu turizm politikası hayata geçirilmeli

Yapılması gereken uzun yıllardır tarım ve hayvancılıkla geçinen yurttaşlarımıza topraklarından kopmadan insanca bir yaşam sağlayacak gelire sahip olacakları koşulları sağlamak, bunun için gereken teşvikleri hayata geçirmektir. Bölgede turizm ile geçinen yurttaşlarımızın geleceğini riske atacak sanayi projelerine destek vermek yerine, Karasu’da yöre ile uyumlu bir turizm politikasını planlamak ve hayata geçirmektir.

Biz Türkiye İşçi Partisi olarak nasıl İstanbul’da Kanal İstanbul’a, yapılmak istenen nükleer santrallere, ülkenin dört bir yanında halka sorulmadan yapılan ve ekolojik yıkıma neden olan projelere karşı yurttaşlarımızla birlikte mücadele ediyorsak, Karasu’nun topraklarının rant uğruna talanına neden olacak her adımın da karşısında olacağız.”