27 ilde 2 bin 488 kişiyle yapılan araştırmanın sonucuna göre; halkın 55,5'i Türkiye’nin kötü yönetildiğini düşünüyor. Seçmenin yüzde 66’sı Türkiye'nin acil çözüm bekleyen sorunlarının başında ekonomik krizin geldiğini söylüyor.

Yüzde 80,3’ü Ukrayna savaşının Türkiye’ye ekonomisini kötü etkilediğini belirtiyor. Seçmenin yüzde 53’ü ise erken seçim istiyor.

Şubat ayı araştırmasında "Türkiye'nin Acilen Çözülmesi Gereken Sorunları"nın ilk beş sırası bu ay yine değişmedi. Geçtiğimiz ay sorunların birinci sırasında “elektrik faturalarına gelen zamlar” yer alırken bu "acil çözülmesi gereken sorunların” birinci sırasında “ekonomi kriz” yer aldı.

Ekonomik krizin ardından ikinci sırada  “enflasyon hayat pahalılığı geçim sıkıntısı”, üçüncü sırada  “adaletsizlik”, dördüncü sırada “işsizlik”, beşinci sırada da “eğitim” "çözülmesi gereken acil sorunlar" olarak belirtildi.

Yöneylemin Araştırmasında bu ay "kararsız" "oy kullanmayacağını" söyleyen seçmen oranının da arttığı görülüyor. 

Kömürcü: AKP 10 puan kaybetti

Araştırmanın sonucunu bianet'e değerlendiren Yöneylem Genel Koordinatörü Doç. Dr. Derya Kömürcü, "kararsız" seçmenin artışını Ukrayna savaşının içeride yarattığı kaygıya bağlıyor ve "Savaş durumlarında seçmen güçlü liderler görmek ve arkasında durmak ister. Bir kısım seçmen Ukrayna krizinden etkilenmese de seçmenin büyük bir çoğunluğu krizin yansımasında etkilendiğini söylüyor. Bu bir kararsızlık yaratıyor" diyor. 

"Seçmen karar değiştirdi"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhur İttifakının oy oranındaki düşüşü de yorumlayan Kömürcü, şöyle devam ediyor:

"Türkiye'nin en acil çözüm nedir diye sorulduğunda her ay istinasız, geçim sıkıntısı, hayat pahalılığı, enflasyon söyleniyor. Seçmenin yüzde 90'ınından fazlası bunu belirtiyor. Yani vatandaşın esas meselesi ekonomik kriz. Ekonomik kriz insanların oy davranışlarını nasıl etkiliyor.

"Eğer seçmen kendi ekonemik durumu iyiye gidiyorsa iktidarı desteklemeye devam ediyor, kötüye gidiyorsa iktidarı cezalandırıyor. Son iki yıldır seçmen bu cezalandırmayı gerçekleştiriyor. AKP'nin oy oranı bir anda çok hızlı düşmedi, yavaş yavaş düştü ve şu an 25 Haziran 2018 ile kıyasladığımızda 10 puan bir düşüş yaşandığını görüyoruz. 10 puan çok yüksek oranda seçmenin karar değiştirdiği anlamına geliyor."

"Yüzde 25 Erdoğan'a bağlı"

Kömürcü, AKP'nin oy oranında düşüş yaşansa da yüzde 25 oranında ise "sadık bir seçmene" sahip olduğunu söylüyor: 

"Ülke bu kadar kötü durumdayken AKP nasıl hâlâ yüzde 30'un üzerinde oy alıyor?' gibi bir yaklaşım var, bu çok doğru bir yaklaşım değil çünkü seçmenin oy davranışını belirleyen tek etken ekonomi değil. Bazı seçmenler dünya görüşüne göre; bazı seçmenler dini inacını, kimliğini ön plana koyuyor. 

"Şu an Erdoğan'ın elinde çekirdek seçmen kaldı. Erdoğan'a gönül bağı ile bağlı bu seçmenin 3'te ikisi tercihini dini değerlerinin belirlediğini söylüyor. Bu seçmen AKP'nin dışına kolay kolay çıkmıyor. AKP'den dağılması başka partilere yönelmesi ancak AKP'nin seçim kaybetmesiyle, başka aktörlerin devreye girmesi ve o dünya görüşüne hitap etmesiyle olacak."

"Muhalefet cumhurbaşkanlığını alabilir"

"Elimizde olan  tablo artık kemikleşmiş bir tablo" diyen Kömürcü, sözlerini şöyle noktalıyor: "Bugünkü tabloda muhalafet büyük bir fark koyuyor, cumhurbaşkanlığı seçimini dahi  kazanma ihtimali çok yüksek. Bu tabloda AKP daha da çözülecekse bu iktidarın kötü yaptığı işlerle değil, muhalefetin daha iyi yaptığını gösterdiği işlerle gerçekleşebileceğini düşünüyorum." 

Cumhur İttifakının oyu düşüyor

Araştırmaya katılanlara, "Önümüzdeki pazar milletvekili seçimi yapılacak olsa oyunuzu AK Parti ve MHP'nin oluşturduğu Cumhur İttifakı'na mı, CHP ve İyi Parti'den oluşan Millet İttifakı'na mı verirsiniz?" diye soruldu.

Katılımcıların yüzde 38,1'i Millet İttifakı (CHP-İyi Parti), 34,2'si Cumhur İttifakı (AK Parti-MHP), yüzde 16'sı İttifaklar Dışındaki Partilere (HDP, DEVA, TİP, Saadet vb.) oy vereceğini belirtirken, yüzde 8,1', "oy kullanmayacağını" 3,6'sı ise "kararsız" olduğunu vurguladı.