Türkiye İşçi Partisi (TİP) Ekim 2021'de faturalardaki yükün yurttaşlar lehine ortadan kaldırılmasını öngören "Cep dostu fatura yasası teklifini” bir kez daha gündeme getirdi.

TİP, teklifin hala Meclis’te beklediğini duyurmasının ardından "Faturayı topluma değil, kendi ceplerini doldurmanın peşindekilere keseceğiz" açıklaması yaptı.

Ayrıca "Yanan cebin değil kombin olsun" sloganıyla söz konusu teklife ilişkin detayların yer aldığı bir bilgilendirme mesajı paylaşan TİP, Türkiye'nin neden bir fatura yasasına ihtiyaç duyduğunu şu sözlerle anlattı:

"Türkiye İşçi Partisi olarak, önü arkası kesilmeyen zamlara karşı TBMM’ye bir yasa teklifi sunduk. Elektrik, su, doğalgaz ve internete erişim temel insan hakkıdır. Enerji kaynaklarımız ve hizmetlerimiz özelleştirildi. Bu yasayla fiyatları çığ gibi büyüyen hizmetlere ulaşımı kolaylaştıracak bir çözüm üretmeyi amaçlıyoruz.

“Ancak sorunun kaynağının da farkındayız: Özelleştirilmiş ve sadece kar odaklı yönetilen enerji şirketlerini kamulaştıracağız! Bu hizmetlerin kar güdüsüyle değil, toplumun faydası için çalışmasını sağlayacağız. Türkiye toplumu kendi enerji hizmetleri üzerinde söz sahibi olmalıdır. Faturayı topluma değil, kendi ceplerini doldurmanın peşindekilere keseceğiz!"

Teklif neleri içeriyor?

TİP Sözcüsü ve İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil teklifin neler içerdiğini Ekim’de verdiği kanun teklifini için düzenlediği basın toplantısında şu şekilde anlatmıştı:

"Enerji şirketlerini daha fazla kar edecek diye, halkın daha fazla yoksullaştığı düzenin tersine dönmesi gerektiğini düşünüyoruz. Hane geliri 18 bin-13 bin TL arasında olanlar vergisiz, hane geliri 13 bin-11 bin TL arasında olanlar vergisiz artı yüzde 10 / yüzde 30/ yüzde 50 destek, hane geliri 11 bin 7 bin TL arasında olanlar vergisiz artı yüzde 60 / yüzde 63 yüzde 65 destek, hane geliri 7 bin-5 bin 500 TL arasında olanlar vergisiz artı yüzde 75/ yüzde 85/ yüzde 95 destek, hane geliri 5 bin 500-0 TL olanlar vergisiz artı yüzde 100 destek alacaklar."

Kadıgil, "Tüm bunların kaynağının nereden karşılanacağı" şeklindeki soruya ise şöyle yanıt vermişti:

"Tüm yolsuzlukları, israfları, talanı bir yana bırakıyorum.  Mesela 2018 yılında çıkartılan bir teşvik kanunu var. Yüzde 50 indirim uygulanıyor bazı sanayi kollarına ve bu kanundan 34 şirket faydalanmış. 34 şirkettin devlete tahmini maliyeti ise 1 buçuk milyar TL. Yani şirketlerden 1 buçuk milyar az almayı kabul edebiliyoruz.  Ama asgari ücretle çalışan insandan yüzde 30 vergi alıp üstüne de şirketlere kar üzerine kar ettiriyoruz. Kaynak çok basit arkadaşlar, patronlardan alacaksınız halka vereceksiniz.  İnsanlar daha az fatura ödeyecek ve şirketler biz zahmet daha az kar edecek."

"Temel insan hakkı"

Söz konusu toplantıda enerjiyi, 21. yüzyılda insanların yaşamlarını sürdürebilmesinin kurucu bir unsuru olarak gördüklerini ve enerji hakkını, temel insan haklarından biri olarak kabul ettiklerini vurgulayan Kadıgil, şöyle devam etmişti:

"Hane geliri net asgari ücretin 6,5 katı veya altında ise belirlenen ortalama tüketim miktarlarının altında elektrik, su, doğalgaz ve internet tüketilmesi halinde, bu faturalar vergilerden ve katkı paylarından muaf olmalıdır.

"Hane geliri net asgari ücretin 4,75 ile 4,25 katı arasında ise belirlenen ortalama tüketim miktarlarının altında elektrik, su, doğalgaz ve internet tüketilmesi halinde, hane gelirine göre belirlenmesi suretiyle fatura bedellerinin yüzde 10’u ile yüzde 50’sine kadar olan kısmı Hazine tarafından karşılanmalıdır.

"Hane geliri net asgari ücretin 4,25 ile 3 katı arasında ise fatura bedellerinin yüzde 60’ı ile yüzde 65’ine kadar olan kısmı Hazine tarafından karşılanmalıdır.

"Hane geliri net asgari ücretin 3 ile 2 katı arasında ise fatura bedellerinin yüzde 75’i ile yüzde 95’ine kadar olan kısmı Hazine tarafından karşılanmalıdır.

"Hane geliri net asgari ücretin 2 katı veya altında ise fatura bedellerinin tamamı Hazine tarafından karşılanmalıdır. Elektrik, su, doğalgaz ve internet ücret tarifelerinde yapılacak yıllık zam oranı asgari ücrete yapılacak yıllık zam oranını geçmemelidir."