Toplumun çeşitli kesimlerini temsil eden 64 kurum parti, barış aktivisti ve akademisyenler savaşa karşı, barışçıl demokratik bir çıkış yolu yaratmanın olanaklarını tartışmak ve bir yol haritası çıkarmak için bir araya geldi.

Demokrasi için Birlik’in çağrısıyla yapılan toplantıda İçinde bulunduğumuz momentte, toplumun en geniş kesimlerini kavrama ve harekete geçirme potansiyeline sahip savaş karşıtı bir toplumsal çıkış yaratmanın somut yolları ve araçları nelerdir sorusuna yanıt arandı.

Toplantı önceki dönemler AİHM yargıcı ve Demokrasi İçin Birlik sözcüsü Rıza Türmen’in konuşmasıyla başladı. Rıza Türmen konuşmasında barışın en temel insan hakkı olduğuna vurgu yaptı. İktidarın toplumu kutuplaştırmak ve kamu kaynaklarını tüketmek pahasına içerde ve dışarda savaş politikalarına ve çözümsüzlüğe yaslanarak ayakta kalmaya çalıştığını ifade etti.

Toplantıya, Adam-Der, Alevi Kültür Dernekleri, Alevi- Bektaşi Federasyonu, Alevi Dernekleri Federasyonu, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu, Barış Vakfı, Bir arada Derneği, Birlikte Yaşamak istiyoruz inisiyatifi, Demokratik Alevi Dernekleri, Demokrasi Konferansı Alevi bileşenleri, Dev-Yapı iş, Dicle Görme Engelliler Derneği, Eğitim- Sen, Ekmek ve Gül, Ekoloji Birliği, Engelliler Konfederasyonu, Engelsiz Bileşenler Federasyonu, EŞİK, Göçmen Dayanışma inisiyatifi, İnsan Hakları Derneği, İklim adaleti Koalisyonu, İstanbul Kent Konseyi, Kadınlar Birlikte Güçlü, Kadın Savunması, Kamu Emekçileri Federasyonu ( KESK), Kocaeli Dayanışma Akademisi (KODA Limter-İş, Mor Dayanışma, PEN Türkiye Merkezi, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Polen Ekoloji, SES, Sosyal Araştırmalar Vakfı, SSPE Derneği, Suriyeli Göçmenler Derneği, Türk Tabipleri Birliği, Türkiye Yazarlar Sendikası, TÖP Çocuk Meclisi, Yurttaş Girişimi ile esnaf temsilcileri ile Cumhuriyet Halk Partisi( CHP) Devrimci Parti, Emek partisi (EMEP), Emekçi Hareket Partisi (EHP) Halkların Demokratik Partisi (HDP), Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Halkevleri, Kaldıraç, Köz, SODAP, Sosyalist Meclisler Federasyonu, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) Yeşil Sol Parti’den temsilciler katıldı.

Kaos-GL ve Tüm Emekliler Sendikası da toplantıda gözlemci olarak yer aldı.

GENİŞ BİR KOMİSYONLA YOLA DEVAM EDİLECEK

Toplantıda, halkın yaşamına doğrudan dokunan sonuçları üzerinden hareket etmek, savaş bütçesine karşı çıkmak, barış çalıştayı, barış konferansı, halk buluşmaları ve kamu kaynaklarının savaşa aktarılmasını öne çıkaran sosyal medya çalışmaları, sokak etkinlikleri barış eğitimi ve barış dilinin yerleştirilmesi gibi etkili öneri ve değerlendirmeler yapıldı. Toplantı sonucunda, savaşa karşı demokratik ve barışçıl bir çıkış yaratma amacıyla kapsamlı bir yol haritası çizilmesi için geniş bir komisyon kurularak bundan sonraki çalışmalara devam edilmesi fikrine varıldı.

Demokrasi için Birlik’in çağrısı şöyleydi:

“1 Eylül Dünya Barış günü geride kaldı. Ancak dünya halkları savaşlardan ve yıkıcı sonuçlarından kurtulamadı. Emperyalist güçler dünya kaynaklarını ellerinde tutmak, yeniden paylaşmak adına işgal operasyonlarından tatbikatlara, silahlanmaya, NATO ve karşısındaki ittifakları büyütmeye, yeni savaşların hazırlıklarına, dünyayı yeni bir büyük savaşa taşımaya devam ediyorlar.

Bombaya, savaşa, operasyona harcamak için ekmeğimizden, hayatımızdan çalıyorlar. Savaşlar dünyaya ve ülkemize yoksulluk, şiddet, göç ve ölüm getiriyor.

Yoksulluğun önlenmesi, halkın ulaşamadığı eğitim, sağlık, barınma gibi kamusal hizmetlerin sağlanması en yakıcı toplumsal ihtiyaçken, kaynaklarımız, bombaya, mermiye, sınır ötesi operasyonlara, işgallere harcanıyor.

Savaş, ekolojik yıkım, kadınlara, LBGTİ+ bireylere yönelik şiddet demek. Ayrımcılık, milliyetçiliğin, ırkçılığın yükselerek toplumu zehirlemesi, milyonlarca insanın yerinden yurdundan olması demek. Engelsiz yaşamı kurmak kamusal-toplumsal görevken engelli bireyleri artırmak demek.

Tek adam- Saray rejimi iktidarda kalmak için ülkemizi yıkıma sürüklemekten medet umuyor, İçinde bulunduğumuz seçim sürecinin güvenliğini tehdit edecek en önemli unsurun savaş ve sınır ötesi harekâtlar olacağı açıktır. İktidarın ayakta kalabilmek için böyle bir seçim stratejisi izlemesi güçlü bir olasılıktır.

Kaynaklarımızı tüketen, barışçıl ve demokratik çözüm yollarını tıkayan bu savaş politikalarına karşı çıkmak insanlık görevidir. Savaş karşıtı bir toplumsal çıkış yaratmak için ortak akıl ve güçle hareket etmek elzemdir.”