Kimya Mühendisleri Odası, sahte alkol nedeniyle yaşanan ölümlerin ardından yaptığı açıklamada alkol ve alkollü içkilerden alınan fahiş ölçüdeki ÖTV ve KDV oranlarının makul bir düzeye indirilmesi gerektiğini belirtti.

TMMOB’a bağlı Kimya Mühendisleri Odası, son dönemde İzmir ve Kırıkkale’de yaşanan sahte alkol zehirlenmesi olaylarına ilişkin açıklama yayınladı. Ölüme ve nörolojik hasara yol açan içki zehirlenmelerinin) son on yılda sık yaşanan bir toplumsal sorun haline geldiğini belirten kimya mühendisleri, “Alkollü içeceklerden alınan yüksek ÖTV nedeniyle standart dışı üretim yapılan işletmelerde kullanılan metil alkol sebebiyle onlarca yurttaşımız hayatını kaybetmiştir” dedi.

Sahte içki üretimi ve kullanımının ciddi zararları olduğunu belirten kimya mühendislerinin açıklamasında, “Alkollü içeceklerdeki ÖTV düşürülmeli, alkol satışı ve bulundurulması konusunda denetimler artırılmalıdır” ifadelerine yer verilirken şunlar ifade edildi:

OLAYLARIN NEDENİ ARAŞTIRILMALI: Salgın döneminde kullanımına sıkça alıştığımız daha çok yüzey temizleyici olarak kullanılan, etil alkol içerikli olanların dışında 8 farklı kimyasal içerikli çeşidi olan dezenfektana aroma karıştırılarak alkollü içki üretilmeye çalışılmıştır. Bu eylem maalesef 7 kişini ölümüne. Keza etil alkol diye bilinmeden alınan ve gerçekte sanayide kullanılan metil alkolden üretilen sahte içkiden İzmir`de olduğu gibi her yıl yüzlerce yurttaşımız hayatını kaybetmektedir. Olayın nedenleri elbette araştırılmalıdır ancak, alkollü içeceklerin üretimi, tüketimi ve fiyatlandırılması ile ilgili mevcut durum ciddi olarak gözden geçirilmelidir

BİR ŞİŞE RAKININ FİYATI ASGARİ ÜCRETLİNİN GÜNLÜK KAZANCINDAN YÜKSEK: Yıllardır, yetkilileri ve kamuoyunu gerçekleştirdiğimiz sempozyumlar (I., II. ve III. Şarap ve Alkollü İçkiler Sempozyumu ve Sergisi) ve farklı zamanlarda yayınladığımız basın bildirileri ile uyarmaktayız. Ne yazık ki bilimsel, teknik ve kamuoyu yararı gözeten çalışmalarımız ve uyarılarımız dikkate alınmamakta insan yaşamı değerini yitirmektedir. Son on yılda alkollü içkilere getirilen yüksek ÖTV ve toplumsal baskı bu içecekleri tüketen ve üretenleri zor duruma sokmuştur. Alkollü içkilerden alınan vergi içki fiyatının yaklaşık yüzde 70,2`sidir. Bugün bir şişe rakının fiyatı asgari ücretli birinin günlük kazancından daha yüksektir. Bu durum sağlıklı üretim yerine maliyetleri farklı kimyasal kullanarak yapılan kaçak içki üretimini yaygınlaştırmıştır.

ETİL ALKOLÜN ETKİSİ: Etil alkol; şeker ve nişasta içeren maddelerin alkol fermantasyonu ve takiben damıtma işlemleri ile üretilen renksiz, berrak, kendine has kokusu olan ve kaynama noktası 78,3 °C olan bir maddedir. Metil alkol ise endüstriyel kullanımı olan bir üründür. Gıda maddelerinin üretiminde girdi olarak kullanılması kesinlikle yasaktır ve kullanılamaz. İçilmesi ile oksitlenerek formik asit ve formaldehite dönüşür. Bunlar vücut içerisinde hasara yol açan maddelerdir. Metil alkol ile üretilmiş bir içkiyi tüketen kişinin bunun farkına varması neredeyse imkânsızdır. İçerisindeki metil alkol oranı yüksek bir alkolle ya da tamamen metil alkolle üretilmiş içkiyi kullanan kişinin önce merkezi sinir sistemi etkilenir, kullanım miktar arttıkça dolaşım sistemi sorunları, solunum bozuklukları, ishal, sara nöbetleri, felç, körlük, koma hali ve nihayetinde ölüm meydana gelir.

BAKANLIK PİYASA DENETİMİ YAPMALI: Metil alkolün kaçak içki ya da salgın döneminde dezenfektan üretiminde kullanılmasının bir yolu da bu alkolleri bulunduran, satan ya da imal edenlerin bu konudaki bilgisizliği ve ehliyetsizliğidir. Kimyasal bir madde olan alkol her yerde bulunmakta ve satılabilmektedir. Ülkemizde alkollü içkilerle ilgili olarak iki farklı kamu otoritesi denetimler ve düzenlemeler yapmaktadır. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı (GTHB) ile Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkiler Piyasası Düzenleme Kurumu (TAPDK) bu ürünlerdeki denetimleri yürütmektedir. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı gıda güvenliğini sağlamakla; Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkiler Piyasası Düzenleme Kurumu ise Etil ve Metil Alkol‘ü ülkeye giriş veya üretiliş anından itibaren adım adım izlemekle yükümlüdür. Sağlık Bakanlığı da dezenfektanlarla ilgili mutlaka piyasa denetimi yapmalıdırlar.

MAKUL BİR DÜZEYE İNDİRİLMELİ: Sorun teknik bir sorun değildir, toplumsal bir sorundur. Alkol ve alkollü içki alanını kontrol eden GTHB, TAPDK, Maliye Bakanlığı gibi kurum ve kuruluşlar sorunun ana kaynağı olan alkol ve alkollü içkilerden alınan fahiş ölçüdeki ÖTV ve KDV oranları makul bir düzeye indirilmeli ve sorumlulukları ölçüsünde alanı kontrol etmelidirler.