İstanbul’un susuzluğuna çare olarak sunulan Melen Projesi ihaleye doymuyor. Melen Barajı'nın ilk ihalesi 2012'de verildi. Baraj tamamlanamayınca 2016’da ikinci ihale yapıldı. 28 Şubat 2020’de ise “Melen Barajı Güçlendirilmesi” ihalesi yapıldı. İhalelere doymayan Melen için şimdi yenisi gündemde: “Melen Barajı Revize Rehabilitasyon Proje Yapımı” ihalesi.

Evrensel Gazetesi'nden Meltem Akyol'un konuya ilişkin haberi şöyle:

İBB’nin AKP’li Meclis Üyesi Kadem Ekşi’nin “Çok sayıda baraj yaptık. Bir barajda yol kazası olmuş. Biz bunu gizlemiyoruz ki” diyerek itiraf ettiği projenin kamuya maliyetinin bedeli belli bile değil. Melen’den karşılanan suyun sağlıklı olmadığı ise uzmanlarca ortaya konan bir gerçek.

MELEN: BİR YOL KAZASI MI, RANT PROJESİ Mİ?

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci’nin medya kuruluşlarının Ankara temsilcileri ile bir araya geldiği toplantıda İstanbul’un 3,5 aylık suyunun kaldığını açıklaması İstanbul için uzun yıllardır yaşanan “su sıkıntısı tartışmaları”nı bir kez daha gündeme getirdi.

Rakamları hatırlatarak başlayalım:

  • İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Su ve Kanalizasyon İdaresi’nin (İSKİ) 12 Ocak 2023 tarihinde verilerine göre, barajlardaki su seviyesi yüzde 31,51’lere indi. Bu oran bir yıl önce yüzde 55,25 seviyelerinde idi. Bu geçen yıla göre yüzde 25’lik bir azalma demek.
  • Aynı verilere göre İstanbul'a su sağlayan en önemli barajlardan biri Alibeyköy (Alibey) Barajı'nda su seviyesi son 10 yılda ölçülen en düşük düzeyde, yüzde 17,5.
  • Buna bir de nüfus rakamlarını ekleyelim. 2020 yılına göre İstanbul'daki kayıtlı nüfus, 15,84 milyon. Resmi olmayan rakamların bunun çok üstünde olduğunu tahmin etmek güç değil.

Bu tartışma ve veriler “2071'e kadar İstanbul’un su ihtiyacını karşılayacak” denilerek başlanan Melen Suyu Projesi bir kez daha gündeme getirdi.

Melen Barajı ve Hidroelektrik Santrali, Sakarya’nın Kocaali ilçesinde Melen Çayı üzerinde yapımına başlanan bir baraj. İstanbul'un doğusunda Karadeniz'e dökülen ve yıllık su potansiyeli ortalama 51 ton/saniye olan Büyük Melen Çayı'ndan İstanbul'a daha fazla su sağlamak adına Melen Barajı proje çalışmaları 1988 yılında başlatıldı. Proje ilan edildiğinden bu yana 32 yıl geçti. 

İstanbul Büyükşehir Belediyesinin (İBB) AKP’li Meclis Üyesi Kadem Ekşi’nin “Çok sayıda baraj yaptık. Bir barajda yol kazası olmuş. Biz bunu gizlemiyoruz ki. Merak etmeyin şu anda çalışma orada devam ediyor” itirafı ile gündeme gelen barajın yılan hikayesine dönen 32 yıllık geçmişini şöyle anlatalım:

2007 yılında İstanbul'da yaşanan kuraklık sebebiyle proje hızlandırılmak istendi. Ancak baraj projesi tamamlanamadan, barajın gövdesine dökülen beton inşaatı sırasında gövdede açılmalar olmaya başladı. Baraj bitirilemeyince Melen'in suyu İstanbul'a borularla aktarılmaya başlandı. 29 Mayıs 2012'de Melen Barajı inşaatı için ihale düzenlendi. İnşaat işi sözleşmesi 17 Aralık 2012'de imzalandı. 2014’te temeli atılan barajın 2016 yılında açılacağını vaat edildi.

2009 yılında DSİ'ye sunulan ÇED raporunda ve 2012'de İTÜ'de yapılan yüksek lisans tezinde yapılan araştırmalarda ciddi zemin sorunları saptanmış ve uyarılarda bulunulmuş, sondaj talep edilmişti. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ) 14. Bölge Müdürlüğü 1 Mart 2013 tarihli yazısında talep edilen sondajların yapılmasını uygun bulmadı.

Uyarılar ve öneriler kulak ardı edildi hal böyle olunca sorunlar bitmedi. 2018’de bitirilmesi planlanan baraj için 2019’a tarih verildi, o da olmadı. Gövde inşaatı bitmesine rağmen çatlaklar oluştuğu ve barajın su tutulamayacağı ortaya çıktı.

21 Ocak 2020’de "Melen Barajı Güçlendirilmesi" çalışması için ihaleye çıkıldı, onarım çalışmalarının 1000 günde bitirilmesi öngörülüyordu. Bin günden fazla bir süre geçti ancak Baraj inşaatı yine bitirilemedi.

Türkiye'de ‘İçmeden sarhoş olma’ hastalığı görüldü Türkiye'de ‘İçmeden sarhoş olma’ hastalığı görüldü

“EN İYİ İHTİMALLE 2030’DAN ÖNCE OLMAYACAK”

Melen şimdi yeni bir ihale ile gündemde. “Melen Barajı Revize Rehabilitasyon Proje Yapımı” ihalesi. Peki bu ne demek?

Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) İstanbul Şube Başkanı Selahattin Beyaz, bu soruya bu son ihalede işin süresinin başlama tarihinden itibaren 488 takvim günü olarak belirlendiğini hatırlayarak başlıyor ve devam ediyor: “Bu 1,5 yıl demek. Yani 1,5 yıl boyunca baraj incelenecek, sorunun nasıl çözüleceği tespit edilecek. Sadece inceleme aşaması bu. Proje raporunun hazırlanmasından sonra en az 4 yıl da yapımı var, bir yıl da su tutma süresi, etti mi sana 5 yıl. Yani Melen Barajının aktif kullanımı en iyi olasılık ile 2030 yılından önce olmayacak demek bu.” Bütün bunları anlatan Beyaz’a göre Melen Barajına dayalı su sistemi, İstanbul için akıbeti öngörülemeyen bir projeye dönüştü.

MELEN: ADIM ADIM İSTANBUL’U YAĞMALAMA HİKAYESİ

Şöyle devam ediyor Beyaz: “Aslında Melen, uzun yıllara yayılmış sermayenin adım adım İstanbul’u bir yağmalama hikâyesidir. Melen su sisteminin 2007 yılında işletmeye alınması ile İstanbul’un su havzalarında hızlı değişim yaşanmaya başladı. Kuzey Marmara otoyolu ile başlayan proje zinciri Kuzey Ormanları ve su havzalarını yapılaşmaya açarak sermayenin rant alanına çevirdi. Bugün de bu durum son hızla devam etmektedir.

İstanbul’daki havzaları yapılaşmaya açan iktidar, su ihtiyacını karşılamak için Melen Su Sistemini devreye sokmaya çalıştı. 2012 yılında Melen su sisteminin esasını oluşturan “Melen Barajı” ihalesini yaparak, bir an önce İstanbul’un su sorununu çözmeyi planladı. Bu plan ile özellikle Avrupa yakası su havzalarının bir an önce yapılaşmaya açılmasını ve Kanal İstanbul suyolunu yapımını amaçlıyordu, öyle olmadı, Melen Barajı tamamlanamadı. Buna rağmen iktidar ‘Çevre Düzeni Revizyon’ Planı ile 2020 yılı başında Avrupa yakası su havzalarını ‘yapılaşmaya tamamen açtı.”

MALİYET VE YÜK VATANDAŞA

Yapılan ihalelerde harcanan kamu kaynaklarının yanı sıra başka bir maliyete de dikkat çekiyor Beyaz: “Bakın, dönemin Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, toplam proje tutarını 3 milyar 517 milyon 818 bin lira olarak açıklamıştı. Eroğlu, 2011 sonu itibarıyla harcamanın 3 milyar 467 milyon 818 bin lira olduğu da açıklamıştı. O tarihten sonra harcanan kamu kaynaklarını siz düşünün. İhalenin üçüncü kez yapılmasına rağmen tamamlamaması nedeni ile oluşan kamu zararını tahmin etmek bile çok zor. Dördüncü ihale bedeli ise henüz bilinmiyor. Baraj inşaatının bitmemesi nedeni ile İstanbul’a iletilen suyun yüksek enerji maliyeti ise ihale bedellerinin çok üstünde. Su bedeli yakın gelecekte suyu tüketen İstanbul halkına ödettirilecektir. Sonuç olarak Melen, İstanbul’un kent içinde bulunan su havzalarını yapılaşmaya açarak, 190 kilometre uzaklıktaki başka bir su hazasındaki suyu -canlı yaşamını hiçe sayarak- getirme projesidir. İstanbul ve Melen halkına dayatılan ve başarısızlıkla sonuçlanan bu rant projesinin faturası elbette emekçi halka yüklenecektir.”

ÇÖZÜM MÜMKÜN

Peki ne olacak? Beyaz, “Çözüm elbette mümkündür” diyerek başladığı sözlerini şöyle tamamlıyor: “Melen Barajının tamamlanması süreci 5 yıldan önce olmayacağı anlaşılıyor.

Bakın 11 Ocak 2023 tarihinde İstanbul'da şebekeye verilen suyun yüzde 65'i Melen ve Yeşilçay Regülatörü'nden, yüzde 35'i ise kent içi havzalardan temin edildi. 190 kilometre uzaktan taşınıyor su. Bu İstanbul’un su ihtiyacının karşılanmasının yüksek enerjiyle mümkün olduğunu gösteriyor. Mesele sadece maliyet de değil, sağlıklı su da. Melen’den İstanbul’a içme ve kullanma amacı ile iletilen suların kalitesi "dördüncü sınıf". Havza alanında yaklaşık 400 bin kişilik nüfus yaşıyor, günlük 400 ton katı atık bölgede düzensiz olarak su kaynakları kenarında depolanıyor. İstanbul'un su kaynağı Melen nehri ve kolları, çöp sızıntı suları, evsel ve endüstriyel atık sularla kirleniyor. Hem maliyet hem de sağlık açısından yapılması gereken net: İstanbul içinde bulunan su havzalarında yapılaşma durdurulmalı, eski havza konumuna getirilerek korunmalıdır. Yeni havza alanları oluşturularak, su toplama barajları yapılarak kentin su toplama kapasitesi arttırılmalıdır. Melen havzasında Regülatörden, İstanbul’a su temini devam ettirilmeli, kentin su ihtiyacı yüksek maliyetli de olsa karşılanmalı, bunun bedeli kent halkına ödettirilmemelidir.”