6 Şubat 2023’te yaşanan büyük depremlerde sevdiklerini kaybeden aileler, Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan 11. Yargı Paketinin, henüz tamamlanmamış soruşturmalar üzerinde “örtülü bir fren etkisi” yaratacağından endişeli. Düzenleme, özellikle kamu görevlilerinin yargılanmasına ilişkin maddeleri nedeniyle sert tartışmalara yol açmış durumda.

“Bu paket geçerse sorumlulara dokunmak zorlaşacak”

Aileler, depremde yıkılan binaların sorumlularının yalnızca müteahhitler ve yapı denetim şirketlerinden ibaret olmadığını; belediye yönetimlerinden bakanlıklara, denetim mekanizmalarından onay süreçlerinde görev alan kamu personeline kadar uzanan geniş bir sorumluluk zinciri bulunduğunu vurguluyor. Yeni paketin ise tam da bu zinciri gevşettiği ifade ediliyor.

Ailelerin yaptığı açıklamalarda şu görüşler öne çıkıyor:

“Yakınlarımızı kaybettiğimiz bu felaketin ardından adalet arayışıyla yürüyoruz. Fakat getirilen düzenleme, soruşturma izni zorunluluğunu genişleterek sorumluların hesap vermesini daha da güçleştiriyor. Bu ülkenin yurttaşları olarak, depremde görevini yapmayan herkesin adalet karşısına çıkmasını istiyoruz.”

HSK atama kararları Resmi Gazete 'de yayınlandı
HSK atama kararları Resmi Gazete 'de yayınlandı
İçeriği Görüntüle

Hukukçular: Yetki karmaşası ve soruşturma gecikmesi kapıda

Uzmanlara göre, paketin en kritik maddeleri, kamu görevlilerinin yargılanmasına dair süreçleri yeniden tanımlayan bölümler. Bu düzenlemelerin:

  • soruşturmaların hangi aşamada ilerleyebileceğini belirsizleştirdiği,
  • deprem dosyalarında yeni bir bürokratik duvar ördüğü,
  • imar ve yapı denetimindeki kamu sorumluluğunu koruyucu bir bariyer oluşturduğu değerlendiriliyor.

Bazı hukukçular, bu değişikliklerin deprem soruşturmalarının hızını düşürmekle kalmayıp, “fiili bir cezasızlık mekanizması” doğurabileceğini savunuyor.

Aileler: Mücadelemiz yalnızca kendi acımız için değil

Deprem aileleri, düzenlemeye karşı yükselen itirazların yalnızca kişisel adalet arayışından ibaret olmadığını, ülkenin gelecekte yaşayabileceği afetler açısından da belirleyici olduğunu hatırlatıyor:

“Bugün bu pakete sessiz kalırsak yarın başka bir felaket olduğunda aynı acıları tekrar yaşarız. Denetimsizlik, sorumsuzluk ve ihmallerin üstü yine örtülür. Bu yüzden mücadelemiz toplumsal bir sorumluluktur.”

“Cezasızlık kültürü kalıcı hale gelecek” uyarısı

Hukuk alanında faaliyet yürüten sivil toplum temsilcileri, düzenlemede yer alan maddelerin Deprem bölgesindeki binlerce dosyanın işleyişini sekteye uğratabileceğini, özellikle de kamu görevlileri hakkında soruşturma izni mekanizmasını genişletmesinin önemli risk taşıdığını belirtiyor.

Bu durumun, yıllardır eleştirilen cezasızlık pratiğinin hukuki bir çerçeveye kavuşmasına yol açacağı ifade ediliyor.

Ailelerin çağrısı: Paket geri çekilsin

Depremde yakınlarını kaybeden yurttaşlar, taslağın yeniden değerlendirilmesini ve deprem dosyalarının özel koşullarının gözetilmesini istiyor. Aileler, geniş kesimlere şu mesajı iletiyor:

“Bu yalnızca bizim davamız değil. Güvenli evlerde, denetlenmiş kentlerde yaşamak isteyen herkesin ortak meselesi. Cezasızlık normalleşirse hiçbirimiz güvende olmayız.”

Kaynak: SoL HABER