Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan 11. Yargı Paketi taslağında, Türk Ceza Kanunu’nun “Hayasızca Hareketler” başlıklı 225’inci maddesine ek yapılması planlanıyor.
Yeni fıkrada şu ifade yer alıyor:
“Doğuştan gelen biyolojik cinsiyete ve genel ahlâka aykırı tutum ve davranışta bulunan ya da bulunmayı alenen teşvik eden, öven veya özendiren kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”
Bu düzenleme, LGBTİ+ bireylerin kamusal görünürlüğünü ve bu temaları işleyen sanat, yayın veya içerikleri doğrudan etkileyebilecek nitelikte.
Dijital platformlara da yaptırım geliyor
Taslak yasalaşırsa, LGBTİ+ ilişkilerini konu alan diziler, filmler ve dijital içerikler de cezai yaptırıma maruz kalabilecek. Ayrıca, “aynı cinsiyetteki kişilerin nişan veya evlenme töreni yapmaları” durumunda da 1,5 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor.
Mevcut maddede yer alan “alenen cinsel ilişkide bulunma veya teşhircilik yapma” suçunun cezası ise 6 aydan 1 yıla olan aralıktan 1 yıldan 3 yıla yükseltiliyor.
Gerekçe: ‘Sağlıklı nesiller yetiştirmek ve aile kurumunu korumak’
Taslak metinde düzenlemelerin gerekçesi olarak “fiziksel ve ruhsal açıdan sağlıklı bireylerin yetişmesi, aile kurumunun ve toplum yapısının korunması” gösteriliyor.
Gerekçede ayrıca, “cinsiyetsizleştirme akımlarıyla etkin mücadele edilmesi” ifadesi dikkat çekiyor.
Cinsiyet değişikliği yaşı 25’e çıkarılıyor, süreç zorlaştırılıyor
Taslak, cinsiyet değiştirme sürecine de ciddi sınırlamalar getiriyor. Mevcut yasada 18 olan yaş sınırı 25’e çıkarılıyor.
Cinsiyet değişikliği için gereken şartlar şu şekilde düzenleniyor:
Kişinin 25 yaşını doldurmuş ve evli olmaması,
Cinsiyet değişikliğinin ruh sağlığı açısından zorunlu olduğunun Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenen tam teşekküllü bir eğitim ve araştırma hastanesi tarafından hazırlanacak sağlık kurulu raporuyla belgelenmesi,
Raporun en az üçer ay aralıklarla yapılacak dört değerlendirme sonucunda verilmesi,
Mahkeme onayıyla nüfus sicilinde gerekli değişikliğin yapılması.
‘Kanuna aykırı müdahale’ye 7 yıla kadar hapis
Taslakta ayrıca, yasal şartlara uymadan cinsiyet değişikliğine yönelik tıbbi müdahalede bulunanlara 3 yıldan 7 yıla kadar hapis ve 1.000 ila 10.000 gün arasında adli para cezası verilmesi öngörülüyor.
‘Zorunluluk bilimsel olarak ortaya konulmalı’
Cinsiyet değişikliğine dair maddelerin gerekçesinde, bu sürecin “kişilerin üzerinde mutlak surette tasarruf edebileceği bir hak olmadığı” belirtiliyor ve “zorunluluğun bilimsel olarak ortaya konulması gerektiği” savunuluyor.
Genel gerekçede “aile kurumu” vurgusu
Taslağın genel gerekçesinde şu ifadeler yer alıyor:
“Aile kurumunun korunması, toplumun genel ahlak ve değerlerine yapılan saldırıların önlenmesi, tek tipleştirme ve cinsiyetsizleştirme akımlarıyla daha etkin mücadele edilmesi amacıyla toplumsal yapımızı tahkim eden düzenlemeler yapılmaktadır.”
