12 Eylül, tam bir silindir gibi geçti herkesin üzerinden. 1 milyon 683 bin kişi fişlendi, gözaltına alınanların sayısı 650 bini buldu. 1 milyona yakın insan yargılandı. Gazeteler de nasibini aldı bu zulümden, İstanbul gazeteleri tam 300 gün yayınlanamadı. Ölüm kararı verilenlerin 50’si infaz edildi, kalan 209’u ise içindeki korkuyla döndü yaşama… Aynı gün, eve gelen asker ve polisler, genç birini beklerken emekliliği gelmiş Nebahat Akın’ı bulunca karşılarında, arama bile yapmıyorlar. Yanına giysi hatta çorap almayı düşünmese de, nereden aklına estiyse yerdeki kilimi alıyor Nebahat Akın ve bilinmeze yolculuk başlıyor. Gözaltı sürecinde, nasıl olduysa bulunamamış küçük not defterine günlük notlar alıyor, gözaltı koğuşunun Nebahat Abla’sı. Aramalardan zulalar sayesinde, elden ele dolaşarak, kimi zaman iç çamaşırlarının içine gizlenerek özgürlüğüne kavuşuyor defter de. Artık o “Firari Defter”dir, çünkü gizlice girdiği gözaltından yine gizlice olayları saptamış, sonra da çok iyi bildiği gizlenme yöntemiyle dışarı çıkmış. 29 Şubat doğumlu Nebahat Akın, doğumunun 90’ıncı yılı nedeniyle defterini ortaya çıkardı ve “tıpkıbasım” olarak herkesin okumasına fırsat verdi. Nebahat Akın, 77x110 mm. boyutlarındaki defterin tıpkıbasımına, “içeride” oldukları için yazmaktan çekindiği küçük notları ekledi sadece. Firari Defter “12 Eylül Günlerinden…” NAS Ajans Yayınları 29 Şubat 2020, 64 s.