TÜRKİYE

400 kişi sahte diplomayla ne iş yapıyor?

Çete, sahte e-imzalarla devletin sistemlerine sızdı; hukuk, mühendislik, öğretmenlik gibi alanlarda sahte diplomalar e-devlete yüklendi. 400 kişinin sahte belgelerle kamuda görev yaptığı iddia ediliyor.

Türkiye, 2025 yazında bir başka büyük skandalla sarsıldı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma, yalnızca sahte diploma değil, aynı zamanda e-devlet sistemine ve YÖK veri tabanına sahte belgeler yükleyen bir çetenin varlığını ortaya çıkardı. Olay, inşaat mühendisliği, hukuk, öğretmenlik gibi kritik alanlarda çalışan kişilerin diplomalarının tamamen sahte olabileceği kuşkusunu doğurdu. Sayılar ürkütücü: En az 135 şüpheli, iki ayrı iddianame, yüzlerce usulsüz belge, ve iddiaya göre 400’e yakın sahte diploma…

İşte kafalardaki sorular ve netleşen gerçekler:

1. Skandal nasıl ortaya çıktı?

Sahte diploma skandalı, aslında sahte sürücü belgeleri ve kimlikler üzerine yapılan bir başka soruşturma sırasında ortaya çıktı. Adana, Mersin, Hatay, Ankara ve İstanbul’daki elektronik imza bayilerinde, devlet yöneticileri adına sahte e-imza başvurusu yapıldığı tespit edildi. Elde edilen sahte e-imzalarla Gazi Üniversitesi ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın sistemlerine izinsiz giriş yapıldı. Ardından, sahte diplomaların YÖKSİS’e yüklendiği anlaşıldı.

2. Sahte e-imzalar hangi kurumlar için üretildi?

BTK Başkanı ve yardımcısından YÖK Daire Başkanı’na, Anadolu, Ege, Yıldız Teknik, Akdeniz, Süleyman Demirel, İnönü, Atatürk, Uludağ ve Erciyes gibi birçok üniversitenin öğrenci işleri daire başkanlarına kadar onlarca kritik görevdeki kişinin adına yetkisiz şekilde e-imza üretildi.

3. Elektronik imza nasıl istismar edildi?

Elektronik imza, dijital ortamda işlem yapma yetkisi verir. Skandala karışan sanıklar, hem kendi fotoğraflarını hem de yetkili kişilerin kimlik bilgilerini birleştirerek gerçek kişilere ait elektronik imzaları manipüle etti. Bu imzalarla sistemlere giriş yaparak, sahte diplomalar, transkriptler ve sınav sonuçları oluşturuldu, e-devlet sistemine yüklendi.

4. Devlet kurumları ne zaman fark etti?

Bazı kurumlar sistemde olağandışı hareketlilik fark ederek erken müdahale etti. Ancak birçok kurum belge üretildikten çok sonra, hatta sanıklar gözaltına alındıktan sonra sahteciliği fark etti. Sistemde yüzlerce sahte işlem tespit edildi.

5. Gerçekten 400 sahte diploma var mı?

Savcılık şu ana kadar iki iddianame ve bir aktif soruşturma dosyası hazırladı. Sayının 400 olduğu iddia edilse de, bu rakam yalnızca diploma değil; not değişikliği, öğrenci belgesi üretimi, ehliyet sınav notu yükseltme gibi işlemleri de kapsıyor.

6. Sahte belgeler para karşılığında mı verildi?

Sanıkların bir bölümü diploma talebinde bulunduğunu reddetti. Ancak bazıları, 2 bin dolardan 250 bin liraya kadar ödeme yaptığını ifade etti. Bazı kişiler ise diploma hazırlandıktan sonra kendilerinden “sistemde silme ücreti” adı altında para talep edildiğini söyledi.

7. Hangi alanlarda sahte diplomalar üretildi?

Psikoloji, Tarih, Resim-İş Öğretmenliği, Hukuk, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık, Gıda Mühendisliği, İnşaat Mühendisliği, Siyaset Bilimi, Mimarlık, Bilgisayar Mühendisliği ve daha birçok bölüm… Hatta bazı kişilerin pasif durumdaki öğrenci kaydı aktif hale getirilip, mezun olmuş gibi gösterildiği tespit edildi.

8. Bu kişiler şu anda nerede, ne iş yapıyorlar?

Henüz net değil. Ancak soruşturma bu kişilerin mevcut işlerini, kamudaki görevlerini ya da akademik kariyerlerini ortaya çıkarmaya başladı. Diplomaların iptali için ayrı bir süreç yürütülüyor. Bazı sahte mezunların öğretmen, mühendis ya da kamu personeli olarak çalıştığı iddialar arasında.

9. Çete nasıl çalıştı?

Çete, üniversitelerle çalışan sertifika şirketlerinin içindeki bazı çalışanlarla işbirliği yaptı. Yetkili kişilerin sahte kimlik ve fotoğraflarını elektronik sistemlere girerek “yüz yüze doğrulama yapılmıştır” onayı bile aldı. Böylece, sahte e-imzalarla devletin en kritik sistemlerine giriş sağlandı.

10. Diğer kurumlarda neler yaşandı?

MEB’in e-sınav sisteminde başarısız adayların notları değiştirildi. Direksiyon sınav sonuçları manipüle edildi. Bazı kişilere lise mezuniyet belgesi üretildi. Hatta, Milli Emlak Genel Müdürlüğü Daire Başkanı adına sahte e-imza oluşturularak, milyon dolarlık kamu arazilerinin satışı bile riske girdi.

SONUÇ: Dijital Devlet, Dijital Suistimalin Kurbanı mı?

Sahte diploma skandalı, yalnızca bir sahtecilik vakası değil; devletin dijital altyapısının ne kadar kolay istismar edilebileceğini gözler önüne serdi. “Bir diploma ne kadar sahici?” sorusu bugün yalnızca öğrencilere değil, devlet kurumlarına da soruluyor. Şimdi gözler, soruşturmanın genişletilmesinde ve sorumluların yargı önünde hesap vermesinde.