Gezi Davası kapsamında aldığı 18 yıl yıllık ceza nedeniyle Silivri Cezavi'nde bulunan Can Atalay, Türkiye İşçi Partisi'nden Hatay Milletvekili olarak seçildi. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) milletvekilleri yemin ederek görevine başlarken, Atalay ise mazbatasını almasına rağmen tahliye edilmedi ve görevine başlayamayan tek milletvekili oldu. 

Atalay'ın hukuksuz şekilde cezaevinde tutulmasına karşı siyasi partiler ve parti temsilcileri ile birlikte birçok demokratik kitler örgütü de açıklama yaptı ve hukuksuzluğa son verilmesi çağrısında bulundu. Türkiye Barolar Birliği'nin (TBB) de daha önce hukuksuz sürece dikkat çekerken, 51 il barosu tarafından da "Yasama faaliyetlerine katılma hakkı engellenmemeli" denilerek ortak açıklama yapıldı. Açıklamada, "Meslektaşımız Av. Ş. Can ATALAY, 28. Dönem milletvekilliği seçiminde Hatay Milletvekili olarak seçilip mazbatasını almış olmasına rağmen yasama faaaliyetlerine katılması gerekirken yargısal teamüllere aykırı bir şekilde halen tutuklu olarak cezaevinde bulunmaktadır" hatırlatmasında bulunuldu.

'İŞLEMLER, HUKUKA AYKIRI ŞEKİLDE SÜRÜNCEMEDE BIRAKILDI'

Devam eden süreçteki hukuksuzluklara da işaret eden açıklamada, "Milletvekili seçilmesinin akabinde avukatları tarafından tahliyesi talep edilmiş ancak seçimlerin üzerinden 3 haftadan fazla süre geçmesine rağmen bu konudaki işlemler hukuka aykırı biçimde sürüncemede bırakılmış, dosyası Yargıtay'a iletilmemiş ve nihayetinde meslektaşımız bugüne kadar tahliye edilmemiştir" denildi.

'ATALAY'IN YASAMA GÖREVİ, DEMOKRATİK HUKUK DEVLETİNİN GEREĞİDİR'

Düzce'de traktör devrildi: 16 işçi yaralı Düzce'de traktör devrildi: 16 işçi yaralı

Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Merkezi'nin (AİHM) içtihatları da hatırlatılarak şöyle devam edildi:

"Anayasa'mızın 'Yasama Dokunulmazlığı başlıklı 83. maddesi 2. fıkrasına göre: Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili. Meclisin kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz 'hükmüne amirdir.

Bunun yanında Yargıtay, Anayasa Mahkemesi, AİHM içtihatları doğrultusunda meslektaşımızın seçmenlerin iradesi doğrultusunda yasama görevini yerine getirmesi demokratik hukuk devletinin gereğidir."

Baroların açıklaması "Biz, aşağıda imzası bulunan Barolar olarak mevcut içtihatlar, Anayasa ve AİHS kapsamında CMK 105 uyarınca yargısal işlemlerin yerine getirilmesi gerekliliğinin demokratik hukuk devletinin esası olduğunu bildiriyor, yetkilileri bu konudaki görevlerinin gereğini ivedilikle yerine getirmeye davet ettiğimizi kamuoyu ile paylaşıyoruz" ifadeleriyle sona erdi.

Açıklamada imzası bulunan barolar: