TÜRKİYE

AKP bütçe teklifini “istikrar ve refah bütçesi” olarak sundu

CHP Plan ve Bütçe Komisyonu'na sunduğu 860 sayfalık karşı oy metniyle bütçeye "ret" gerekçelerini açıkladı.

TBMM Genel Kurulu’nda 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi görüşmeleri başladı. Açılış konuşmasını yapan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, iktidarın "Terörsüz Türkiye" olarak adlandırdığı sürece yönelik, “'Sadece TBMM'de oluşturduğumuz Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun görev alanında değildir, bu bir devlet projesidir" dedi. 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2024 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin sunumunu yapan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz da, "2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi, tam anlamıyla bir 'istikrar ve refah' bütçesidir" diye konuştu. CHP Plan ve Bütçe Komisyonu'na sunduğu 860 sayfalık karşı oy metniyle bütçeye "ret" gerekçelerini açıkladı. Metinde bütçenin, "bütçe hakkının gerilemesi", "kamu mali yönetiminde kurumsal tahribat" ve "makro hedeflerde tutarsızlık" eksenlerinde eleştirildiği bildirildi.

Komisyon aşamasının tamamlanmasının ardından 14 gün sürecek Genel Kurul mesaisi bugünkü açılış oturumuyla birlikte resmen başladı.

İki hafta sürmesi planlanan görüşmelerde ekonomik göstergelerin yanı sıra güncel siyasi ve toplumsal konular tartışılacak. Genel Kurul’da bugün 2026 Bütçe Teklifinin tümü üzerinde görüşmeler yapılacak. Bütçe maratonunun açılışı Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın sunumuyla başladı. Ardından sırasıyla Yeni Yol, İYİ Parti, MHP, DEM Parti, CHP ve AKP'li yöneticiler ile liderler bütçeye ve gündeme ilişkin değerlendirmeler yapacak. Yılmaz’ın eleştirileri yanıtlamasından sonra bütçenin maddelerine geçilmesi oylanacak.

Bütçe görüşmeleri için Genel Kurul’a gelen ilk lideri Devlet Bahçeli oldu.

DEM Parti Eş Genel Başkanları Bahçeli ile selamlaştı

Bahçeli’nin ardından Genel Kurul salonuna DEM grubu geldi. DEM Parti Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları ile grup başkanvekilleri Sezai Temelli ile Gülistan Kılıç, salona girdikten sonra Bahçeli ile tokalaştı.

Özel tüm liderlerle tokalaştı

Ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel salona geldi. Kurultay’da genel başkan seçildikten sonra ilk kez Genel Kurul’a gelen Özel, CHP milletvekillerinin alkışlarıyla karşılandı. Milletvekilleriyle tokalaştıktan sonra ön sıralara gelen Özel, sırasıyla DEM Eş Genel Başkanları Hatimoğulları ve Bakırhan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İyi Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu ve Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan ile selamlaştı.

Dervişoğlu Bahçeli ile önce selamlaşmadı, sonra selamlaştı

DEM Eş Genel Başkanlarının ardından salona gelen İyi Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, kimseyle selamlaşmadan İYİ Parti sıralarına oturdu. Ancak Özel Bahçeli ile selamlaştıktan sonra Dervişoğlu’nun yanına gidince Bahçeli ve Dervişoğlu da selamlaştı.

Özel liderlerle tokalaştığı sırada Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz da salona geldi. Yılmaz da tüm liderlerle tokalaşarak salona girdi.

Numan Kurtulmuş: Bu bir devlet projesidir

Oturumu yöneten TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, açılış konuşmasında Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun çalışmalarına değindi. Komisyonun olgun ve demokratik ortamda cumhuriyetin ilk yüz yılının en zor sorununu çözmek için çok katmanlı çalışmalar yaptığını ifade eden Kurtulmuş, komisyon aşamasında olduğu Meclis çalışmalarında da “Terörsüz Türkiye” meselesinin olgun biçimde ele alınmasını ümit ettiğini söyledi.

"Sivil bir anayasa 28. dönem meclisinin sorumluluğu"

Sürecin devlet projesi olduğuna vurgu yapan Kurtulmuş, “'Terörsüz Türkiye' sadece TBMM'de oluşturduğumuz Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun görev alanında değildir, bu bir devlet projesidir. Devletin bütün ilgili kurumları bu sürecin kazası belasız yürütülmesi ile ilgili üst bir koordinasyonla görevlerini yerine getirmektedir” diye konuştu.

Süreç kapsamındaki diğer demokratik adımların atılmasına dair vurgularda da bulunan Kurtulmuş, milli, katılımcı, sivil bir anayasa yapılmasının 28. Dönem meclisinin sorumluluğu olduğunu söyledi.

TBMM Genel Kurulu'nda 2026 yılı bütçesinin tümü üzerindeki görüşmeler bugün başlarken, CHP Plan ve Bütçe Komisyonu'na sunduğu 860 sayfalık karşı oy metniyle bütçeye "ret" gerekçelerini açıkladı. Metinde bütçenin, "bütçe hakkının gerilemesi", "kamu mali yönetiminde kurumsal tahribat" ve "makro hedeflerde tutarsızlık" eksenlerinde eleştirildiği bildirildi.

Karşı oyda, parlamentoların tarihsel temel yetkilerinden olan bütçe hakkının 2017 Anayasa değişiklikleriyle zayıflatıldığı, 5018 sayılı Kanun'un TBMM denetimini güçlendirmek için çıkarıldığı hatırlatılarak, bütçe çıkarılamaması halinde bir önceki yıl bütçesinin yeniden değerleme oranıyla uygulanmasına imkân veren düzenlemenin Meclis'in fiili etkisini azalttığı ifade edildi.

"Bütçe denetimi zayıfladı"

CHP, Plan ve Bütçe Komisyonu'nda 23 Ekim - 1 Aralık 2025 arasında yürütülen görüşmelerde bakanlara yöneltilen çok sayıda soru ve Sayıştay raporlarına dayalı eleştirinin büyük bölümünün yanıtsız bırakıldığını belirtti, bunun bütçe denetimi işlevini zayıflattığını kaydetti.

Bütçe hazırlık takvimi de eleştirilerek 2026 - 2028 OVP'nin 7 Eylül'de, Bütçe Çağrısı'nın 15 Eylül'de yayımlandığı; buna karşın 2026 bütçe teklifinin 16 Ekim 2025'te ilk aşamada bütçe cetvelleri olmadan Meclis'e sunulmasının "yürütme içi eşgüdüm sorunu" işareti olduğu belirtildi.

CHP, 12. Kalkınma Planı ile 2026 - 2028 OVP hedefleri arasında, özellikle 2028 için GSYH, kişi başına gelir, dış ticaret, enflasyon ve kur öngörülerinde "büyük farklılık" bulunduğunu ve Plan - OVP - bütçe bağı açısından bunun anlaşılır olmadığını ifade etti.

"Türkiye, son 23 yılda dünyaya örnek olacak bir kalkınma hamlesi ortaya koymuştur"

Bütçe maratonunun açılışı Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın sunumuyla başladı.

Yılmaz'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Bütçemiz, AK Parti Hükümetlerinin hazırladığı 24’üncü, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin ise 8’inci bütçesidir. Yaklaşık çeyrek asırlık siyasi istikrarımızın en güçlü nişanelerinden olan 2026 yılı bütçesi, aynı zamanda, Türkiye Yüzyılı hedeflerimiz doğrultusunda hazırladığımız 3’üncü bütçemizdir.

İstikrarın sürdürüldüğü bir ortamda, vatandaş ve hizmet odaklı bir yaklaşımla hazırlanan 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi, tam anlamıyla bir “istikrar ve refah” bütçesidir.

Türkiye, son 23 yılda, Sayın Cumhurbaşkanımızın dirayetli ve vizyoner liderliğinde makroekonomik istikrardan kurumsal reformlara, altyapıdan sosyal politikalara kadar pek çok alanda dünyaya örnek olacak bir kalkınma hamlesi ortaya koymuştur. Bu süre zarfında, uluslararası gelişmişlik sınıflandırmasında alt-orta gelir grubundan üst-orta gelir grubuna kalıcı şekilde yükselen bir Türkiye inşa ettik. Bu sadece ekonomik bir başarı değil; güçlü bir devlet aklının, kararlı bir liderliğin ve
milletimizin azminin ortak eseridir.

"Bu yürüyüş yeni bir kalkınma hamlesinin başlangıcıdır"

Şimdi yeni bir eşik noktasına gelmiş bulunuyoruz. Türkiye artık yüksek gelirli ülkeler ligine girmeye hazırlanan bir ülkedir. Şunun altını özellikle çizmek isterim: Bu yürüyüş sadece rakamsal bir geçiş değildir; bu yeni aşama, niteliksel bir değişimin, yeni bir kalkınma hamlesinin başlangıcıdır.

Bu yeni yolculuk; her alanda daha yüksek standartlara, daha ileri teknolojilere, daha güçlü kurumlara, daha kapsayıcı bir refaha yönelişin adıdır. Bu yolculuk, Türkiye Yüzyılı rotasında büyük bir dönüşüm hamlesidir.

Bu kapsamda, 2026 yılı, Orta Vadeli Programımızın en kritik yılıdır. Çünkü 2026, hem attığımız adımların sonuçlarının görünür hale geleceği, hem de reformlarımızın meyve vereceği bir eşik yılı olacaktır.

"Bütçe sosyal adaleti önceleyen bir yaklaşımla hazırlanmıştır"

2026 yılı bütçesi; emeğin değerini koruyan, sosyal adaleti önceleyen ve çalışma hayatının tüm paydaşlarını destekleyen bir yaklaşımla hazırlanmıştır.

Bütçemiz; istikrar içinde ekonomik büyümenin devam ettiği ve enflasyon oranının düştüğü bir ortamda, kalıcı sosyal refah artışı hedeflemektedir.

Kalkınma Planımız ve Orta Vadeli Programımız doğrultusunda; fiziki altyapıyı güçlendirmek, beşeri sermayeyi geliştirmek ve üretim kapasitemizi artırmak bütçemizin ana eksenini oluşturmaktadır."