Almanya, ulusal güvenlik politikalarını daha hızlı ve etkin biçimde koordine etmek amacıyla önemli bir kurumsal adım atıyor. Federal hükümet, ABD ve İngiltere’deki örneklerine benzer bir Ulusal Güvenlik Konseyi kurulacağını açıkladı.
Güvenlikte tek merkezli yapı
Hükümet kaynaklarına göre yeni konsey, özellikle dış politika, savunma, silah ihracatı, istihbarat koordinasyonu ve siber güvenlik konularında karar alma süreçlerini tek çatı altında toplayacak. Konseyin, Almanya Başbakanlığı bünyesinde faaliyet göstermesi ve doğrudan Başbakan’a bağlı çalışması öngörülüyor. Böylece farklı bakanlıkların yetki alanına giren güvenlik meselelerinde daha hızlı karar alınması amaçlanıyor.
Berlin yönetimi, bu adımın en önemli gerekçelerinden biri olarak uluslararası krizlere karşı geç müdahale edilmesi riskini gösteriyor. Özellikle Ukrayna savaşı sonrası Avrupa’nın güvenlik mimarisinde yaşanan kırılmalar, Almanya’nın askeri ve siyasi reflekslerini hızlandırma ihtiyacını doğurdu.
Rusya-Ukrayna savaşı ve artan tehditler
Almanya, son yıllarda hem Rusya’nın Avrupa güvenliğine yönelik tehditleri hem de artan siber saldırılar nedeniyle sık sık eleştirilerin hedefi olmuştu. Savunma harcamalarını artırmak zorunda kalan Berlin, bir yandan NATO içinde daha güçlü rol üstlenmeye çalışırken, diğer yandan da ülke içinde bürokratik engeller nedeniyle yavaş ilerlemekle suçlanıyordu.
Yeni güvenlik konseyi ile birlikte Almanya, hem uluslararası askeri operasyonlarda hem de siber güvenlik gibi yeni nesil tehditlerle mücadelede daha merkezi bir karar mekanizmasına kavuşmuş olacak.
Muhalefetin eleştirileri
Ancak, alınan karar muhalefet kanadında tartışmalara yol açtı. Özellikle Sol Parti ve Yeşiller içerisindeki bazı isimler, konseyin parlamentoyu devre dışı bırakabilecek şekilde yetkilendirilmesinden endişe duyuyor. Eleştiriler, “güvenlik” gerekçesiyle yasama denetiminin zayıflatılabileceği yönünde.
Muhalefetin bir diğer kaygısı da, konseyin Almanya’yı giderek daha fazla militarist bir çizgiye sürükleyip sürüklemeyeceği. Silah ihracatı kararlarının da bu yapı içinde ele alınacak olması, Almanya’nın küresel silah pazarındaki rolü konusunda yeni tartışmalar yaratabilir.
Önümüzdeki süreç
Ulusal Güvenlik Konseyi’nin yasal çerçevesine dair tasarının önümüzdeki haftalarda Federal Meclis’e sunulması bekleniyor. Tasarının kabul edilmesi hâlinde, konseyin yıl sonuna kadar resmen faaliyete başlaması planlanıyor.
Almanya, böylece güvenlik mimarisinde köklü bir değişikliğe giderken, yeni yapının ülkenin dış politika ve savunma stratejilerini nasıl dönüştüreceği merak konusu.