Kitap, anlatısıyla 2025 yılında Yoğurtçu Parkı’nda yaşanan gözaltı süreciyle açılıyor. Değirmenci bu deneyimle başlayan anlatıyı, queer hareketin Türkiye’deki güncel mücadelesine, toplumsal adaletsizlikten bireysel hesaplaşmalara dek uzanan katmanlı bir metne dönüştürmüş . Bekir, Ertuğrul, Ali ve Talya gibi karakterlerle queer bireylerin yaşadığı trans cinayetlerinden sosyal medya linçlerine ve cezaevi süreçlerine uzanan derin ve dokunaklı bir anlatı inşa ediyor .
Bir yandan mizah ve hüzün arasında salınan diliyle kitap, farklılıkların aslında birer tehdit değil; zenginlik olduğunu okura hatırlatmayı amaçlıyor . Arka kapaktan yayılan şu dizeler dikkat çekiyor:
“Kırmızı uçurtmam havalandı şehrin kirli gökyüzüne. Kırmızım fazla kızıl bulundu herhalde… Sabah haberlerinin unutulmaz ismi İrfan Değirmenci, ‘Korku şiddeti tetikler, insanlar bilmediklerinden korkarlar!’ diyerek dünyanın birçok yerinde faşizmin görünmez kılmaya çalıştığı hayatları ve aşkları kayıt altına almak istiyor…”Kitabın hem bireysel bir defter hem de toplumsal bir çağrı olduğu vurgusu, “ya hep beraber ya hiçbirimiz” diyen güçlü bir dayanışma ruhunu yansıtıyor.
Küçük Yorum:
“Anne Bir Sabah İyiler Kazanacak”, okumaya sadece edebi bir macera değil; aynı zamanda bir fikir ve duygu yolculuğu vaat ediyor. Değirmenci, ekrandan uzaklaşıp kaleme sarılarak; bireyin kırılganlığını, queer mücadelenin görünmez izlerini ve umut dolu direnişi bir araya getirerek okunası bir metin yaratmış. İnsanları düşmanlaştıran, farklılıkları tehdit sayan dilin karşısında; bu kitap, cesaret ve dayanışmayla örülmüş bir adım.
Ayrıca, kitabın kendi sesiyle seslendirilmiş versiyonu da okurlara sunuluyor; böylece Değirmenci’nin anlatımındaki duygu ve ritim doğrudan hissedilebiliyor.
