Bugün Seçim Olsa: Zeus mu, Odin mi?

Her şeyin seçimle belirlendiği bir çağda, mitolojik tanrılar da sandığa gitmek zorunda. Ama mesele şu: Bugün seçim olsa, oyunuzu Zeus’a mı yoksa Odin’e mi verirdiniz?

Zeus, malum, Yunan mitolojisinin büyük patronu. Şimşeği elinden bırakmaz, bulutların üstünde oturur, gerektiğinde “kriz yönetimi” adı altında ortalığı dağıtır. Bol bol kulis yapar, “yetki bende, denetim yok” kafasında takılır. Onu seçerseniz bolca gök gürültüsü ve yağmur bekleyebilirsiniz ama en azından Poseidon’u yanına alarak denizleri yatıştırır mı, kim bilir?

Öte yanda Odin var. Kendisi İskandinav mitolojisinin ağır abisi. Strateji ve savaşın tanrısı ama aynı zamanda bilgeliğin de simgesi. Her şeyi gören tek gözlü bir lider. Ancak adamın “Ragnarok” diye bir kıyamet vizyonu var. Bu da “Ben iktidara gelirsem bu düzen yıkılır” anlamına gelebilir. Seçmeni kararsız bırakacak bir detay.

Ekonomik boyuta gelirsek: Zeus tam anlamıyla vahşi kapitalizmin tanrısı. “Piyasa kendini düzeltir” der ve Olimpos’a gökdelenler dikerek tanrısal bir neoliberal model sunar. Büyüme onun için kutsaldır; büyük tanrılar daha büyük servet sahibi olurken, ölümlüler “ambrosia trickle-down” modeline mahkûm edilir. Herakles gibi 12 görevi olan işçiler fazla mesai almadan çalışmaya devam ederken, Atlas’a biraz daha yük binmesi “geçici bir çözüm” olarak sunulur.

Odin ise tam bir sosyal demokrat. “Kimse aç kalmasın, savaşçılarımız emeklerinin karşılığını alsın” diyerek Valhalla’da herkese eşit yemek vadediyor. Refah devletine inanıyor, kamusal hizmetleri güçlendiriyor ve “Bifrost Köprüsü ücretsiz olacak” sözü veriyor. Ama fazla devlet müdahalesi girişimcileri (Loki gibi kurnazları) pek memnun etmeyebilir. “Çok sıkı denetim var, yaratıcı özgürlüğümüz yok” diyerek kaçak cücelerin yönettiği paralel pazarlar oluşabilir.

Seçim sonuçları ne olur bilinmez ama muhtemelen Apollon ve Loki koalisyon kurar, Hermes sandıkları toplar, Ares ve Thor ise saha çalışmalarını yönetir. Öyle ya da böyle, halk yine “Hades gibi bir hayat” yaşamaya devam eder.

Peki, Sosyalist Alternatif Ne Olurdu?

Zeus ve Odin arasındaki seçim, aslında klasik bir burjuva demokrasisi ikilemi gibi görünüyor. Biri vahşi kapitalizmin şimşek fırlatan oligarkı, diğeri sosyal demokrat bir refah devleti savunucusu. Ama gerçek bir sosyalist seçenek var mı?

Öncelikle, Zeus’un neoliberal modeline bakalım. Olimpos’ta her şey tanrılar için, ölümlüler içinse sefaletin efsanevi bir boyutu var. “Ambrosia trickle-down” modeli tam da bugünkü vahşi kapitalist düzenin mitolojik versiyonu. Tanrısal tekeller, işçileri (yarı tanrıları ve kahramanları) sömürerek kendi lüks içinde yaşamlarını sürdürüyor. Zeus’un yönettiği bir dünyada Prometheus’un işçi sınıfına ateş getirmesi bile “suç” sayılıyor. Özgürlük vaadi var ama güç tamamen seçkinlerin elinde.

Odin’in refah devleti modeline gelirsek, evet, burada bir dayanışma ruhu var. Valhalla’da herkes eşit yemeğe erişebilir, savaşçılar onurlandırılır ve Bifrost’un ücretsiz olması halka yönelik sosyal bir yatırım. Ama buradaki büyük problem şu: Odin’in düzeni de aslında savaş ekonomisine dayanıyor. Tüm sistem, Ragnarök’e (yani büyük bir yıkıma) hazırlanıyor. Bu da demek oluyor ki sosyal adalet var ama sürekli bir kriz hâli içinde. Askerî-endüstriyel kompleks burada da belirleyici unsur.

Gerçek bir sosyalist devrim mümkün mü? Eğer mesele üretim araçlarının kontrolü ve toplumsal eşitlikse, Hades gibi bir figür öne çıkabilir. Yeraltı dünyası, sürekli bir üretim ve dönüşüm alanıdır. Ruhlar (işçiler) doğrudan üretim sürecinin içinde yer alır, ölülerin eşit olduğu bir düzen kurulur. Hades, her ne kadar “karanlık” biri olarak bilinse de en azından Zeus gibi rastgele yıldırımlar atmıyor ya da Odin gibi kıyamet senaryolarıyla halkı yönetmiyor. Eğer yeraltındaki kaynaklar kolektifleştirilirse, belki de gerçek bir işçi sınıfı cenneti kurulabilir.

Ya da en radikal sosyalist hamle Prometheus’un öncülüğünde olabilir. Ateşi tanrılardan alıp halka veren bu devrimci figür, üretim araçlarını tanrısal seçkinlerin elinden alıp ölümlülere dağıtmayı başaran ilk mitolojik kahraman. Ancak, böyle bir girişimin Zeus tarafından anında bastırıldığını biliyoruz. Yani sosyalist devrimci hareketler için Olimpos’ta koşullar pek elverişli değil.

Sonuç olarak, Zeus ve Odin arasındaki seçim aslında sistem içi bir tercih olur. Gerçek sosyalist devrim, Prometheus ve işçi tanrılar öncülüğünde, Olimpos ve Asgard’ın mülksüzleştirilmesiyle mümkün olabilir. Ama bu da tanrılar arasındaki koalisyonlara bakınca, epey zor görünüyor.