Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu, kadın özgürlüğü ve eşit temsil ilkeleri doğrultusunda beş kenti “Kadın Kenti” olarak ilan etmeye hazırlanıyor.
Yarın (8 Kasım) Diyarbakır’da düzenlenecek etkinlikte ilan edilecek kentler arasında Diyarbakır, Van Edremit, Cizre, Nusaybin ve Yüksekova yer alıyor.
Deklarasyon, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Kadın Politikaları Daire Başkanlığı ile Diyarbakır Kadın Kenti Hazırlık Koordinasyonu tarafından ÇandAmed Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek. Etkinlik 10.00-17.00 saatleri arasında yapılacak.
Katılımcı kadınlar programda “Kadın kenti sizin için ne ifade ediyor?”, “Kadınlar için kentte özgürlük ne demektir?”, “Kentte kadının yaşamını zorlaştıran yapısal nedenler neler?” gibi başlıklar etrafında tartışmalar yürütecek.
‘Kadın aklıyla dizayn edilmiş kentler’
Güneydoğu Anadolu Bölgesi Belediyeler Birliği (GABB) Kadın Müdürü Necla Gürsoy, seçilen kentlerin “kadın mücadelesinin güçlü olduğu, kadın renginin yansıdığı” yerler olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Kayyım dönemlerinde bu kentlerde kadın kurumları yok edildi, kadın iradesi bastırıldı. Şimdi kadınlar yeniden kendi renklerini, iradelerini kent yaşamına yansıtacak. Kentler eril akılla değil, kadın aklıyla yeniden dizayn edilecek.”
Gürsoy, bu çalışmanın kentlerin mimarisinden sosyal yaşamına kadar her alanda “eşit haklarla var olma” perspektifine dayandığını vurguladı:
“Kentlerde kadınlar için korunaklı alanlar değil, eşit yaşam alanları inşa etmek istiyoruz. Kadının aklı ve iradesiyle yeniden tasarlanmış kentleri görmemiz gerekiyor. Köylerle kentler arasında bağ kuran, ekolojik ve toplumsal dengeyi gözeten bir anlayış bu projenin temelini oluşturuyor.”
‘Kadın rengini yansıtan çalışmalar’
Gürsoy, “Kadın Kentleri”nde yürütülecek projelere ilişkin şu bilgileri paylaştı:
“Kadın merkezleri, özgür yaşam alanları, kadın üretim alanları ve ekolojik yaşam köyleri planlanıyor. Bu merkezler hem ekonomik istihdam hem de toplumsal dayanışma açısından önemli olacak. Kadın estetiğiyle tasarlanmış, doğayı ve yaşamı iç içe geçiren bir mimari hedefleniyor.”
Kadın özgürlükçü yaklaşımın yerel yönetimlerin tüm birimlerine yansımasını amaçladıklarını söyleyen Gürsoy, çalışmaların yalnızca bu beş kentle sınırlı kalmayacağını belirtti.
‘Kadınlara çağrı’
Sivil toplum örgütleri ve kadın kurumlarının katılımıyla yapılacak deklarasyona tüm kadınları davet eden Gürsoy, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde de çalışmaların devam edeceğini ifade etti:
“Kadınlardan bu yıl 25 Kasım’da ‘Kadın Kentleri’ mücadelesini sahiplenmelerini ve daha güçlü bir dayanışmayla yükseltmelerini bekliyoruz.”