DEM Parti İstanbul Milletvekili Cengiz Çiçek, sahte belge ve diploma skandalıyla ilgili Meclis’e araştırma önergesi sundu. Çiçek, organize suç şebekesinin devletin dijital altyapılarına sızarak kamu kurumlarının denetim ve güvenlik mekanizmalarını aşındırdığına dikkat çekti.
“Kurumlar sınıfta kaldı, Meclis devreye girmeli”
Çiçek, önergesinde sadece bireysel değil kurumsal çöküşten söz ederek, “Bu suç yapıları, devletin hesap verebilirlik ve kamusal hizmet mekanizmalarının da çökme noktasına geldiğini gösteriyor” dedi.
BTK, YÖK ve MEB sistemlerine yetkisiz erişim
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın iki ayrı iddianameyle yürüttüğü soruşturmaya atıfta bulunan Çiçek, şebekenin BTK, YÖK ve MEB yöneticilerinin elektronik imzalarını kopyalayarak e-Devlet, YÖKSİS ve diğer sistemlere yetkisiz erişim sağladığını belirtti. Bu erişimlerle sahte mezuniyet kayıtları ve sınav sonuçları üretildi.
Sahte belgelerle akademi ve siyaset kuşatılıyor
Çiçek, sahteciliğin yalnızca bireysel belge üretimiyle sınırlı kalmadığını vurguladı:
“Yaklaşık 400 akademisyen ve 40 milletvekilinin sahte belgelerle göreve başladığı ileri sürülüyor. Resmi olarak doğrulanmasa da soruşturmanın büyüklüğü ciddi şüpheler doğurmuştur.”
Organize yapı, sosyal medya ve kripto ile çalıştı
İddianamelere göre şebeke, sosyal medya üzerinden “e-Devlet garantili diploma” ilanları yayımlayarak müşterilere ulaştı. Fiyatlar 50 bin TL ile 2,5 milyon TL arasında değişti. Ödemelerin bir kısmı kripto parayla gerçekleştirildi.
Sertifika şirketleri ve üniversiteler üzerinden erişim
TÜRKTRUST ve E-İMZATR adlı elektronik sertifika sağlayıcılarının çeşitli illerdeki bayileri aracılığıyla sahte T.C. kimlikleri ve belgelerle e-imza üretildiği ortaya konuldu. Bu imzalarla birçok üniversitenin sistemine giriş yapılabildi. Etkilenen üniversiteler arasında Gazi, Atatürk, Ege, Mersin, İnönü, Yıldız Teknik ve İbrahim Çeçen Üniversiteleri yer aldı.
BTK’dan açıklama yok, güven krizi büyüyor
Çiçek, özellikle BTK’nın sessizliğini eleştirdi:
“Kurumun üst düzey yöneticilerine ait e-imzalar iddianamelerde geçerken, kamuoyuna açıklama yapılmaması güven krizini derinleştiriyor.”
Suç şebekesinin lideri tanıdık: ‘KPSS çetesi’ hükümlüsü
Çiçek, bu suç ağının başındaki ismin, daha önce “KPSS çetesi” ve “sahte diploma çetesi” davalarında mahkûm olmuş Ziya Kadiroğlu olduğuna işaret etti. Buna rağmen Düzce Üniversitesi’nde doktora programına kabul edildiği iddiası, denetim mekanizmalarının işlevsizliğini gözler önüne seriyor.
“Türkiye artık bu suç yapılarının üreticisi haline geldi”
Çiçek, sahte diplomaların yanı sıra “yeni doğan bebek çetesi” gibi başka çarpıcı olaylara da atıfta bulunarak şu değerlendirmeyi yaptı:
“Türkiye artık bu tarz organize suç yapılarının üreticisi ve taşıyıcısı haline gelmiştir.”
Araştırma Komisyonu çağrısı: Dijital güvenlik ve siyasi sorumluluk zinciri araştırılmalı
Çiçek, önergesinde şu çağrıda bulundu:
“Sahte belge ve diploma şebekesinin faaliyetlerini, kamu kurumlarının ihmallerini, dijital sistemlerdeki açıkları ve siyasi sorumluluk zincirini ortaya koyacak bir Meclis Araştırma Komisyonu kurulması zorunludur.”