“Ergenlik Sivilceleri”yle hayaller sınır tanımaz!

Hepimiz o yollardan geçtik. Hepimiz için yaşanması gerekliydi. Şimdi bizden sonrakiler aynı yolda, aynı yolun yolcusu; bize büyüklerimiz nasıl davrandıysa biz de öyle davranmayı görev sayıyoruz besbelli. Hani aynı yoldan geçmiştik biz de! Ah ki, belleklerimiz dökülse…

İzel Rozental, salgının karantina günlerini değerlendirerek, bizleri de geçmişe yolculuğa çıkaracak özyaşam öyküsü içerikli “Ergenlik Sivilceleri” ile karşımızda. Karikatürcü olmasının inanılmaz etkisiyle ayrıntıları, tam kıvamında nüktelerle, okurun canlandırmasına fırsat vererek anlatıyor her şeyi, hem de olanca açıklığıyla. Çoğunlukla cinsellik deneyimsizliği ve maceraları dillendirilmez… kültürün de toplumsal yaşamın da etkisiyle. Rozental, gerçekten “aaa, sahi, öyle oluyordu” dedirtiyor. Bilmem şimdiki gençler neyi nasıl karşılar.

Tabularla iç içe…

Televizyon kanallarında, bırakın sakıncalı olanları, suyu bile kapattıkları için hemen hiçbir şey izlenmez oldu. Bir kurtuluş olacağı düşüncesiyle dijital platformlara saldırdık, tabii ki, RTÜK korkusu olmadığı için abartılı değil ama onlarda da sansür baş belası. 

60’lı yıllarda; ortaokul, lise öğrencilerinin ellerinden düşmeyen ağırlıklı Almanca porno dergilerle (büyük çoğunluğu da ya bantlı ya da yıldızlı olurdu fotoğrafların) cinselliği deneyimleyen gençliğin doğaldır ki birincil sorunuydu. Sonraları Yeşilçam erotik komediyle başlayan, aralara parçalar koyarak izleyiciye sunduğu filmlerle, belki, biraz daha açığa çıkardı bu gizliliği. Sinema salonu faşistlerin bölgesinde olmasa biz de gidecektik, merak ve arzudan içimiz yanıyordu. Neyse, bu benim değil, İzel Rozental’in öyküleri…

İzel Rozental, belli ki kendi başından geçenleri, yazar duyarlılığıyla kişi adlarını da değiştirerek ve muhakkak ki kurgulayarak anlatıyor, hem de konuşurcasına, sıcak ve içten. 

Bırakın gençleri kendi hallerine…

Her dönemin muhakkak ki belli zorlukları, kısıtları, güzellikleri vardır. “Eski bayramlar” güzeldi de şimdikiler öyle değil mi? Bu dönemi yaşayanlara on-yirmi yıl sonra sorun onlar da eskiden güzeldi diyecektir. Somut koşulların somut tahlili gerekli; ancak yine de “Ergenlik Sivilceleri”ni okurken kendimi de gördüğümden olsa gerek, oyunların, yazlık açık hava sinemalarının, müziklerin, boş arsalarda top peşinde koşuşturmaların keyfi yansıdı yüzüme… İki gün o hayalle yaşadım, buna da bağlı olarak kesin ve net: Hayallerin sınırı olmaz!

Bir küçük ekleme daha yapmalıyım: İzel Rozental, karikatürist olmasının ve Açık Radyo’da karikatür anlatmasının (görsel bir sanatı sözle anlatmanın ne denli güç olduğunu peşinen kabul etmeliyiz) da haklı etkisiyle gönül rahatlığıyla konuşur gibi akıcı, okurun gözünde canlandırarak yazmış. Sizin de anılar canlanacak gözünüzde… Siz de gülümseyeceksiniz içtenlikle…

Ergenlik Sivilceleri 
İzel Rozental 
Öykü 
Kırmızı Kedi Yayınları, Haziran 2022, 183 s.