Rize İdare Mahkemesi’nde bugün, Fırtına Vadisi’ndeki SİT alanlarının koruma derecesinin düşürülmesine karşı açılan davanın duruşması yapıldı. Dava, bölgenin ekolojik bütünlüğünü koruma çabalarının simgesi haline gelmiş durumda. Duruşmaya çok sayıda yurttaş, yaşam savunucusu, çevre aktivisti ve siyasetçi katıldı.
Davanın avukatlarından Yakup Okumuşoğlu, duruşma sonrası yaptığı açıklamada, Fırtına Vadisi’nin bilimsel ve hukuki temellerle yüksek düzeyde korunması gerektiğini belirtti. “Bugünkü dava, koruma derecesi düşürülen alanların aslında daha da korunmaya muhtaç olduğunu anlatma çabamızdı,” diyen Okumuşoğlu, vadinin eşsiz doğasıyla Türkiye için bir sınav alanı olduğunu vurguladı:
“Bu vadiyi koruyamıyorsak, başka nereleri koruyabileceğimizi sorgulamalıyız.”
Okumuşoğlu, daha önce yapılan keşif sonucu hazırlanan bilirkişi raporuna dayanarak mahkemenin yürütmeyi durdurma kararı verdiğini hatırlattı. Bu kararın nihai bir iptal kararıyla pekiştirilmesi gerektiğini dile getiren Okumuşoğlu, çevrecileri hedef alan bazı siyasi açıklamalara da değinerek, “Bu vadi turizm yatırımları için değil, yaşamın sürdürülebilirliği için var. Hukukun verdiği kararlar bilimsel ve akılcıdır, görmezden gelinemez”dedi.
Duruşmaya katılan avukatlardan İbrahim Demirci ise davanın sadece Fırtına Vadisi özelinde değil, bölge genelinde süren daha geniş kapsamlı bir hukuki mücadelenin parçası olduğunu belirtti. “Fırtına havzası, doğasıyla, insanıyla, toprağıyla bütünlük içinde Çevre Bakanlığı’nın uygulamalarına karşı direniyor. Biz bu bütünlüğün sesi olmaya çalışıyoruz” dedi.
Mahkemenin kararını yaklaşık 15 gün içinde açıklaması bekleniyor. Karar, yalnızca Fırtına Vadisi için değil, Türkiye genelindeki doğa koruma davaları açısından da önemli bir emsal oluşturabilir.