SAĞLIK

Gelecek kaygısı ve işsizlik depresyon vakalarını artırıyor

Ekonomik kriz, işsizlik ve gelecek kaygısı toplumun ruh sağlığını derinden etkiliyor. Uzmanlara göre Türkiye’de her altı kişiden biri ruhsal hastalıkla yaşıyor; tedaviye ulaşabilenlerin oranı ise yalnızca beşte bir.

Ekonomik kriz, işsizlik, gelecek kaygısı, adalet duygusunun zedelenmesi, kadına ve çocuğa yönelik şiddet gibi etkenler toplumun ruh sağlığını olumsuz etkiliyor. Kamu hastanelerindeki yoğunluk ve kısa muayene süreleri de tedavi sürecini zorlaştırıyor. Uzmanlar, “Toplumun ruh sağlığı hizmetlerine erişimi artırılmalı” çağrısında bulunuyor.

Ruh Sağlığı Günü’nde Türkiye Tablosu

Bugün 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü. Türkiye Psikiyatri Derneği Medya Kurulu Üyesi Prof. Dr. Burhanettin Kaya, BirGün’e yaptığı açıklamada ekonomik kriz, yoksulluk ve işsizliğin depresyon ile anksiyete bozukluklarını artırdığını belirtti.

Kaya, “Gelecek kaygısı ve belirsizlik gençlerde kaygıyı artırmakta, bireyleri alkol, madde kullanımı veya bahis oyunları gibi riskli davranışlara yönlendirmektedir” dedi.

Siyasal atmosferin ruhsal sorunlar üzerindeki etkisine de dikkat çeken Kaya, “Baskıcı siyasal yapı, ifade özgürlüğünün kısıtlanması, kötü muamele ve işkence gibi süreçler de psikolojik sağlığı olumsuz etkiliyor” ifadelerini kullandı.

Anksiyete Artıyor, Araştırmalar Yetersiz

Kaya, Türkiye’de ruhsal hastalıkların yaygınlığına dair araştırmaların yetersiz olduğunu hatırlattı:

“Sağlık Bakanlığı’nın ruh sağlığı istatistikleri yok. 1998 ve 2025 verileri karşılaştırıldığında obsesif kompülsif bozukluk (OKB) ve yaygın anksiyete bozukluğunda belirgin artış görülüyor. Toplumda her 6 kişiden biri halen bir ruhsal hastalık yaşıyor; her 4 kişiden biri ise hayatının bir döneminde bu hastalıklarla karşılaşıyor.”

Kadınlar, düşük eğitimliler ve gençlerin daha yüksek risk altında olduğuna işaret eden Kaya, “Ruh sağlığı sınıfsal bir sorun haline geldi” dedi.

Tedavide Zorluklar ve Kısıtlı Süre

Kamu hastanelerinde artan yoğunluk, psikiyatri muayenelerini de olumsuz etkiliyor. Kaya, mevcut koşulların hizmet kalitesini düşürdüğünü belirtti:

“Psikiyatri muayenesi için ortalama 15 dakika ayrılıyor. Bu sürede öykü almak, tanı koymak, tedavi planlamak ve sistem kayıtlarını yapmak mümkün değil. Tedaviler yarım kalıyor, takip güçleşiyor.”

Her Beş Kişiden Biri Tedavi Alabiliyor

CHP Bursa Milletvekili ve halk sağlığı uzmanı Prof. Dr. Kayıhan Pala, her beş erişkinden birinin ruh sağlığıyla ilgili bir rahatsızlığı olduğunu belirterek şu bilgileri paylaştı:

“Ruhsal hastalığı olan her 5 kişiden yalnızca biri tıbbi yardım alabiliyor. Ruhsal sorunlar nedeniyle sağlık kurumlarına başvuruyu etkileyen en önemli faktörler maddi zorluk, damgalanma korkusu ve sistemin yetersizliği.”

Pala, erken yaşta başlayan ruhsal hastalıkların eğitim, istihdam ve sosyal yaşamı da olumsuz etkilediğini vurguladı:

“Ruh sağlığı hizmetlerini güçlendirmek, yeterli sayıda uzman yetiştirmek ve sahte uygulamalara karşı önlem almak acil bir ihtiyaçtır.”

Sahte Psikolog Tehlikesi Büyüyor

Son dönemde “yaşam koçu”, “enerji uzmanı” gibi unvanlarla kendini psikolog olarak tanıtan sahte kişiler çoğalıyor. Klinik Psikolog Cansu Sevinç, bu durumun halk sağlığı açısından büyük risk taşıdığını vurguladı:

“Psikoloji eğitimi almamış kişilerin ‘terapi’ adı altında uygulama yapması hem bireylerin hem toplumun güvenliğini tehdit ediyor.”

Sevinç, ruh sağlığı alanında çıkarılan yeni yönetmeliğin bazı eksiklerine dikkat çekti:

“Yönetmelik iyi niyetli bir adım olsa da mevcut haliyle uzmanların çalışmalarını zorlaştırıyor. Kalıcı çözüm, çok disiplinli ve bilimsel temellere dayalı bir Ruh Sağlığı Meslek Yasası ile mümkün.”

Antidepresan Kullanımında Rekor Artış

Türkiye’de antidepresan kullanımı son yıllarda hızla arttı:

2013: 37 milyon 258 bin kutu

2014: 39 milyon 134 bin kutu

2023: 65 milyon 451 bin kutu

2024: 65 milyon 591 bin kutu