Sakarya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (SESOB) Başkanı Hasan Alişan, Hıfzısıhha Kurullarının son bir haftada aldığı bazı bölgelerdeki işyerleri ile pazaryeri kapatma kararlarının esnafı mağdur ettiğini belirtti. Söz konusu kararların esnafa sorulmadan ve bilgi verilmeden alındığına işaret eden Alişan, esnafa yasak olan ticaretin büyük marketlerde serbest olmasını da eleştirdi. Yazılı açıklamasında, "Diğer kesimler kadar bizim de onurluca yaşama hakkımız var. Yaşamak istiyoruz onurluca" diyen Alişan, şu görüşleri savundu: ESNAFI DA DÜŞÜNMEK ZORUNDASINIZ "Ülkemiz ve insanlık olarak zor bir dönemden geçiyoruz. Hayata dair zor bir sınav veriyoruz. Hemen herkes bilgisi ve cürmünce sürecin atlatılması için çaba harcıyor. Bu savaşta ön cephede hiç kuşkusuz sağlık çalışanlarımız yer alıyor. İsimsiz kahramanlarımızı gönülden destekliyoruz. İlgili mercilerde sağlığımızla ilgili alınan kararların hemen hepsi bizim hayatta kalmamız için bundan hiç şüphemiz yok. İlimizdeki Hıfzıssıhha Kurulunun aldığı kararlara harfiyen uymak zorundayız ve de uyuyoruz. O kararlar bizim bugün hayatta kalabilmemiz için çok önemli. Ancak, ilgili kurul ve mercilerin, bir gece ansızın, masa başında, bizim hakkımızda ama bize bilgi bile vermeden aldıkları kararların bizim hayatımıza yansıması çok farklı oluyor. Yerel yönetimden, merkezi hükümete kadar tüm karar vericileri, hakkımızda karar alırken defaten düşünmeye, bizim hakkımızdaki kararlarda bizimde fikrimizi almaya davet ediyoruz. Masa başında “bu bölgedeki dükkânlar kapatılacak”, “şu pazarlar açılmayacak” diye karar almak ve bunu uygulamak sizin için çok kolay olabilir. Masa başında dükkânını veya tezgâhını kapattırdığınız Esnaf ve Sanatkârın, yarınki ödemesini, tezgâhındaki ürünleri ve de evinin iaşesini de düşünmek zorundasınız." "Karar vericilerin yarın ki ödemelerimizi düşünmelerini beklemiyoruz. Ama dolabımızda bozulan peynirlerimizin, tezgâhımızda çürüyen sebzelerimizin bizim için çok önemli olduğunu unutmamalarını istiyoruz." PAZARDA YASAK MARKETTE SERBEST "Biz, emeğiyle evine ekmek götürmeye çalışan onurlu, iyi niyetli ve devlet adabı bilen esnaf ve sanatkârız. Devletimizin aldığı kararların bizim ve halkımızın iyiliği için alındığından hiç şüphe duymadık ve bundan sonrada duymak istemiyoruz. Ama marul satmak için bize pazar tezgâhı açtırmayan karar vericilerin, aynı marulu marketlere sattırmalarını anlayamıyoruz. Maalesef karar vericiler, bu kararlarının tedbirden daha çok halkımızı büyük marketlere yönlendirmek ve orada yığılmalara yol açmaktan başka hiçbir işe yaramadığını bir türlü göremiyorlar. Esnaf ve Sanatkârlarımıza dükkân kapattırmak, pazar tezgâhı açtırmamak, bu ürünleri gidin büyük marketlerden alın demekten başka bir hiçbir anlamı yoktur. Bize danışılmadan alınan bu kararlar sadece büyük süpermarketleri kayırmaktan başka hiçbir işe yaramamaktadır. Tedbir adı altında yapılması çok hafif bir deyimle çok gülünç olmaktadır." "GİT ÖTEYE MUAMELESİ" Biz Esnaf ve Sanatkârız, biz günlük rızkımızı kazanmanın mücadelesini veren kanaatkâr insanlarız. Bizim zenginlikte gözümüz yok. Biz günlük kazandığına şükreden, stokçuluk nedir bilmeyen onurlu insanlarız. Bu haksızlık karşısındaki suskunluğumuz devletimize olan saygımızdandır. Esnaf ve Sanatkârımız “git öteye” muamelesini hiçbir zaman hak etmedi ve hak etmiyor. Lütfen artık tüm sorumluğu üzerimize yıkmayın. Bizimde bir sabrımız ve dayanma gücümüz var. Diğer kesimler kadar bizimde ONUR’luca yaşama hakkımız var. YAŞAMAK İSTİYORUZ! ONUR’luca!