Türkiye’nin yargı organlarının en belirleyici kurullarından biri olan Hakimler ve Savcılar Kurulu’nda (HSK) önemli bir değişiklik yaşandı. 28 Mayıs 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan kararla birlikte, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla dört yeni üye HSK’ya atandı. Aynı süreçte Türkiye Büyük Millet Meclisi de beş üyeyi belirledi. Böylece kurulun yeni dönemdeki yapısı büyük ölçüde şekillenmiş oldu.

Jandarma, Emniyet ve Sahil Güvenlik’te 60 bin 432 personel atandı
Jandarma, Emniyet ve Sahil Güvenlik’te 60 bin 432 personel atandı
İçeriği Görüntüle

Cumhurbaşkanlığı Kontenjanından Atanan İsimler

Kararnameye göre, Adalet Bakanlığı Hukuk Hizmetleri Genel Müdürü Serdar Ateş, İstanbul Adalet Komisyonu Başkanı Sait Özdemir, Ankara Bölge İdare Mahkemesi Başkanı Bülent Küfüdür ve Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürü Turan Kuloğlu HSK üyeliğine getirildi. Bu isimlerin bürokrasi içerisindeki konumları ve mevcut görev alanları dikkate alındığında, atamaların doğrudan yürütmenin etkisi altında gerçekleştiği gözleniyor.

Meclis de Devrede: Beş Yeni Üye TBMM’den Seçildi

Kurulda yaşanan değişim sadece Cumhurbaşkanlığı kaynaklı değil. Geçtiğimiz hafta TBMM Genel Kurulu’nda yapılan oylama sonucunda beş yeni isim daha HSK üyeliğine seçildi:

Fuzuli Aydoğdu,

Hakan Yüksel,

Seyfi Han,

Cengiz Aydemir,

Alişan Tiryaki.

Bu isimler arasında öne çıkan iki figür ise kamuoyunda daha önceki karar ve pozisyonlarıyla dikkat çekmişti.

Tartışmalı Kararlardan Kurul Üyeliğine

Yeni üyelerden Hakan Yüksel, daha önce Anayasa Mahkemesi’nin Gezi davası sanıklarından ve milletvekili seçilmiş olan Can Atalay hakkında verdiği “hak ihlali” kararına muhalefet eden Yargıtay 3. Ceza Dairesi üyelerinden biri olarak öne çıkmıştı. Yüksel, Atalay’ın serbest bırakılmasına karşı oy kullanmış ve bu tutumuyla yargı bağımsızlığı ve anayasal denge tartışmalarının merkezine oturmuştu.

Fuzuli Aydoğdu ise Soma maden faciası davası kapsamında verdiği kararlarla kamuoyunun gündemine gelmişti. HSK Genel Sekreterliği görevinde de bulunmuş olan Aydoğdu, yargı içindeki idari deneyimiyle tanınıyor.

Yeni Yapı Ne Anlama Geliyor?

Yargının bağımsızlığı, Türkiye’nin son yıllarda en çok tartıştığı konular arasında yer alıyor. HSK’nın yeni üyeleri üzerinden oluşan tablo, bir yandan yürütme organının etkisinin arttığını gösterirken, diğer yandan TBMM’deki güç dengelerinin de kurulda belirleyici rol oynadığını ortaya koyuyor.

Yeni üyelerin geçmişteki kararları, duruşları ve atandıkları pozisyonlar, önümüzdeki dönemde HSK’nın nasıl bir yön izleyeceğine dair güçlü işaretler taşıyor.

Sonuç: Kurumsal Değil, Siyasal Bir Yenilenme mi?

HSK’daki bu değişim, teknik bir atama sürecinden ziyade, yargıdaki güç yapılarının yeniden şekillendiği bir dönemin göstergesi olarak değerlendiriliyor. Atamalar yalnızca kişilerin değil; aynı zamanda belli yaklaşımların, siyasi çizgilerin ve hukuk anlayışlarının da kurula taşındığı anlamına geliyor.

Yeni dönemde HSK’nın alacağı kararlar, bu yapısal değişimin sonuçlarını somut olarak ortaya koyacak. Ancak şimdiden söylemek mümkün: Türkiye’de yargı, sadece hukuk içi dengelerle değil; siyasetin geniş gölgesi altında da şekillenmeye devam ediyor.