İran’da Nükleer Tesisler Vuruldu: Türkiye İçin Risk Var mı?
ABD uçaklarının İran’daki Fordo, Natanz ve İsfahan’daki nükleer tesisleri hedef almasının ardından gözler Türkiye’ye çevrildi. Uzmanlara göre tesislerde büyük bir nükleer sızıntı yaşanmadı ve Türkiye için şu an ciddi bir radyasyon tehdidi bulunmuyor.
Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (IAEA) ve Suudi Arabistan, şu ana dek tesis dışındaki radyasyon seviyelerinde artış gözlemlenmediğini açıkladı. Türkiye’de de Nükleer Denetleme Kurumu (NDK), herhangi bir radyasyon artışı tespit edilmediğini duyurdu.
Hedef Alınan Tesisler Ne Kadar Tehlikeli?
İTÜ Enerji Enstitüsü’nden Prof. Dr. İskender Atilla Reyhancan, vurulan tesislerin enerji üretimi yapan santraller değil, uranyum zenginleştirme merkezleri olduğunu belirtti. Bu nedenle sızıntı ihtimali sınırlı görülüyor. Ancak, sızıntının tesise yakın bölgelere lokal etkisi olabileceği vurgulanıyor.
Ankara Üniversitesi’nden Prof. Dr. Haluk Yücel, zenginleştirme tesislerinden yayılabilecek uranyum hekzaflorür (UF6) gazının toksik ve aşındırıcı olduğuna dikkat çekti. Bu gaz, solunum yollarına ve böbreklere zarar verebiliyor.
Buşehr Reaktörü Vurulursa Ne Olur?
Uzmanlar, asıl büyük riskin Buşehr’deki nükleer enerji reaktörlerinin zarar görmesi durumunda oluşabileceğini belirtiyor. Böyle bir durumda Sezyum-137 gibi izotoplar havaya karışarak Türkiye’ye ulaşabilir.
Türkiye Ne Kadar Hazırlıklı?
Türkiye genelinde 239 noktada kurulu RADİSA sistemiyle sürekli radyasyon takibi yapılıyor. Sistemin uluslararası ağlara entegre çalıştığı belirtiliyor. Olası bir artışta Ulusal Radyasyon Acil Durum Planı (URAP) devreye giriyor.
AFAD ve NDK, halkı bilgilendirme, iyot tabletleri dağıtımı, bölgesel karantina gibi tedbirler almakla yükümlü. Ancak uzmanlar, mevcut durumda panik yapılmasına gerek olmadığını, riskin düşük olduğunu belirtiyor.
Sonuç: Gözlem Sürecek, Panik Yok
Her ne kadar İran’da hedef alınan tesislerde büyük çaplı sızıntı yaşanmasa da uzmanlar gelişmelerin yakından izlenmesi gerektiğini vurguluyor. Türkiye’deki erken uyarı sistemleri aktif, fakat nükleer reaktörlerin hedef alınması durumunda daha ciddi senaryolar gündeme gelebilir.