Fakat burada bir yanılgıyı baştan düzeltmek gerekiyor: Bu tabloyu yalnızca “devletin yeterince destek olmaması”, “yurt sayısının yetersizliği” ya da “bazı kötü niyetli yurt sahipleri” üzerinden açıklamak yeterli değildir. Bunlar doğru olmakla beraber ancak meselenin yüzeyindeki açıklamalardır. Asıl sorun, hükümetin, sermayenin yani kapitalizmin eğitim alanına bakışında yatıyor.
Sermaye için öğrenci, geleceğin yurttaşı değil, geleceğin işçisidir. Daha doğrusu, nitelikli emek gücünün bugünden disipline edilmesi gereken hammaddesidir. Borçlandırma, güvencesizlik ve yoksulluk bu disiplinin araçlarıdır. Yani öğrenci yoksulluğu, bireysel kaderler ya da rastlantılar değil kapitalist toplumsal düzenin bilinçli bir ürünüdür.
Bu çıkarımdan hareketle iki önemli noktanın altını çizmek gerekiyor; İlk olarak, öğrenci yoksulluğu yalnızca öğrencilerin sorunu değildir. İşçi sınıfının bugünkü yoksulluğunun, güvencesizliğinin yarınki devamıdır. Öğrencilerle işçiler arasındaki bağ tam da buradan kurulmalıdır.
İkinci olarak, çözüm yalnızca daha çok burs, daha ucuz yemek ya da daha çok yurt istemekle sınırlı değildir. Bunlar elbette talep edilecektir, edilmelidir. Ama asıl mesele bu düzenin dayattığı sınıfsal tahakkümün karşısına siyasal bir alternatif koymaktır.
Dolayısıyla öğrenci yoksulluğuna karşı mücadele yalnızca bireysel dayanıklılık ya da tekil iyileştirmelerle değil örgütlü siyasetle anlam kazanır. Kampüslerde kurulacak dayanışma ağları sadece bugünün geçim sıkıntılarını hafifletmek için değil aynı zamanda geleceğin sınıf mücadelesine hazırlık için de vardır.
Kısacası mesele şudur: Öğrenci yoksulluğunu “gençliğin geçici sıkıntısı” olarak görmek kolaycılıktır. Gerçekte bu olgu, kapitalizmin tüm çelişkilerinin genç bedenlerde ve hayatlarda somut hale gelmesidir. Eğer buna karşı örgütlü bir yanıt verilmez ise yoksulluğun bugünkü faturası gençlere, yarınki faturası ise bütün topluma kesilecektir.
Yazan: Eren KAÇAR
*Medyayazar’da yayımlanan yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Yazıların tüm hukuki sorumluluğu yazarlarına aittir.