Taşkent, her yıl büyüyen sorunlar karşısında öğrenciler ve öğretmenlerin nitelikli eğitime ulaşmakta zorlandığını vurguladı.

Gelinliğiyle Direnişte: SAG Hidrolik’te İşçi Onurunun Düğünü
Gelinliğiyle Direnişte: SAG Hidrolik’te İşçi Onurunun Düğünü
İçeriği Görüntüle

Taşkent, “Türkiye’de milyonlarca öğrenci ve öğretmen yeni eğitim-öğretim yılına giriyor. Ancak okullar açılırken, en temel ihtiyaçlardan müfredat tartışmalarına kadar bir dizi yapısal sorun çözülmeden bir yıl daha başlıyor. Yoksulluk, çocuk işçilik ve eğitimde gericileşme gibi meselelerde daha kötüye giden bir tablo ile karşı karşıyayız” ifadelerini kullandı.

Yoksulluk Çocukları Vuruyor

2025 yılı itibarıyla ilkokul, ortaokul ve lisede okula başlama maliyeti ortalama 33 bin 173 TL’ye yükseldi. Geçen yıla göre yüzde 56 artış yaşandı. Taşkent, çocukların beslenme ve eğitim ihtiyaçlarının karşılanmasında ciddi sorunlar yaşandığını belirterek, “Türkiye’de dört çocuktan biri et tüketemiyor. Çocukların yüzde 74,7’si maddi yetersizlik içinde” dedi.

Okullaşma Oranları Düşüyor

Taşkent, özellikle 3-5 yaş grubunda okullaşma oranlarının yeterli seviyeye ulaşamadığını söyledi. 5 yaş grubu okullaşma oranı yüzde 84,26 iken, 3-5 yaş grubu okullaşma oranı yüzde 51,89 olarak açıklandı. Taşkent, “Eğitimi piyasaya teslim ettikçe çocuklarımız ya işçileştiriliyor ya da evlendiriliyor” ifadelerini kullandı.

Okullarda Temizlik ve Güvenlik Sorunları

Sakarya ve Türkiye genelindeki okulların çoğunda temizlik personeli yetersizliği devam ediyor. Belediyelerin temizlik desteğinin engellendiği yerler de bulunuyor. Taşkent, “Veliler tuvalet kağıdı taşımak zorunda kalıyor. Çocuklarımız temiz bir okulda eğitim alamıyor” dedi.

Öğretmen ve öğrencilerin güvenliği de ciddi bir sorun olarak öne çıkıyor. Geçtiğimiz yıl Ferizli’de bir okul müdürüne yönelik bıçaklı saldırı yaşanmış, devletin her okula güvenlik görevlisi ataması önerisi ise uygulanmamıştı.

Eğitimde Yüksek Maliyetler ve Çocuk İşçiliği

Okula başlama maliyetleri bir yılda yüzde 50’den fazla artarken, veliler kırtasiye, servis, yemek ve bağış gibi ek harcamalarla karşı karşıya kalıyor. MESEM uygulamalarıyla çocuk işçiliği sürüyor; 13 öğrenci hayatını kaybederken, 2003’ten bugüne en az 930 çocuk çalışırken yaşamını yitirdi.

Öğretmenler Zor Durumda

Atanmayan öğretmenler, düşük kontenjanlar ve mülakat mağduriyetleri ile karşı karşıya. Ücretli öğretmenlik sistemi, öğretmenleri asgari ücretin altında çalıştırıyor; özel okul öğretmenleri ise güvencesiz ve düşük maaşlarla çalışmak zorunda bırakılıyor.

Taşkent, eğitim hakkının eşitlik temelinde güvence altına alınması gerektiğini vurgulayarak, “Çocuklarımızın geleceği, birkaç aylık seçim vaatlerine, gerici protokollere veya yetersiz bütçelere teslim edilemez. Cumhuriyet Halk Partisi olarak laik, bilimsel ve kamucu eğitim politikalarını hayata geçirmek için mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.

Kaynak: Gazete oksijen