SİYASET

Sakarya'nın terk ettiği modeli Türkiye'ye önerdi

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Sefer Üstün, deprem felaketini yaşayan illerin yeniden imarında, Sakarya Büyükşehir Belediye Meclisi'nin, '5 katlı dönüşüm' kararıyla askıya almaya hazırlandığı Yatay Mimari'yi önerdi.

ABC Gazetesi'nin haberine göre, eski milletvekili Ayhan Sefer Üstün, deprem felaketeni yaşayan illere 17 Ağustos depremi sonrasında Sakarya'da hayata geçirilen imar uygulamalarını örnek gösterdi. 17 Ağustos 1999 depremi sırasında Belediye Meclisi üyesi olduğunu ifade eden Üstün, şunları söyledi:

"“Biz neredeyse iki yıl çadırdan yönettik belediyeyi. Orada toplantılarımızı yaptık. O dönem iktidar, muhalefet, sivil toplum kuruluşları el ele verdik ve Sakarya’da kararlı davrandık.
Sakarya’da binaların yıkılmasının temel sebebinin zemin sıvılaşması olduğunu tespit etmiştik. Yatay mimariyi lafta bırakmadık hayata geçirdik. Garaj üzeri iki kat veya maksimum 12 metre yükseklik belirledik.  
Kamu binalarını, okulları sağlam zeminli yeni yerleşim yerlerine yaptık. Nüfusun buraya doğru taşınması teşvik edildi. Burada da en fazla 4, 5 kat sınırlaması getirdik. Şimdi buralarda 100 bine yakın insan yaşıyor. Tüm bunlar uzlaşmayla oldu ve taviz verilmedi “

YERLEŞİM SAĞLAM ZEMİNLERE KAYMALI

Üstün, aynı anlayışın deprem felaketi yaşayan K.Maraş, Hatay, Malatya, Pazarcık, Islahiye, Nurdağı gibi İl ve İlçelerde de hayata geçirilmesi gerektiğini kaydetti. 
Uzlaşma içerisinde hareket edilerek gerekirse yerleşim merkezlerinin taşınması ve sağlam zeminli yerlere binaların yapılmasının şart olduğunu savunan Üstün, “17 Ağustos depreminden ders çıkaran tek şehir ve yönetim Sakarya oldu. Ne yazık ki ne merkezi hükümet ne de yerel yönetimler gereken dersi çıkarmadı, üzerlerine düşeni büyük ölçüde yapmadı. Tarihimizin en büyük felaketlerinden birini yaşıyoruz ve işi şansa bırakamayız. Radikal tedbirler alıp ona göre adımlar atmalıyız. Gerekirse Sakarya’da olduğu gibi şehirler taşınmalı. Deprem riski yaşatacak yapılanmaya fırsat verilmemeli. Böyle adımlar ancak toplumsal uzlaşma ve işbirliği ile hayata geçirilebilir” diye konuştu.