Sanat ve kültür etkinlikleri arttıkça, ne kadarına ulaşabiliyorsanız artık, hayata bakışınız değişiyor. İnsanı huzura ve umuda çağıran sergiler, konserler, fuarlar birbiri ardına yaşamın güzelliklerini sergiliyor hepimize.
1979 yılında Tatbiki Güzel Sanatlar’dan mezun olduktan sonra bütün emeğini çocuklara sunan Sumru Ekşioğlu, onlara yaşama bakış açısı verirken kendisine de bir yol çiziyordu… Kitap kapaklarında, dergi sayfalarında, özellikle de çocuk kitaplarında resimlerini gördüğümüz sanatçı, ilk sergisinde izleyenlerin beğenisini kazandı. Bir farklı bakışla yaptığı resimlerde incelik, güzellik ve hoşluk öne çıkıyor. Sanatçı, belli ki, öğrencilerine gösterdiği titizliği resimlerinde bizlere göstermeyi görev bilmiş. İnce ince işlediği, ayrıntıların her seferinde insanı bir yerle taşıdığı resimleri duygu yüklü. Sormak gerekir: Neden bunca yıl sakladınız bu yeteneğinizi ve bu güzellikleri bizlerden?
Simonides, resmi sessiz şiir olarak tanımlar. Sanatın mesaj vermek yerine duygu yüklediğini göz ardı etmemek gerekir. Zaten Sumru Ekşioğlu da bu duygu yoğunluğunu çok başarılı bir şekilde veriyor.
Rengin, dokunun ve uyumun estetiği yansıyor özellikle yağlıboya resimlerinde. O çok renklilik belki Orta ve Güney Amerika izlenimi verse de, ayrıntılara indiğinizde geleneksel desenlerle karşılaşıyorsunuz. Çini sobalar, çiçekler, emaye su kapları, tahta atlar, daha neler neler… Bir duygu yoğunluğu içerisinde her resim başka bir şey yüklüyor size. Zaten “hafıza ve duygu” yoğunluğu temel yaklaşımı ressamın. Besbelli, kendisi de tuvalin başına geçtiğinde duygularının izinde yürüyor. Kendisine de sorsanız, sizinle aynı şeyleri söyleyeceğine eminim, şaşırma sırası size gelecektir, “beynimi mi okuyor?”
Sergide yer alan, belki tarih olarak eski bir resim var. Topkapı bitpazarı… Anımsayanlarınız vardır muhakkak. Otobüslerin ülkenin dört bir yanına gitmek için yola çıktığı o küçücük alanda bir de pazar kuruluydu, hem de gün yirmi dört saat. Ucuz bir pazardı ve her şey bulunurdu orada, ne isterseniz, bir başka yerde asla bulamayacağınız her şey, hem de. Resmin karşısında nutkum tutuldu desem yeri. Evet, her şeyi, atlamadan resmetmiş kendince Sumru Ekşioğlu, renkler –diğer resimlerinde olduğu gibi- canlı ve parlak değil, kabalığın yarattığı bir karanlık hava var ve asıl önemlisi de, kim görse o resmi kendi yaşamındaki “pazar”ı resmettiğine iddiaya bile girer.
Sumru Ekşioğlu, Dünden Bugüne
Sergi
Schneider Tempel Sanat Galerisi
11 Aralık 2025 – 4 Ocak 2026