Futbolda yıllardır konuşulan yasadışı bahis ve şike iddiaları, 2025’in son aylarında başlayan geniş çaplı operasyonlarla yeniden gündeme geldi. Operasyonu başlatanlar, “temizlik” çağrısı yaparken; bazı gözlemciler bu hamlenin, yüzeyde görünenden çok daha karmaşık bir tabloyu gizlediğini öne sürüyor.
Operasyonun başlangıcı ve zamanlama
- 27 Ekim 2025’te Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, aktif hakemler arasında yapılan incelemede 571 hakemden 371’inin bahis hesabı olduğunu; 152’sinin ise bahis oynadığını iddia etti.
- Bu açıklama büyük bir medya duyurusu ve “temizlik başlıyor” çağrısı gibiydi — ancak kısa sürede hakem tarafında iddia edilen yaygın bahis oynama konusunda net ve cezalandırıcı adımlar atılamadı. Bazı hakemler ne bahis oynadıkları, ne de maç manipülasyonu yaptığına dair elverişli delil bulunamadan süreçten çıkarıldı.
- Bu durum, operasyonun ilk ayağının kamuoyuna “gösteri” olarak sunulduğu şüphesini gündeme getirdi. Çünkü iddia edilen yaygın bahis ağı, savunma ve adli süreçlerde çoğunlukla çözümsüz kaldı.
Sporda bahis: Yasal değil ama medya-siyaset avantajlı
- Operasyon yalnızca alt lig futbolcuları, az bilinen hakemler ya da altyapıdan gelen isimleri hedef aldı; üst lig, bilinen büyük kulüpler ya da yıldızlar konusunda sonuç almak zor oldu.
- Daha da çarpıcı olan: Hâlihazırda yasal bahis — reklam, sponsor ve yayınlarla futbolun her yerinde aktif. Ama hedeflenenin “yasadışı bahis çeteleri” mi, yoksa “futbolun geniş halkasını temizlemek” mi olduğu belirsiz. Yazıya göre, “yasal bahis üzerinden başlatılan” operasyon, asıl büyük para akışı ve şike iddialarını gözden kaçırma riski taşıyor.
“Zamana yayılmış operasyon” stratejisi — Gerçekten temizlik mi?
- İlk dalgada hakemler, sonra futbolcular gündeme geldi; ama hedeflenen “temizlik” için ileriye dönük hâlâ sembolik adımlar görülebilir: Kulüp başkanları, eski hakemler, yorumcular…
- Ancak eleştiriler, bu sürecin planlı bir “zamana yayma” yöntemiyle yürütüldüğü yönünde: Elde yeterince sağlam delil olmayan birçok isim, medya önünde suçlanıp — cezalandırılmadan — aklanıyor ya da süreç uzuyor. Bu da halkta “büyük temizlik” söyleminin samimiyeti konusunda kuşkular yaratıyor.
Asıl soru: Bahis sistemi mi, yoksa spor dışı çıkarlar mı temizleniyor?
- Türkiye’de yasal ve yasa dışı bahis pazarı milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaşmış durumda. Yazıya göre, bugüne kadar odaklanılan “saha içi bahis ve şike” iddiaları, bu devasa ekonomik sistemle bağları gözetmeden ele alınıyor — bu da “temizlikten çok göstermelik operasyon” yorumlarına neden oluyor.
- Öte yandan medya ve reklam mecralarında bahis firmalarının ağırlığı hâlâ sürüyor; stadyum reklamlarından yayın sponsorluklarına kadar bahis gündemin içinde. Bu durum, sorunun köklü çözümünden ziyade “kontrollü temizlik” ihtimalini gündeme getiriyor.