New York Belediye Başkanlığı ön seçimlerinde sürpriz bir zafer kazanan Hint asıllı Müslüman ve sosyalist aday Zohran Mamdani, seçim başarısının ardından ciddi tehditlerle karşı karşıya kaldı. Mamdani, son günlerde özellikle aşırı sağ çevrelerden gelen İslamofobik saldırıların ve ölüm tehditlerinin hedefinde.
Demokrat Parti’nin 24 Haziran’da düzenlenen ön seçiminde eski New York Valisi Andrew Cuomo’yu geride bırakarak oyların %43,51’ini alan Mamdani, seçimde en yakın rakibi Cuomo’ya yaklaşık 7 puan fark attı. Diğer aday Brad Lander ise %11,31 oyda kaldı.
ABD’nin en büyük sosyalist örgütü olan Demokratik Sosyalistler Amerika (DSA) üyesi olan 33 yaşındaki Mamdani’nin halk otobüslerinin ücretsiz hale getirilmesi, sosyal konut kiralarının dondurulması ve belediye eliyle halk marketleri kurulması gibi politikaları, sadece Cumhuriyetçiler değil, geleneksel Demokrat çevrelerde de tartışma yarattı.
Aşırı sağdan tehdit ve nefret yağmuru
Başta eski Başkan Donald Trump olmak üzere birçok Cumhuriyetçi isim, Mamdani’ye yönelik sert açıklamalarda bulundu. Trump, sosyal medya paylaşımında Mamdani için “Yüzde 100 komünist bir deli” ifadesini kullanırken, radikal sağcı aktivist Laura Loomer ise Mamdani’nin seçilmesi halinde “ikinci bir 11 Eylül” yaşanabileceğini öne sürdü.
Turning Point USA lideri Charlie Kirk, 11 Eylül saldırısını ima eden paylaşımıyla tepki çekerken, New York Şehir Konseyi’nin Cumhuriyetçi üyesi Vickie Paladino, Mamdani’yi “cihatçı terörist” olarak yaftaladı.
Cumhuriyetçi Temsilciler Meclisi üyesi Elise Stefanik ise Mamdani’yi “Hamas destekçisi” olmakla suçladı. Trump’ın oğlu Donald Trump Jr. İse “New York şehrini kaybettik” ifadelerini kullandı.
Ölüm tehditleri ve güvenlik endişesi
Mamdani, seçim kampanyasının son günlerinde ölüm tehditleri almaya başladığını açıkladı. Bazı kişilerin cep telefonuna sesli mesajlar bırakıp aracına patlayıcı yerleştirme tehdidinde bulunduğunu söyleyen Mamdani, konuyu güvenlik birimlerine ilettiğini belirtti.
New York Polis Teşkilatı (NYPD), Mamdani’ye yönelik tehditlerle ilgili resmi bir soruşturma başlatıldığını duyurdu.
Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi’nden Corey Saylor, yaşananları “yaygın bir İslamofobi örneği” olarak nitelendirerek, “Müslümanlar ABD’de sistematik şekilde ötekileştiriliyor ve tehdit unsuru olarak görülüyor” dedi.