Türkiye Komünist Partisi (TKP), Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kurulması planlanan ve “Terörsüz Türkiye” olarak adlandırılan yeni çözüm süreci komisyonuna yönelik tartışmalara ilişkin açıklama yaptı. Merkez Komitesi tarafından yayımlanan açıklamada, Türkiye’nin temel sorunlarının böylesi bir komisyona havale edilemeyeceği vurgulanarak, sürecin giderek artan bir tehlike barındırdığı uyarısı yapıldı.

Süreç Plansız, Dış Müdahalelere Açık

TKP açıklamasında, iktidarın “Terörsüz Türkiye” başlığı altında ele aldığı ancak süreçle ilgili farklı aktörlerin ve muhatapların kullandığı adlandırmaların birbirinden oldukça farklı olduğu belirtildi. Yeni çözüm sürecinin, ne iktidarın tüm unsurlarının uzlaştığı kapsamlı bir planlama ne de net bir devlet aklı çerçevesinde yürütüldüğü açıklandı.

Sürecin, bölgedeki savaş ve çatışmaların yanı sıra İngiltere, İsrail, ABD ve Fransa gibi küresel güçlerin müdahale ve yönlendirmelerine açık bir şekilde geliştiği ifade edilen açıklamada, bu durumun Türkiye'nin çıkarlarıyla örtüşmediği ve ciddi bir risk taşıdığının altını çizildi.

İktidarın Şara’ya Kefil Olması Kabul Edilemez

Açıklamada, Suriye politikasındaki çelişkilerin “kafa karışıklığı” değil, bilinçli bir tehlike olduğunu savunularak, “Suriye’nin toprak bütünlüğü” hedefiyle bugüne kadar uygulanan politikalar arasındaki açık çelişkinin, özellikle Suriye’nin kuzeyinde Şara adlı cihatçı liderin himayesine girilerek daha da derinleştiği kaydedildi

Şara’nın ABD, İngiltere ve İsrail’in adamı olduğuna iddia edilen açıklamada, “İktidar Şara’ya kefil olmakta, aslında ‘bizim de adamımız’ demektedir”denildi. Suriye halkının kendi geleceğini böyle bir figüre teslim etmeyeceği, Şara’nın ve örgütünün Suriye’yi yönetme gücünden yoksun olduğu da belirtildi.

İç Politika ve Dış Politika Çelişkisi

Yıllardır önceki hükümetleri ve CHP’yi “korkak dış politika” eleştirisiyle hedef alan AKP hükümetinin bugünkü dış politikasının tutarsız ve “yamalı bohça” görüntüsü verdiği öne sürülen açıklamada, iktidarın Suriye’de İsrail ile bilek güreşi yapmaya" çalıştığına, Gazze konusunda ise kayıtsız kaldığına işaret edilerek, dış politikanın iç politikadan bağımsız yürütülemeyeceği, AKP’nin iç politikadaki tutarsızlıklarının dış politika hamlelerine de yansıdığı savunuldu.

Kürt Sorunu ve Terör Meselesi: Sistemin Ürünleri

Türkiye’de “Kürt sorunu” ya da “terör sorunu”nun bağımsız ve ayrı ele alınamayacağı, bu meselelerin kapitalist sömürü düzeni, tarikatların egemenliği, laiklik ve Cumhuriyet değerlerine yönelik sistematik saldırılar ve emperyalist işbirlikleriyle iç içe olduğu iddia edilen açıklamada, TKP'nin “Barış istiyor musun?” ve “Çözümden yana mısın?” gibi basitleştirici ve manipülatif soruları reddettiği kaydedildi.

“Elbette barış istiyoruz, ancak NATO’cu, yeni Osmanlıcı ve etnik temellere dayalı siyasal projelere kesinlikle karşıyız" denilen açıklamada, Lozan Anlaşması’nı, Cumhuriyet değerlerini ve ulusal birliği hedefleyen politikaları sorgulamaya dönük yaklaşımların kabul edilemez olduğu vurgulandı. Aynı zamanda “ümmetçi” politikaların, ülkeyi daha büyük bir felakete sürükleyeceği uyarısı yapıldı.

Sonuç: Felakete Sürükleyen Düzene İtiraz

TİP milletvekili Ahmet Şık’tan orman yangınları ile ilgili 22 maddelik soru önergesi
TİP milletvekili Ahmet Şık’tan orman yangınları ile ilgili 22 maddelik soru önergesi
İçeriği Görüntüle

TKP, açıklamasını şu sözlerle sonlandırdı:

“Her şeye itiraz etmiyoruz. Ülkemizi ve halkımızı felakete sürükleyen bu düzene, onun siyasetçilerine ve politikalarına itiraz ediyoruz. Halkımızı, gerçek çözüm ve barış için sermayeye, emperyalizme, gericiliğe karşı mücadeleye çağırıyoruz.”

Kaynak: SoL HABER