ABD Dışişleri Bakanlığı, Trump yönetiminin uluslararası öğrencilere ve göçmenlere yönelik sert önlemleri kapsamında, ocak ayından bu yana 6 binden fazla öğrenci vizesinin iptal edildiğini açıkladı.
Yetkililer, iptallerin gerekçesi olarak “hırsızlık, yağma ve şiddet” suçlamalarını öne sürdü. Ancak iptallerin özellikle Filistin yanlısı gösterilere katılan öğrencileri hedef aldığı belirtildi.
Bakanlık sözcüsü, iptallerin yaklaşık üçte ikisinin süre aşımı ve saldırı, alkollü araç kullanma ile hırsızlık gibi yasa ihlalleri nedeniyle yapıldığını, 200-300 kişinin vizesinin ise “teröre destek” gerekçesiyle iptal edildiğini duyurdu.
Karar, ilk olarak hükümete yakın Fox News kanalı tarafından kamuoyuna aktarıldı.
Ne olmuştu?
Trump yönetimi, hem ABD yükseköğrenim sistemini hem de göç politikalarını yeniden şekillendirme çabaları kapsamında, uluslararası öğrencileri ve öğrenci vizelerini hedef aldı. Yönetim, özellikle üniversite kampüslerinde Filistin’e destek amacıyla düzenlenen protestolara katılan yabancı öğrencileri incelemeye aldı.
Columbia Üniversitesi eski yüksek lisans öğrencisi Mahmud Halil ve Tufts Üniversitesi doktora öğrencisi Rümeysa Öztürk’ün de aralarında bulunduğu bazı öğrenciler Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) tarafından tutuklandı. Yetkililer, bu süreçte Cumhurbaşkanlığı’nın antisemitizmle ilgili yürütme kararlarına atıfta bulundu.
Öğrenciler aynı zamanda, federal hükümetin Harvard Üniversitesi ile yaşadığı gerilimin de gölgesinde kaldı. Harvard, hükümetin çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık uygulamalarını değiştirme yönündeki baskısına direnince, üniversitenin uluslararası öğrenci kabul etme yetkisi ve araştırma fonları da hedef alındı.
Baskıların arttığı dönemde, binlerce öğrencinin göçmenlik kayıtları küçük ihlaller gerekçesiyle veri tabanlarından silindi. Ancak yargı kararları ve kamuoyu tepkisinin ardından bu adım geri çekildi.
Sosyal medya hesaplarını açma zorunluluğu
Birkaç hafta sonra Dışişleri Bakanlığı, yeni vize başvurularında öğrencilerin sosyal medya hesaplarını herkese açık hale getirmelerini zorunlu tuttu. Hesapların, “ABD vatandaşlarına, kültürüne, hükümetine veya kurumlarına yönelik düşmanca tutumlar” açısından inceleneceği duyuruldu.
Haziran ayında yapılan açıklamada ise şu ifadeler dikkat çekti:
“ABD vizesi bir hak değil, bir ayrıcalıktır. Her vize kararı ulusal güvenlik kararıdır. Amerika Birleşik Devletleri, ülkeye kabul edilenlerin Amerikalılara ve ulusal çıkarlarımıza zarar verme niyetinde olmadığından emin olmak zorundadır.”
