Turizm sektöründe çalışanların hafta tatili hakkını büyük ölçüde ortadan kaldıran yasa değişikliği bugün Resmî Gazete’de yayımlandı. Yeni düzenlemeye göre, konaklama tesislerinde çalışan turizm işçileri artık 6 gün değil, 10 gün çalıştıktan sonra tatil yapabilecek.
Cumhurbaşkanı’nın onayıyla yürürlüğe giren bu değişiklik, fazla mesai ücreti ödenmeksizin işçilerin dinlenme hakkının ertelenmesini mümkün kılıyor. Buna göre, işçinin yazılı onayıyla hafta tatili en fazla 4 gün ertelenebilecek ve bu sürede yapılan çalışmalar normal mesai sayılacak.
“Bu yasa sınırsız sömürü demek”
Konuya ilişkin bianet’e konuşan DİSK Dev Turizm-İş Genel Sekreteri Gökhan Aslan, yasanın turizm emekçileri için ciddi bir hak gaspı olduğunu belirtti. “Bu değişiklik, anayasal güvence altındaki dinlenme hakkının fiilen yok sayılması anlamına geliyor,” diyen Aslan, işçilerin 6+1 olan çalışma sisteminin tehlikeye atıldığını söyledi.
Aslan, düzenlemeyi “koşulsuz sermaye yanlısı bir yasa” olarak tanımladı ve şöyle devam etti:
“Turizmde zaten yaygın olan güvencesizlik, iş kazaları ve kayıt dışı istihdam bu yasayla daha da büyüyecek.”
“Kriz faturasını yine işçiler ödüyor”
Aslan’a göre, yasa sadece hukuki değil, aynı zamanda politik bir tercihin sonucu. Artan enflasyon ve düşen turizm talebi nedeniyle işletmelerin ilk kıstığı giderin personel maliyeti olduğunu belirten Aslan, “Bu yasa, patronların maliyeti işçinin sırtına yüklemesi için çıkarıldı” dedi.
Ayrıca bu düzenlemenin istihdamı artırmak bir yana, kayıt dışılığı daha da teşvik edeceği uyarısında bulundu.
“Bakan, patron kimliğiyle hareket ediyor”
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un aynı zamanda turizm sektöründen gelen bir işveren olması, düzenlemeye yönelik eleştirileri artırıyor. Aslan, “Bakan, patron kimliğiyle hareket ediyor. Sektördeki bu düzenlemeyi aktif biçimde destekliyor” ifadelerini kullandı.
Anayasaya ve uluslararası sözleşmelere aykırı
Düzenlemenin yalnızca İş Kanunu’na değil, Anayasa’nın dinlenme hakkını güvence altına alan hükümlerine ve Türkiye’nin imza attığı uluslararası iş sözleşmelerine de aykırı olduğunu vurgulayan Aslan, bu uygulamanın sadece turizmle sınırlı kalmayabileceği uyarısında bulundu:
“Bu yasa, diğer sektörlerde de benzer esnekleştirme uygulamalarının önünü açabilecek tehlikeli bir adımdır.”